6

206 22 23
                                    

Merabalar.
Keyifli okumalar.
*******************************

  "Tanrım!" diye mırıldanarak dudaklarını ısırdı Ronald,aklına Hogwarts yıllarında işledikleri ders sırasında bilemediği soru gelmişti. Şimdi cevabını biliyordu,ama o zaman bilmiyordu! Ellerini kızıl saçlarına attı,iyice uzamıştı,bir ara makas bulup halletse iyi olurdu,neredeyse gözünü geçiyordu.

Kendini eğlendirmek için geçmişi düşünmeye başlamıştı,işe yarıyordu,ayrıca unuttuğu pek çok komik anıları ve büyüleri de gözden geçirmiş olmuştu. "Hermione o gün burnumu nasıl kırmadı anla-" "İki saniye susamaz mısın?!" Ronald kaşlarını çattı "Çok kabasın dostum!"

Demir parmaklıklara yaklaşıp,görebildiği kadarıyla o kişiye baktı,genç bir çocuk. Kendisiyle aynı yaşta olmalıydı,yada bir yaş büyük. "Kabasın." diye yineleyerek konuştu,çocuk karanlıktan çıkıp,onun gibi demir parmaklıklara tutundu.

Şimdi daha net görüyordu,uzun boylu bir çocuktu,simsiyah saçları ve ona tam ters masmavi gözleri vardı. Burnu ne küçüktü,nede büyüktü,yüzüne tam uyuyordu. Vücut yapısı zamanında yapılı,ama savaş ve düzensiz beslenmeden çökmüş gibiydi,kemikli ellere sahipti.

"Kaba değilim,açım." Ron güldü "Bende hep açım dostum,en azından zebaninin birinin el işçisi değilsin." Çocuk sırıtmadan edemedi "Zebani denilen adam bunu duymaz umarım." Ron omuz silkti "Duyarsa duysun,ondan korkan var sanki."

Çocuk kafasını salladı "Josephine Wood Alien bu arada." "Ronald Weasley." Çocuğun gözleri parladı "Altın üçlünün Ron Weasley'i mi?" Ron kafasıyla onayladı "Seninle tanışmak bir onur." Ron gülümsedi "Seninlede öyle."

"Efendi Blaise ikinizi de almamı istedi!" diyerek ortaya çıktı Kreacher,iki gençte neredeyse kalplerine indiği için ufakça bir çığlık atmıştı "Hadi hadi hadi,efendi Blaise bekliyor!" Kreacher iki genci birden sürükleyerek götürmüştü,Josephine'i çekerken zorlanmıştı tabi ki.

İkisini de salona götürdü,Blaise onları bekliyordu. Önce Ron'a,sonra Josephine'e baktı "Hainliğin bedelini gördün mü Wood?" Josephine sırıttı "En azından yararlı bir şey içindi Zabini." Blaise kaşlarını iyice çattı "Slytherin olarak karanlık lord'a ihanet ettin!" Josephine "Pişman mıyım?" diye sorup Ron'un gözlerine baktı.

"Kesinlikle hayır." Ron bakışlarını çekti,adamın çok çekici bir aurası vardı. "Bunun bedelini çok ağır ödeyeceksin." Josephine yutkunarak kafasını eğdi,Slytherin olarak asla boyun eğmezlerdi "Tabi Zabini,neden olmasın?"

Ron ona yaklaşıp göz ucuyla baktı "Ne yapmaya çalışıyorsun?" "Beni korkutmaya çalışıyor,manipüle edecek." diye fısıldayıp dudaklarını yaladı. Blaise eline asasını alırken,Ron bir adım öne atıp Josephine'in önünde durdu "İnsanlara acı çektirmek hoşuna mı gidiyor?" Blaise arkasına aldığı çocuğun şaşkın bakışlarını görüyordu.

"Çekil Weasley." Ron kaşlarını çattı "Çekebiliyorsan,çek." Blaise asasının ucunu Ron'a doğrulttu,gözlerinde saf öfke vardı "Crucio!" Vücuduna isabet eden lanetle dizlerinin üzerine düşerken,sesini bile çıkarmadan dişlerini sıktı sadece "Tam bir adisin,Blaise Zabini!" diye tısladı,asla geri durmuyordu,bu da onun sonunu hazırlıyordu.

*******************************

Bölüm sonu.

Ne düşünüyorsunuz bakalım?

Josephine ile ne yapacağım bilmiyorum,ama bakacağız artık.

Adios.

MoranaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin