32

206 15 28
                                    

Merabalar.
Keyifli okumalar.
*******************************

  Ron en sonunda hissettiği özgürlük duygusuyla birlikte oturduğu pufa iyice yerleşti. Üstündeki Gryffindor rengi kıyafetleri ve arkadaş grubu onu yine Hogwarts'da gibi hissettirmişti. Harry'nin yanında oturan Draco biraz yabancı gelse de,Harry'i çok sevdiği için,ve Harry zorladığı için herkesten özür dilediği için arkadaş grubunun bir parçası gibi olmuştu.

Luna giydiği yıldızlı pijamalarıyla rahatça bacaklarını Ginny'nin kucağına koymuş,limonlu puding yiyordu. Neville düşünceli bir şekilde bir şeyler anlatan Penny'i izliyordu. Penny Hermione'nin omzuna kafasını koymuş,sakince konuşuyordu. Hermione ise bir eliyle Penny'nin saçlarını düzeltiyordu.

Penny Hermione'nin gözünde Penny iyi bir arkadaştı,böyle yapmakta hiç bir sıkıntı yoktu. Ama Penny'nin gözünde Hermione ona ümit verdiğini düşünüyordu. "Limonlu puding aşkına Penny! Profesör Snape hakkında bu bilgiyi nasıl aldın?!" Penny gururla saçlarını salladı "Penny Haywood farkı tatlım."

Draco Harry'nin saçlarına uzanırken göz devirdi,bir Malfoy olarak sürekli herkesi etkisi alacağıyla övünürdü. Malfoy adı geldiğinde herkes ufak bir erime geçirirdi,birde Draco gibi birisi gelirse,eh gerisini siz düşünebiliyorsunuzdur. Ama Draco,dağınık kuzgun saçlı bir çocuğa aşık olmuştu.

Adını duysa kalbi erirdi,kokusuna benzer bir şey sezse parmak uçları uyuşurdu,Hogwarts'da Ginny ile olan sevgililik dedikoduları çıkınca bir hafta ağlayıp depresyona girdiğini hatırlıyordu. Neyse ki sahte çıkmıştı da Draco eski haline dönebilmişti,Pansy ve Blaise'in de bir haftası ağır depresyonlu bir arkadaşla geçmişti çünki.

Şimdi ise Harry onun sevgilisiydi,istediği zaman sarılıp öpebilirdi. Yeşil gözleri artık nefretle veya kinle ona bakmıyordu,sadece sevgi ve umut vardı sanki.

Ginny Luna'nın pudinginden bir kaşık aldı "Mione,siz neden Ron ile burada kalıyorsunuz?" Ron pufunda düzleşti "Beni burada istemiyor musun Ginn?" Ginny abisine baktı göz devirerek "Saçmalama Abi,Parkinson ve Zabini sizi asla burada bırakmazdı. Ondan dedim." Luna ikinci bir kaşığı ona uzatırken eğilip pudingi yedi,gerçekten çok lezzetliydi.

Ron keyifsizce yerine sinerken "Ben o Zebaniyle aynı evde kalamam artık. Burada kalacağım." Diyerek önündeki çerezlerden aldı. Hermione kolyesiyle oynarken "Aynen,Parkinson'a söyleyerek bende kalacağım. Arkadaşımı yalnız bırakamam." diyerek Ron'a baktı.

Konudan konuya atlanılan sohbet,Gryffindor,Ravenclaw ve Hufflepuff öğrencilerinin keyfini yerine getirdi. Draco pek oralı değildi,daha çok Harry'e dalmıştı.

𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘

Zabini malikanesinde ise olaylar daha kötüydü. Astoria kanepede oturmuş nişanlısına ilgi için adeta yalvarırken,Blaise Ron evde olmadığı için deliye dönmüştü. Odada volta atıyor,kanepede oturup hop kalkıyor ve yerinde duramıyordu.

Kendi kendine sürekli neden Ron'a sormadan Astoria'ya inandığını sorguluyordu. Ron'un öyle bir şey yapmayacağını biliyordu,ama neden aniden öyle bir şey yapmıştı?

"Blaise?" "Ne var Astoria?!" Astoria kanepeye biraz sinip "Neden sinirlisin?" diye sordu çekinerek. Ron'u gönderirse Blaise'in bütün dikkatini çekeceğini düşünmüştü. Ama Blaise aksine deli olmuştu resmen.

"Neler oluyor burada?" Nymeria'nın sesi ile Blaise oraya döndü. "Blaise bana-"  Nymeria göz devirdi,Aatoria tam anlamıyla sinirleriyle oynuyordu. "Ron nerede anne?" Nymeria yan sırıtmayla "Gitti. Ben izin verdim." diyerek korkuluklara yaslandı "Sen ona iyi davranmayınca haklı olarak gitmek istedi."

MoranaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin