1
Hayatı boyunca dalga sesi duymamış olan Taehyung, yaslandığı korkuluğun arkasındaki denize bakarken dalgaları dinliyordu. Güneşin sakince berrak suyun içine gömülürkenki hoş görüntüsünü izliyordu. Biraz önce duyduklarına ne tepki vermesi gerektiğini bilmiyordu. Buraya bir eş olmak için gelmişti. Bunu beklemediği büyüyen gözlerinden ve cevap verememesinden belliydi. Sabahın aksine durgunlaşan haliyle korkuluklara yaslanmayı bırakıp döndüğünde irkildi, alfanın döndüğünü duymamıştı.
"Geldiğinizi duymadım"
Taehyung alfanın elini kaldırması ile dudaklarını birbirine bastırdı. Önemi olmadığını tavırlarından anladığında nefesini verip arkasına yaslandı.
"Daha önce deniz görmemiş olmalısın"
Taehyung kafasını olumlu anlamda sallarken gözleriyle tekneleri takip ediyordu. Korsanların çok olduğunu ve sahil kasabalarına saldırdıklarını ya da denizde başka gemileri batırdıklarını duymuştu ama hiç görmemişti tabii ki ve öyle korkunç insanları görmemeyi de umuyordu.
"Bir şelalemiz vardı. Büyük bir dev kazanına sahipti. Görebileceğim en büyük su birikintisinin o olduğunu düşünüyordum"
Yoongi bu sözlerine hafifçe kafasını salladı. Taehyung, garsonların gelmesi ile sessizleşti. Tabaklar bir bir masaya yerleşirken iki kişiye bu kadar şey koymalarını beklememişti. Alfanın iştahı açık biri olduğunu düşünmüştü. Kendisine has yapılı bir vücudu vardı. En azından gömleğinin ve belini saran pantolonunun izin verdiği ölçüde gözlemleyebildiği kadarıyla öyleydi.
"Umarım beğenirsin"
Taehyung çubukları masanın üzerinden alırken gözlerini tabaklarda gezdirdi. Gözleri alfaya kalktığında Yoongi kafasını oynatmıştı. Bu başlaması için bir izindi.
"Afiyet olsun"
Taehyung ilk lokmayı aldıktan sonra Yoongi gözlerinde bir merakla kendisine bakıyordu. Taehyung damağında yayılan lezzetli tatla beğendiğine dair gözlerini büyütürken Yoongi bundan mutlu olmuştu.
"Yemeklerimizi beğeneceksin belli ki"
Taehyung, kendi tabağına küçük parçalar koyarken bir yandan da sakince yemeğine odaklanmıştı. Büyükannesi sofrada konuşmasına izin vermezdi. Bu alışkanlığından olsa gerek iyice sessizleşmişti.
"Söylediğim hoşuna gitmedi sanırım çok sessizleştin"
Taehyung sözlerin sonunda gözlerini kaldırdığında alfa kendisine bakıyordu. Ağzındaki lokmayı yutup, çubukları yerine bırakırken nefesini verdi.
"Sofrada konuşmanın edepsizlik sayıldığı bir evde büyüdüm ama bu konudan bağımsız buraya bir eş olarak geldiğimi sanıyordum"
"Yine eşim olacaksın"
"Ama kurdunun eşi olmayacağım"
Taehyung bunu söylediğinde Yoongi sarı saçlarını omzundan geriye atarak nefesini verdi.
"Omegalar, alfaların aksine tek eşli olurlar. Bir alfam olacağını düşündüğümden değil elbet ama yine de kendimi alfam için sakınmamın bir anlamı olur sanıyordum"
Taehyung zaten kabul ettiği bir şeyi geri çeviremeyeceğini biliyordu. Sadece biraz üzgündü. Yoongi onun sözlerinden sonra şaşırmışa benziyordu. Alfa yaslandığı yerden doğruldu.
"Daha önce hiç birlikteliğin olmadı mı?"
Taehyung gözlerini kaçırdı. Yoongi elindeki bardağı masaya koyarken titretmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Çiçek | TaeGi
FanfictionAlfa Min Yoongi'nin ipek gibi sarı saçları, porselen gibi bir teni ve kibar bakışları vardı. En azından Omega Taehyung'un ona ilk görüşte aşık olmasına yetecek kadar.