17

239 24 11
                                    

Merabalar.

Ufak bir soru,hikayelere eklediğim medyaları seviyor musunuz? Ona göre medya ekleyeceğim.

Keyifli okumalar.
*******************************

Bağıran baraka'nın yanında uzun zamandır beklenmedik bir manzara vardı,etrafında Hogwarts öğrencileri vardı. Bu,son iki yılda hiç görülmemiş bir şeydi,çünkü neredeyse bütün Gryffindor ve Hufflepuff öğrencileri Azkaban'daydı,kalanlar ise Lordun korkusundan geride kalmış harabe okulun arazisine bile yaklaşamıyordu.

İki binanın,Slytherin ve Gryffindor'un altı öğrencisi ise şimdi tam yanında dikiliyorlardı. Draco elini beline koyarak uzun ve sıska yapıya baktı "Zaman döndürücü nerede demiştin Granger?" Hermione sağlam eliyle tam olarak yerini gösterdi,defalarca kere ezberleyip unutmamak için tekrar yaptığı,üzerine bir de gül diktiği yeri.

Pansy güle bakıp iç çekti,tam Hermine Granger'ın yapacağı bir şeydi. Gül,aslında kamufle edilmiş bir büyü emiciydi,eşyanın büyüsünü emerek bulmasını zorlaştırırdı. Blaise asasını kaldırıp,gülün üstünü nişan aldı "Bombarda!"

Gül yok olurken,etrafta bir delik bırakmıştı. Hermione deliğe ilerleyerek,eğilip Zaman döndürücüyü aldı ve kaldırarak üçlüye gösterdi. Üstü toprakla kaplanmış,altından bir kum saati şeklinde kolye. Draco altın kolyeyi alıp incelemeye başladı.

O sırada Blaise,yanında titreyen bedene bakıp bıkkınlıkla iç çekti. Draco ikisini de eğer onunla çalışacaklarsa Hermione ve Ron'a iyi davranmalarını söylemişti,Harry arkadaşlarına önem verirdi. Blaise ve Pansy mırın kırın etseler bile kabul etmek zorunda kalmışlardı.

Blaise,uzun paltosunu çıkarıp omuzlarına bıraktı nazikçe. Ron hissettiği sıcaklık ile şaşkınlık ile siyahi gence bakarken,Blaise umursamıyormuş gibi tekrar sarışın arkadaşına döndü. Ron sıcacık paltoya biraz daha sarıldı,resmen donmuştu.

"Pekala Granger,bu işimize yarar. Herkes evlerine,planı yarın konuşuruz." Blaise ve Pansy kafalarını sallayarak,Hermione ve Ron'u alarak cisimlenerek ortadan kayboldular.

☀︎︎

Hermione tekrar malikaneye gelirken,yine yere savrulmayı beklemişti. Ancak siyah saçlı cadı,sadece tuttuğu beli bırakmakla yetinerek odasına gitmek için merdivenlere yöneldi. Hermione buna şaşırmıştı,ancak mantığı buna kanmaması gerektiğini fısıldadığı için gardını indirmeden kaşlarını çattı.

Pansy,yarı yolda aklına bir şey gelmiş gibi geri döndü ve kabarık saçlı cadıya yöneldi. Gözlerinde ufacık korku kıvılcımı parlayan bedenin elini alıp,asasını doğrulttı. "Episkey." Hermione hissettiği derin sızı ile inleyerek elini çekti. Parmağının morluğu gitmiş,şişlik inerek parmağı normale dönmüştü. "Odama bir bardak kahve getir." Diyerek sallana sallana odasına yürümeye başladı.

******************************

Bölüm sonu.

Ne düşünüyorsunuz bakalım?

Adios.

MoranaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin