Morana

12

Merabalar.
Keyifli okumalar.
*******************************

Gözlerini hafifçe aralayarak,etrafına bakındı genç büyücü,hala ağrıyan kemiklerini görmezden gelmeye çalışıyordu. Lordun uzun soluklu partisinden gelince,Narcissa ona bir sürü iyileştirici büyü yapmıştı. Bunu yapması büyük bir riskti,çünkü bakanlık karanlık lordun elindeydi ve her an fark edebilirdi. Neyse ki,Lord bakanlığın başına Malfoy ailesini koymuştu. Böylece Lucius,yaptıkları büyü işlerini kolayca örtbas edebiliyordu.

Kendini toparlamış bedeni,yattığı sıcak ve rahat yatak sayesinde iyice toparlanırken,ağrıyan kemikleri de artık acısının geçtiğini hissediyordu.

"Potter?" Gelen sesle kapalı kapıya döndü "Malfoy?" Draco kapıyı açarak,bedenini içeriye soktu. Gözleri saniyelerce zümrüt gözlü çocuğu incelerken,gördüğü manzara ile rahatladı. Harry son derece iyi ve toparlanmış görünüyordu.

"Uyanmayınca,merak ettim." Harry kaşlarını çattı "Neden endişe ettin Malfoy?"  Draco gözlerini kaçırdı. Dün Harry aniden kollarına bayılınca Lord'a türlü türlü bahaneler sunarak onu da alıp malikaneye gelmişti,Narcissa ve Lucius ise oğullarının peşinden gelmişlerdi. Belki Narcissa biraz geç gelseydi...

"Boş ver. Winky yemeğini getirecek,güzelce et ve çalışma odama gel." Harry kafasıyla onayladı. Draco çıktıktan sonra,kendini yatağa atarak yorganı üstüne çekti. Yatak aynı Draco gibi kokuyordu. Yeşil elma,yağmur kokusuna karışmıştı. Kokusunu içine çekti,daha sonra bunun etik bir davranış olmadığına karar vererek yorganı ittirerek kalktı,o sırada Winky elinde bir tepsi kahvaltılık getirmişti.

Kahvaltısını sonuna kadar edip,Draco'nun odasına doğru yola koyuldu. Büyük,ahşap kapıya gelerek iki kez tıklattı ve "Gel" komutuyla içeri girdi. Draco,siyah çevizden,büyük çalışma masasının ardında oturmuş,iki parmağını dudağına yaslayarak bir belge okuyordu.

Giydiği siyah gömleğin kolları sıvanmıştı,bu kol kaslarını belli ederken,ceketi sıcaklıktan dolayı yanında duruyordu. "Malfoy?" Harry yutkunarak olabildiğince sesini düz tutarak konuştu,nedense titremiş gibi hissetmişti.

Draco kafasını kaldırıp,zümrüt yeşili gözlere baktı "Şu sandalyeye otur Potter." Harry "Neden?" diye bir soru yöneltti,önceden hiç böyle bir kural yoktu. Harry,Draco çalışırken ya mutfakta,yada keyfi nerede isterse orada beklerdi. "Beni mi sorguluyorsun Potter?" Harry alayla kalkan kaşına bakıp,sessizce küfür ederek sandalyeye oturdu. Tripli bir şekilde kollarını birleştirirken Draco işine geri dönmüştü.

"Draco,tatlım baban-" Narcissa elindeki belgeye bakarak odaya girdi,gözlerini kaldırınca Harry'i görmüş,bir saniyeliğine olayı sorguladıktan sonra yüzüne bir gülümseme yerleşmişti "Evet anne?" Narcissa kafasını salladı "Boş ver,ben giderim." Draco anlamasa da kafasını salladı,Narcissa odayı terk etti. Harry ise meraklı bir çocuk gibi kitabı eline alarak,okumaya başladı.

*******************************

Bölüm sonu.

Ne düşünüyorsunuz bakalım?

Ah be Cissy,gözlerini dolduracak anıların nasıl da önüne çıktı.

Adios.