28

189 17 4
                                    

Merabalar.
Keyifli okumalar.
*******************************

    Harry odada voltalar atarken,cümleleri aklında dolandırarak konuşurken fazla heyecan yapmamaya çalışıyordu. Elleri bir birine kenetlenmiş bir şekilde sıkılırken,gözleri duvardaki siyah saate kaydı. Akşam saat dokuz. Draco artık işlerinin biraz olsun hafiflemesiyle birlikte erken gelecekti.

Bu gün onunla konuşmalıydı. Onunla konuşup,neden onu öpmeye çalıştığını öğrenmeliydi. Kalbi son derece hızlı atıyordu o anları düşündüğünde. Cho'yu öptüğünde bile bu kadar heyecanlandığını hatırlamıyordu. Ancak,düşmanı olarak tasvir ettiği adam onu öpmemiş olmasına rağmen,düşündükçe kalbi gümbür gümbürdü.

Kapıdan gelen seslerle oraya döndü,Draco,yorgun argın kapıda görünerek,ceketini çıkarıp yatağa attı. Kravatını da gevşetirken,kendini yatağa atarak oturdu. Gözlerinden bile ne kadar yorgun olduğu anlaşılıyordu. Harry'nin içi bir anlığına acırken,yinede konuşması gerektiğini biliyordu. Lord,hafta sonu dahi olsa zavallı yandaşlarına izin vermiyordu.

"Draco?" Draco gri gözlerini zümrütlere çevirdi "Efendim Harry?" Harry yutkunarak ne yapacağını bilemediğinden,adamın tam dibine oturarak ellerini kendi kucağında birleştirdi. "Konuşmalıyız!" Draco kaşlarını çattı "Konuşalım?"

Harry,söze nasıl gireceğini bilemeden bir süre bekledikten sonra Potter cesaretini kullanmaya karar verip "Beni neden öptün?!" diye sordu kontrol edemediği yüksek bir tonla. Draco,önce anlamamış gibi,daha sonra ise ne cevap vereceğini düşünür gibi kaşlarını çattı.

"Bak Harry..." Harry gözlerinin derinliğine baktı. Draco ne diyeceğini bırak,adını dahi unutarak yutkundu. Ardından kendini toparlayarak "Aslında....yada boş ver. Seni öptüm,çünkü sana aşığım." diyerek açıklama yaptı.

Harry uzun kirpiklerini kırpıştırarak "Ne?" Diye sordu kekeleyerek. Draco kendinden emin bir şekilde uzanıp kucağında duran eli kavradı. Harry'nin soğuk eli,Draco'nun sıcacık elleri tarafından tutulurken,Harry titreyen elleri ile ona döndü. "Seni seviyorum,Harry."

Harry yanmaya başlayan suratı ile birlikte yutkundu,suratları arasında santimler kalmıştı. Nefesi titreme başlarken,Draco'nun bakışları aralanmış,dolgun pembe dudaklara kaydı. Zümrüt yeşili gözler,titreyerek kapanırken,Draco elini ensesine götürüp,yavaşça,acıtmadan saçlarını okşadı.

Gözleri dudaklarından gözlerine kayarken,o da sessizce gözlerini kapatarak dudaklarını kapattı dudaklarının üstüne. Harry hissettiği duygu ile nerdeyse akan kanını bile duyabilir hale helen Harry,kendini Draco'ya yaslanmış halde buldu. Draco'nun eli belini kavramış,kendisi yatak başlığına yaslanmışken Harry'i kendine yaslıyordu.

Islak öpüşmelerinin sesi bütün odada yankılanırken,Harry kendisini ayık tutan şeyin ensesindeki el olduğunu biliyordu. Yoksa çoktan yığılırdı. Draco ise cenette gibiydi.  Kolları arasındaki beden,dudaklarını işkal eden dudaklar ona cennete gibihissettiriyordu.

Bir süre sonra ayrıldıklarında ise Harry utanarak bakışlarını kaldırdı. "Ne o Potter? Utandın mı?"  Harry sırıtmasına engel olamadan "Çok beklersin Malfoy!" diyerek yanağını gösğsüne koydu. Draco'nun atan kalbinin sesini dinledi.

Huzurlu hissediyordu Harry. Çok huzurlu hissediyordu. Dursley'lerin evinden alınıp Hogwarts'a geldiği gün gibi hissediyordu. Biraz endişeli,biraz korkmuş,en çoksa mutluluk. Draco'nun saçlarında gezinen elleri uykusunu getirerek mayışmasını sağlamaya başlamıştı. Saç diplerine masaj yapılması hep hoşuna giderdi,birde Draco yapınca iyice uykusu gelmişti.

Gözleri kapanmaya başlarken,Draco'nun dudakları saçlarında,diğer eli ise kapşonlusundan belini okşamakla meşkuldü...

*******************************

Bölüm sonu.

Ne düşünüyorsunuz bakalım?

Artık Dray ve Harry yan karakter gibi bir şey olacak. Diğerlerine vakit kalmıyor yoksa.

 Diğerlerine vakit kalmıyor yoksa

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Harry ve Draco.

Adios.

MoranaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin