Kavhe saçları çekerek,gencin alnını öptü "Sen çok güzelsin,Moony."
Hermione GrangerMuggle doğumlu,çağının en zeki cadısı. Güzelliği ile de dillere destandı. Hermione,herkesin dikkatini çekebilecek bir kadındı. Hatta,ünlü Quidditch yıldızı Viktor Krum'un bile dikkatini çektiği olmuştu. Ancak Hermione,bu kadar insan ve kişi arasında,düşmanına tutulacak kadar da aptaldı.
Doğru duydunuz. Hermione Granger,kalbine söz geçiremeyip,düşmanı olan kadına tutulmuştu. Pansy Parkinson,siyah saçlı,kahve gözlü,herkesin tipi olarak tanınan bir kadındı. Sarışın sevenlerin bile tercihi olarak anılıyordu Hogwarts yıllarında.
Peki,Hermione bu aptallığı nasıl yapmıştı?
Her şey,Hogwarts'ın altıncı senesinde,Pansy'nin ölüm yiyen işaretini aldığı gün başlamıştı. Genç kız,ölüm yiyen işaretini aldığı gün okula geri dönmüştü. Ama,gururdan çok iğrenti duyuyor gibi bir hali vardı. Kolunu kapatan kıyafetle yemek salonunda otururken,Hermione genç kızın ruhunun çekildiğini sanmıştı.
Yüzü bembeyaz,gözleri bomboştu sanki. Ruhu olmayan vampirlerden daha solgun duruyordu. Gözlerini ondan çekememişti,zira Pansy Parkinson asla bu hale gelebilecek birisi değildi.
Daha sonra Hermione genç kızı sürekli hastane kanadında,yarı baygın ile tamamen baygın halde bulmaya başlamıştı. Madam Pomfrey'e sorduğu zaman odadan dışarıya çıkarılmış,Madam ona bunu söylemeye izni olmadığını söyleyerek işine dönmüştü. Eh,Parkinson ailesini de bilmeyen yoktu.
Kızlarını ölüm yiyenliği red ederse aslanlara atacak kadar lorda bağlılardı. Kızları ve oğullarından da böyle bir performans bekliyorlardı,çocuklarında karşı gelecek cesareti hiç olmamıştı zaten.
Hermione,o günlerden sonra başını kaşıyacak vakit bulamamıştı,ama onu da unutamamıştı. Genç kızın durumu gözlerinin önünden gitmiyor,sürekli depresyonun dibini sıyırmış gibi görünen görüntüsünü rüyalarına giriyordu.
Savaş sırasında ise Hermione genç kızın Gryffindor'a yardım ettiğini görmüştü,ufak tefek değildi,ancak gizli yapılmıştı.
Hermione daha ne olduğunu bile anlamadan kendini ona kapılmış halde buldu. Azkaban günlerinde genç kızı düşünürken,hakkında endişelenirken,gardiyanlara kulak kabartıp lord'dan ve yandaşları hakkında bilgi alırken kulakları 'Pansy' ismini duymayı beklemişti. Pek bir bilgi edinememişti,sadece bir kere nişan attığı dedikodusu gelmişti,Theodore Nott ile olan ilişkileri belli ki yürümemişti.
Şimdi ise sürekli düşündüğü kadının yanındaydı. Defalarca acımasızca işkence görmüş,kemiklerine kadar acılar içinde bayıldığı günleri olmuştu. Ama kalbi nedense ondan vazgeçmiyor,ne kadar terslese de,bir yandan da onu görmek istiyordu.
Gün içinde pek mümkün olmuyordu. Çünkü Pansy,lordun ele geçirdiği sihir bakanlığında çalışıyordu ve kaçakların sihirlerini saklamak için ekstra çalışmaya başlamıştı. Blaise ve Draco'da aynısı geçerliydi,ama o en çok Pansy'e üzülüyordu. Gözlerinin altında oluşmuş mor halkalar kalbini acıtıyordu.
"Granger!" Daldığı yerden kafasını kaldırıp kendisine seslenen kişiye baktı Hermione "Efendim Penny?" Penny Haywood,yirmi bir yaşına yeni girmiş bir Hufflepuff. "Yatakhaneye biraz daha örtü gerek." Hermione "Bunu daha sonra halletmemiz gerekecek. Daha ciddi yemek sorunllarımız var." diyerek yemeklerin içinde koşuşturan fareleri gösterdi.
Penny yüzünü buruşturdu "Bu daha kötüymüş." Hermione dudaklarının kenarıyla gülümsedi "Daha kötüsü olmadan halletmemiz gerek. Akşama yemek kalmamış." Penny altın sarısı saçlarını omzunda topladı "Sana yardım edebilirim!" Hermione "Fena olmaz." diyerek arkasındaki masaya yaslandı.
İkilinin sohbeti başlarken,Pansy Parkinson kahvesinden bir yudum alarak dudaklarını yaladı. Penny Haywood Hogwarts'ın en popüler kızlarından birisiydi. Kendisi her gün bir sürü çıkma teklifi alır,çoğu zaman kabul etmezdi. Biraz egolu bir tipti,ama yardımsever,cömert ve nazikti.
Hermione ile pek takılacak bir tip değildi,Pansy bunu onunla olan konuşma ve takılmacalarında fark etmişti. Penny Haywood Ravenclaw gibi zeki öğrencilerle pek konuşmaya girmezdi,zeka gerektiren konuşmalardan nefret ederdi,hayır zekiydi,hatta çok zekiydi. Ama fazla konuşmayı sevmezdi. Daha çok parti ve eğlence insanıydı.
Ancak,Penny Haywood birisini gözüne kestirirse Ravenclaw veya zeki olduğunun bir önemi olmazdı. Sevgili olana,veya heves ise gecesini geçirmeden bırakmazdı. Aynen şu an Hermione'ye yaptığı gibi.
*******************************
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
PennyHaywood.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
PansyParkison.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.