5

289 25 17
                                    

Merabalar.
Keyifli okumalar.
*******************************

"Doğru temizle şurayı!" Ron göz devirerek zemini ovalamaya devam etti "Hey hey hey! Böyle daha kötü oldu!" Ron kötü bakışlarını ev cinine çevirdi "Nesin sen? Dadım falan mı?!" Kreacher bilmiş bir şekilde "Efendi Blaise titizdir,etraf temiz olmazsa,efendi huzursuzlanır!" diyerek sanki olmuş gibi tırnağını yemeye başladı.

"Başına efendin kadar taş düşsün!" diye mırıldanıp,eski bezi suyun içine sertçe banarak ovalamaya geri döndü. Bu kadar ev cini varken,neden o bu zebaninin odasını temizliyordu? Üstelik Kreacher'ı başına bekçi diye dikerek gitmişti!

Kreacher bir şey demeden tepesinde dikilmeye devam etti,Blaise kesinlikle yardım etme diyerek evden ayrılmıştı.

"Bu herif benim canımı çıkaracak!" diye söylendi Ron,evet tamam işkence olarak lanet düşünmüştü,ama odasını ona temizletmek de neydi?! Kim işkence edeceği birine bunu yaptırırdı?!

"Kreacher!" Aşağıdan Bayan Zabini'nin sesi duyulurken,Kreacher aşağıya inmek için odadan çıktı,Ron'u odada yalnız bıraktı. Kesinlikle Blaise denen herif bir manyaktı. Buna yüzde yüz emindi artık.

"Manyak adam!" diye tıslayıp ıslak olmayan yerlere basarak kenara çekildi,beyaz bandajı yine kanamaya başlamıştı. Dawon büyüsünün bir diğer özelliği de buydu,yapılan kişinin vücudundan kolay kolay gitmezdi. Birisinin sihirle iyileştirmesi lazımdı,ama işte. Ne Harry vardı,ne Hermione,nede bir aile üyesi. Sadece tek kalmıştı.

Bandajı iyice kanamaya başlarken yüzünü buruşturdu,daha yeni kan akmasını durdurmuştu! Hadi ama! "Kesinlikle man-" "Aneakus!" Bedeninde karşı konulmaz bir acı damarlarında dolaşmaya başlarken,Ron ufak bir çığlık attı,sanki ruhu emiliyormuş gibiydi.

"Bana hakaret etmek için fazla,çok fazla acizsin Weasley." diyerek yavaş adımlarla öne çıktı Blaise. Ron bakışlarını kaldırarak ona baktı. Yine siyahlar içindeydi genç adam. Uzun siyah paltosunu bile çıkarmadan odaya gelmişti,siyah takım ve bir kaç gümüş de takmıştı.

"En azından senin gibi büyülerin arkasına saklanmıyorum Zabini." diyerek sırıttı Ron,nefes nefeseydi ve gözleri acıdan dolmuştu. Blaise buna saçlarını kavrayıp,gözlerine bakarak cevap verdi "Beni... zorlama Weasley!" Ron derin nefesleri sırasında sırıttı "Senden korkmuyorum Zabini."

Blaise acımadan çocuğu sürüklemeye başladı,merdivenlerde bile sürükleyerek aşağıya indirdi ve Ron'un geçen seferlerde görmediği zindana attı,kapıyı güçlü bir sihirle kilitleyip yanına koşan ev cinine baktı "Açlıktan ölse bile ben söylemeden yemek verilmesin!" diyerek hızlı adımlarla gitti.

Ron atıldığı yerden doğrulup,etrafına baktı. Ev cinlerinin kaldığı yerden uzakta,sadece bir kaç meşale yakılı bir zindandaydı. Etrafta kimse yoktu,sadece o vardı. "Ne hoş ama!" Kalkmaya çalıştı,sürüklendiği sırada belini ve bacaklarını fazlaca çarpmıştı,bu yüzden fazla zorlamamaya karar verip geri oturdu.

Deliklerden koşarak çıkan farelere baktı,Peter Pettirgrew'a da böyle bakmıştı. "Sikik herif." diye düşünerek yere kıvrıldı,en azından örümcek yoktu.

*******************************
Bölüm sonu.

Ne düşünüyorsunuz bakalım?

Sihirin yanında biraz fiziksel şiddet dedim,nasılım ama?

Adios.

MoranaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin