37

201 18 23
                                    

Merabalar.
Keyifli okumalar.
*******************************
 
Kapıdan gelen 'tik' sesi Ron'un yutkunmasına sebep olurken,titremeye başlayan bacaklarına lanet etti. Blaise'in bir dokunuşu ile bile titrerken onu red etmek imkansızdı. Blaise sıkıca tuttuğu belin sahibini kendisine bastırırken Ron,gencin omuzlarına tutundu. Bacakları onu taşıyamayacak kadar titremeye başlamıştı.

Blaise dudaklarına bulaşan kanı silerek sırıtmayla gencin suratına baktı. Saçları gibi kızarmış yüzüyle Ron,kısık gözleriyle ona bakarken,Blaise içinin eridiğini hissediyordu. Elinin altında duran çocuk bir şey yapmıyordu,sadece bakıyordu. Bu bile delirmesine yetecek bir sebepti.

Gözlerini Ron'un gözlerinden ayırmadan tekrar bir öpüşme başlattı,bu seferki nazik bir öpücük olmaktan çıkmıştı. Heves ve hırs ile harmanlanmış bir öpücüktü bu.

Ron artık daha fazla inkar etmemeye karar verdi. Bu,sadece ikisinin de sabrıyla oynayan bir süreçti sadece. Kollarını Blaise'in boynuna dolayarak sadece duran dudaklarını harekete geçirdi.

Blaise dudakları arasında hapsettiği tatlı dudaklara doyamıyordu,bir öpse ikinin hatrı kalıyor,üç öpse dördün boynu bükük oluyordu. Blaise bu çekime hiç bir anlam veremese bile,sadece kabullendi.

Blaise zar zor çocuğun dudaklarından ayrılıp,kazağının saklayamadığı beyaz boynuna ilerledi. Ron'un ten rengi Blaise'in ten rengine göre çok fazla açıktı,hatta o kadar beyazdı ki,damarları kolaylıkla görünebiliyordu.

Blaise yolunu hızla atan şahdamarına çevirdi. Dudakları ile boynu boydan-boya öperken,Ron bir elini ensesine atıp kendine doğru bastırdı. Gözlerini sıkıca kapatmış,bir eliyle Bliase'in omzunu kavrarken diğeri ile kendine bastırıyordu.

Boynundan adem elmasına doğru dudaklarıyla bir yol çizdi,oraları da öpücükler ile süslerken Ron adını mırıldanmaya başlamıştı bile. Blaise aslında çok sabırlı bir adamdı,ama konu Ron Weasley olunca o sabır uçup gidiyordu.

Ron'u belinden tutup havalandırmak,Blaise için çocuk oyuncağıydı. Öyle de olmuştu. Tek seferde kucağına aldığı çocuk,hızla bacaklarını beline doladı düşmemek için. Zira bu yükseklikten düşerse kesin bir yerini incitirdi.

Sırtı yatakla buluşurken geri durmadı kızıl çocuk,kollarını siyahi olanın boynuna dolayıp tekrar bir öpücük başlattı. Bir eli Blaise'in pahalı kumaştan olan siyah gömleğinin düğmelerine giderken,hepsini teker teker açmaya başladı.

Ayrıldıkları zaman Ron artık ortalarına doğru gelmişti "Bu kadar istekli olduğunu bilmiyordum kızılım." Ron kışkırtıcı bir tonda konuşan çocuğun dudaklarına yaklaştı "Sen istemiyor musun?" Blaise açık boynuna baktı "Tahmin edemeyeceğin kadar çok istiyorum."

Ron bakışlarını göğsünü görmek için yeteri kadar açtığı gömleğe çevirdi. Blaise'in koyu tenini,kaslarını ve ağız sulandıran fiziğini çok net bir şekilde yakından görüyordu. "Çok mu sevdin?" Gözlerini kırpmadan elini kaldırarak göğsüne koydu Ron "Sevdim."

Blaise yarı uzanık bir şekilde üstündeyken ve tamamen kontrolden çıkmışken bu cesaret nereden geliyordu bilmiyordu,ama bu gece korku nedir bilmiyordu Ron Weasley. Karşısındaki adamı sonuna kadar kışkırtmak,sınırlarını zorlamak istiyordu.

İşi kendisi devir almaya karar vererek,siyahi gencin boynuna uzandı kızıl. Öpüp ufakça ısırırken,Blaise aldığı zevkten gözlerini kapatmıştı. Eli kızılın ensesinde duran saçları kavramış çekiştirip okşarken,Ron  boynunu öpmekten aldığı hazzı anlatamıyordu.

Hogwarts yıllarında Blaise sürekli bir kız arkadaş yapar,diğeriyle ayrılmasından bir gün geçmeden yenisi ile sevgili olurdu. Gözlemlerine göre,kızlar Blaise'in en çok yanağını öperdi,çünkü siyahi genç kimseye orayı öpmesine izin vermemişti. Ron bir ilkti.

