Merabalar.
Keyifli okumalar.
*******************************"Bana bak!" Ron beşyüzüncü kez kolundan tutulmasıyla göz devirerek kıza döndü. "Nişanlım nerede diyorum sana!" Ron sabır dilercesine kafasını geriye yatırıp "İşe gitti." diye soludu. Astoria belirsiz krizlerinden birisini geçiriyor,sürekli Blaise'i soruyordu. İşin kötü yani,Blaise'in işte olması ve mesaiye kalmasıydı.
"Ne tür bir iş bu zamana kadar sürer?!" Ron en sonunda mavi gözlerini kızın gözlerine dikerek yüzüne eğildi,tehditkar ifadesi yutkunmasına sebep olmuştu "Karanlık bir lordun emri altında çalışıyorsan bu zamana kadar. Ama eğer şüphen veya sorgulaman varsa,seni götereyim birde lorda sor." Astoria gözlerini büyüterek yutkundu,lordun öldürdüğü kişi sayısını duymuştu.
"Sen..." Astoria bir şey diyemeden salonun ortasında beliren Blaise,yorgunlukla gözlerini kırpıştırdı. Astoria,bir anlık bir sırıtmadan sonra hızla Blaise'e koştu. Blaise,kızın gözlerinin neden dolu olduğunu soracakken Astoria hızla "Ron bana avada çekti!" diyerek kolları arasına girdi. Blaise şokla kalakaldı.
Astoria,az önce kendisinin parçaladığı,kenarları siyah deliği olan duvarı gösterdi. "Orada duruyordum,asasını çekip yaptı!" diyerek hüngür hüngür ağlamaya başladı. "Ron..?"
Ron,kızın yalanı ile neredeyse gülecekti,ama Blaise'in inandığını görmek...İçinde beliren duyguyu tarif edemiyordu. İçindeki his sanki bir canavar misali içini parçalıyor,sinirin bütün vücudunda dolanıp,aynı anda da bağıra çağıra ağlama isteği uyandırıyordu.
"Sen ne cüretle..!" Blaise,asasının ucunu kızıla uzattı,gözlerindeki kıvılcım adeta ateş gibi parlarken,Astoria'nın istediğini yaptı. Affedilmez lannetlerden birisini,mavi gözlü gence yolladı. "Protego!" Ron,tek hamleyle büyüyü savururken,Crucio laneti kalkana çarparak kayboldu.
Blaise,hırsla gence bakarken,kızıl saçlı genç gözlerindeki yakıcı nefreti ikisinde gezdirdi. Astoria'nın yapışkan bir tavırla Blaise'e yapışmasını,yüzündeki ifadenin Ron'a bir şey olmasını dilemesi,Blaise'in ise körü-körüne ona inanması...
Ron kanının kaynadığını hissederken,"Expelliarmus!" diyerek asasını hırsla çekerek uçurdu. Ron öyle bir hırs ve nefretle yapmıştı ki,Blaise asasını bırakmaktan başka bir şey yapamamıştı. İkisinin bakışması sürerken,Ron'un nefret dolu bakışları,Blaise'in bakışlarını ezerek geçiyordu. Hatta öyle ki,Blaise bir anlığına kendini küçülüyormuş gibi hissetti.
"Neler oluyor burada?!" Nymeria salonun ortasında ortaya çıkarken,elindeki poşetler hızla yere düştü. Oğlunun yüzündeki ifade,Ron'un ifadesiyle birleşince bir şeylerin yalnış olduğunu gösteriyordu. Ron alaycı bir şekilde güldü "Oğlunuz Crucio lanetini üzerimde denemeye karar verdi,efendim."
Nymeria Blaise'e döndü "Doğru mu bu?" Blaise sessiz kalırken,Astoria sahte göz yaşları ile "Ama o," diye söze başladı,tabi sözü Nymeria tarafından bir el haraketi ile susturulmuştu "Sana soran olmadı!" Ardından oğluna döndü "Doğru mu Blaise?" Blaise kafasını sallamakla yetindi,annesinin bakışları delici bir hal almıştı.
"Odana git tatlım,birazdan geleceğim." Nymeria Ron'a gülümseyerek konuştu,gidişini izledikten sonra ise bakışlarını oğluna çevirdi...
𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘
Ron kendisi için bir oda verilmediğinden,Nymeria'nın odasına giderek beklemeye başlamıştı. Aynı sahne,aynı sözcükler,aynı hisler bedenini ele geçirirken,sadece ağlama isteğiyle yatakta oturdu. Neyse ki,kendini o zebani ve yılana ezdirmemişti. Eğer duyguları ağır bassaydı,belki de şimdi hem aşağılanmış,hem gururu incinmiş,hemde gerçekten incinmiş şekilde burada oturuyor olurdu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Morana
Fiksi PenggemarFelaket zilleri çalsın,Lord Voldemort kazandı!-Blairon,Pansymione,Drarry Not-Hikaye Va-t'en isimli kurgumla birleşiktir.