1
Taehyung uzun zaman sonra bir çift gibi seviştikleri için biraz tuhaf hissediyordu. Sanki denizin üzerinde gökyüzüne bakarak yatıyordu. Boğulma korkusuyla, denizde sürüklenme hissinin verdiği haz gibi Yoongi'nin verdiği haz ve sonrasında yaşanacakların korkusu bedeninde çarpışıyordu. Bebek ve kendisi yatak odasında uzanıyorlardı. Hana yatağın yanında uyuyordu. Taehyung ise yanına uzanmış elleri karnında tavanı izliyordu. Yeniden sevişmek için hazırdı da yeniden boğumlanmayı beklemiyordu, buna biraz hazırlıksız yakalandığını itiraf etmeliydi. Ayrıca kocasına gece vakti ne olduğunu anlamamıştı. Alfaların kızgınlığı böyle mi oluyordu yoksa?
"Hava şartları teknelerin gelmesini iyice zorlaştıracak belli ki geç kaldılar"
Taehyung, mutfakta oturmuş iki alfanın konuşmasını aralık olan kapıdan rahatça duyabiliyordu. Yoongi'nin sıkıntıyla nefes verişini işitti.
"Ana karaya bağımlılığı azaltmalıyız"
Yoongi buna cevap verirken Namjoon'un endişeli ses tonunu duydu Taehyung. Jeju için işler olduğundan daha da karışıyordu.
"Adaya olan gizli girişler artıyor. Korsanlar kristaller için gelmeye devam edecek gibi duruyor. Çoğu alfa da çiftleşme döneminde buna pek önem vermiyor. Bir şeyler yapmalıyız. Omegaları iç kesimlere çekelim mi?"
"İnsanları evinden çıkaramayız Namjoon hele omegalar bu kadar hassas bir dönemdeyken. Üremelerine ihtiyacımız var"
"Ölürlerse üreyemezler Yoongi"
Namjoon'un ilk kez sinirli sesini duyan Taehyung şaşırmıştı. Hana'ya dönüp onun saçlarını okşarken Yoongi'ye endişelerini dile getirmek için yanlış bir zaman olduğunu düşündü. Çiçeğinin bir şeyi yoktu. Uzanıp gözlerinden öptü ve hanımeli kokusunu biraz onun için saldı.
"Seomun'a tekrardan bir uğramamız gerek"
Yoongi onu cevaplamıştı. Taehyung bu sırada yerinden doğruldu ve yataktan kalktı. Sakince ilerledi ve terlikleri ayağına geçirip kapıyı açık bırakarak merdivenleri inmeye başladı. Biraz sonra ikiliyi görebiliyordu. Yoongi ona doğru dönmüştü.
"Gel hayatım"
Namjoon ve Taehyung birbirlerine şaşırarak bakarken omega ona yaklaştı. Yoongi oturduk yerden onun beline sarılıp kendisine çekti. Taehyung istemsizce elini kafasına yerleştirdi ve saçlarını okşadı.
"Taehyung için bir atölye kurmak istiyorum. Artık sürüye katılacak bebekler var hepsi için bir şeyler yapabilirler"
Yoongi hafifçe gülüp döndü ve ona baktı. Taehyung kirpiklerini birkaç kez kırptı. Şaşkındı ve ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Yoongi tekrardan Namjoon'a döndü. Namjoon tezgaha yaslanıyordu.
"Önce Seomun'a gidelim dönüşte bunu halledebiliriz diye düşünüyorum"
Namjoon'un sözünden sonra Taehyung gülümsedi. En azından uğraşacak bir şeyleri olacaktı. Bunun hissiyle nefesini verdi. Yoongi'nin eli belini ovuyordu ve bu içini gıdıklıyordu. Onunla bu kadar temas halinde olmak onu delirtiyordu.
"Hana ile yalnız mı kalacağım? Sen de olmayacaksın?"
Yoongi dudak büzerek ona döndü ve maalesef anlamında omuz kaldırıp indirdi. Taehyung anlayış ile kafa salladı sonuçta o bir liderdi. Alfa yerinden kalktığında öncelikle onu güzelce öptü ardından saçlarına bir öpücük kondurdu.
"Ji yanına sık sık uğrayacak. Şu işi halledip hemen döneceğim"
"Kendinize dikkat edin"
Taehyung onları uğurlarken arkasından baktı. Yoongi'nin saçları rüzgarda savruldu. Ona bir atkı bere örmeliydi. Bunun için yün isteyecekti. Onlar gözden kaybolana kadar izledikten sonra kapıyı kapattı. Ardından yeni alınan radyoyu açarak hafif bir müzik ile yukarı çıktı. Hana güzelce uyuduğu için geriye indi ve mutfakta vakit geçirmeye başladı. Bunu özlemişti, yalan söylemeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Çiçek | TaeGi
FanfictionAlfa Min Yoongi'nin ipek gibi sarı saçları, porselen gibi bir teni ve kibar bakışları vardı. En azından Omega Taehyung'un ona ilk görüşte aşık olmasına yetecek kadar.