Blaise yerlerini değiştirip tekrar kızılı altına aldı. Sabrı tükenmişti. Elleri çabuk bir şekilde kızılın bordo kazağını kavrayıp yukarı kaldırdı,kafasından çekip çıkararak yere fırlattı. Dağılan kızıl saçları geri ittirip,alnına bir öpücük kondurdu.

Gözler önüne çıkan beyaz bedene bakıp sırıttı,ani hayal ettiği gibiydi. Beyaz,çilli ve pürüzsüz. Morluklar bıraktığı boyundan aşağı indi. Aynı işlemi göğüslerine de uygularken,Ron çoktan adını mırıldanmaya ve inlemeye başlamıştı bile. Mavi gözlerin dolduğunu görmüştü hazdan.

Eli rahat durmayıp kızılın kalçalarını avuçlarken,Ron irkilerek belini biraz havalandırdı. Blaise elini kızılın siyah pantolonunun düğmesine attı,tek hamleyle fermuarı ile birlikte açıp,kazakla birlikte yere attı.

Ron tamamen çıplak kalmanın utancı ile yüzünü saklarken,Blaise ellerini öperek yüzünden çekti. "Yüzünü saklama. Görmek istiyorum." Ron kafasıyla onayladı,vücudu adeta alev almıştı!

Blaise'in dudakları yine dudaklarını bulurken,yine dilleri adeta dans etmeye başlamıştı. Kalçasında hissettiği parmaklar ile irkilerek inlediği sırada Blaise dudağını ısırdı,bu galiba sessiz ol demekti,yada sadece zevk için yapmıştı.

Deliğinde hissettiği soğukluk gözlerinin iyice dolmasına sebep olmuştu,zira içinde hissettiği garip his iyice zevk almasına sebep olmuştu. Blaise'in iki parmağı deliğini genişletirken,ağlar gibi bir ses çıkardı Ron,pekala canı yanacaktı.

İki parmağa biri daha ve biri daha
eklendi,Ron artık korkmaya başlamışt,ne kadar büyüktü ki? İçinde hareket eden parmaklarla birlikte Ron'da yüksek sesle inlemeye başladı,kendini tutmaya çalışsa bile dudakları ona ihanet ediyordu.

İçinde devasa sertlik ile adeta çığlık atan Ron,sıkıca gencin omuzlarına tutundu. Blaise alnını öperken "Sakin ol." diye fısıldadı.

Blaise Zabini kesinlikle acımasız bir adamdı. Ron bu gece bundan emin oldu. Zira,aletinin büyüklüğüne rağmen içinde bu kadar sert ve hızlı olmasını  başka bir açıklaması yoktu! Zavallı Ron,sıkıca gence tutunarak adeta çığlık atarak inlerken,Blaise'in merhamet etme gibi bir planı yokmuş gibiydi.

"Blaise,lütfen yavaş ol..." Blaise kızılın boynunu öpüp kulağına "Birazdan zevk için yalvaracaksın." diye fısıldadı. Ron içindeki acının azaldığını,yerini zevke bıraktığını fark ederken,bacaklarını Blaise'in beline doladı. Hem boynu ile uğraşıyor,hemde ritmik vuruşlarına devam ediyordu Blaise.

O kadar sertti ki,Ron altında gidip geliyor,yatak başlığı duvara vuruyordu. Ancak neyse ki sessizlik büyüsü işlerini görüyordu. "Blaise!" Ron çaresizce inlerken,artık zevkten başka bir duygu hissedemiyordu. Gözleri kararıyor,ağzı sulanıyordu. Bunun yanında ise zevk hat safadaydı.

Ron'un yalvarmaları en sonunda Blaise'i ikna etmişti. Siyahi genç en sonunda sevgilisine işkence etmemeye karar verdi. Kendini içinden çıkarak yanına atarken,Ron elleriyle yüzünü kapattı nefes nefese.

Yüzü saçlarıyla aynı renk bir kırmızıyla yanıyordu. Blaise elini yüzünden çekip yüzüne baktı "Bunu daha sık yapmalıyız." Ron ona cevap verecek gücü bile kendisinde bulamayarak sessiz kaldı. Blaise hala sırıtırken,Ron'u tutarak kendine çekti. Üstünü yorganla sıkıca öreterek,alnına sıkı bir öpücük kondurdu.

"Sana intikamım acı olacak demiştim." Ron sulu gözlerini kaldırıp ona bakarken,Blaise sırıtmasını bozmayarak kızıl saçları yüzünden çekti. "Uyu güzelim,yarın çok işimiz var." Ron kapanmak için ısrar eden gözlerini kapattı,gerçekten de acı bir intikam olmuştu. Ha birde,zevkli ve hazlı.

*******************************

Bölüm sonu.

Ne düşünüyorsunuz bakalım?

Umarım smut yazmayı becerebilmişimdir...

Adios.

MoranaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin