1
Yoongi, yatağındaki omegaya baktı bir süre boyunca. Taehyung usulca nefes alıp veriyor ve sarıldığı yastık ile uyuyordu. Omegası onu iyileştirmek için feromon salgılıyordu ve üzgün bir havası vardı. Yoongi buna daha fazla dayanamadı, odadan ayrıldı. Merdivenleri inerken onu izleyen Namjoon ne yaptığına bakıyordu.
"Bir yere mi gidiyorsun?"
"Sürü evine gidiyorum"
"Onu yalnız mı bırakacaksın? Sana ihtiyacı var. Biraz iyi hissettirmekten bir zarar gelmez"
Namjoon yukarıyı göstererek konuşurken Yoongi onu elini kaldırarak susturdu ve evden çıktı. Üzerindeki kan kokusu sanki hâlâ çıkmamış gibi hissediyordu. Adamlarından birinden at aldıktan sonra bu sefer tek başına sürü evine gitmeye başladı. Kafasının içerisinde binlerce şey dönerken patlamaya hazır bir bomba gibi göründüğünü fark etmiyordu.
"Hazır mı?"
Muhafız onu onaylarken arka tarafa ilerlemiş ve kapıdan çıkarak koridorun sonuna gitmişti. Merdivenlerle inilen genişçe bir alana açılan kısma Seomun köyünden alfalar kendi ürettikleri kurtboğanlı iplerle bağlanıp dizleri üzerine indirilmişti. En başta gruptan ayrı onu bu hale getiren alfa vardı.
"Bu cesareti nereden buldunuz?"
Yoongi'nin soğuk sesindeki saf öfke çok korkutucuydu. Merdivenlerde dizilmiş takım liderleri elleri önünde beklerken, köyleri ya da işleri için düzgün karar vermezlerse sonları böyle olabilirdi, biliyorlardı. Seomun lideri hızla suçlu alfanın yanına gelip dizleri üzerine inmiş ve ellerini birleştirerek yalvarır moda girmişti.
"Efendim! Lütfen affedin! Köyüm biraz cahildir! Onları kandırmışlar!"
Yoongi sinirle adamı tekmeleyip susması için ileriye iterken diğerine dönmüştü. Yüzünden öfke akan alfanın yüzüne ölümcül bir ifade ile bakarken sesini duymuştu.
"Kehanetler"
Yoongi'nin yüzü gerilirken adamın sıkı bir dayak yemesine rağmen iyileşmeye başladığını görebiliyordu. Onun seviyesinden doğrulduğunda devam etti.
"Soyu kurumuş, soysuz bir lider. Adaya ölüm ve felaket getirecek. Denizlerden düşman yağacak, içeriden kuraklık basacak! Ve SADECE GERÇEK LİDER-"
Yoongi, hemen sağ tarafındaki muhafızın kılıcını müthiş bir hızla alıp adamı kesmişti. Saniyeler içinde hızla yüzüne fışkırıp onu kan içinde bırakması ile herkesin gözü önünde bunu yapmıştı. Şaşkınlık, insanların nutkunun tutulmasına sebep olurken Yoongi korkunç görünüyordu. Görmeyen yaralı bir gözü, onların üzerine dökülen son zamanlarda yıpranmış görünen saçları, simsiyah kıyafetleri ve kanlı yüzüyle etraftakilere bakıyordu. Takım lideri olan alfa korkuyla titrerken yeniden düzelip dizleri üzerine indi.
"Sürümün bu kadar aptal olduğunu düşünmemiştim"
Diğerlerine doğru adımlar atarken kılıcından damlayan kanlar sanki yağmur gibi hissettiriyordu. Korsanlar ile çalıştığı kanıtlanmış alfalar birbirlerine bakıyordu.
"Sizin benden başka lideriniz yok"
Yoongi bunu tane tane ve üzerine basa basa söylerken kapılar açılmış ve Hyunwoo son olarak gelmişti yeniden. Takım liderinin gözleri büyüyüp, sanki ondan medet umar gibi doğrulur gibi olduğunda, Yoongi, yeniden gökten inen bir yıldırımmışçasına kılıcı sallayıp onu öldürdü. Hyunwoo kalakalırken arkasını döndü Yoongi.
"Hiçbir yanlışa müsamaha gösterilmeyecek"
Yoongi daha sonra sanki bir kuğuyu andıran şekilde, elindeki ağır bir kılıç değilmiş gibi hızlı bir şekilde alfalara savurmuş ve öldürmüştü. Bedenler etrafına yıkılırken kendisi ayakta kalmış ve o haliyle dönüp merdivenlere bakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Çiçek | TaeGi
FanfictionAlfa Min Yoongi'nin ipek gibi sarı saçları, porselen gibi bir teni ve kibar bakışları vardı. En azından Omega Taehyung'un ona ilk görüşte aşık olmasına yetecek kadar.