Yalnız Çiçek | TaeGi

23

1

Yoongi, alnına yasladığı eliyle boşluğa bakıyordu. Yaşananlardan sonra sürüye bir durgunluk gelmişti. Nefesini verip yüzünü sıvazladıktan sonra doğruldu.

"Yeni bir tershane kurmak için hazırlıklara başlayın"

Yoongi ayağa kalktığında herkes ona döndü. Gereken görevleri içeren kağıdı bu işlerle ilgilenecek olan alfaya teslim edip kendi aralarında halletmeleri için salondan ayrıldı.

"Yeni kıyafetlerin yakışmış"

Namjoon'un sözleri ile odasına giden koridorda adımlarını yavaşlattı ve ona doğru döndü. Yoongi, bej rengi bir pantolon ve eteklerini içine kattığı, her bir çiçeğini omeganın işlediği krem gömleğini giymişti. Uzun sarı saçlarını örmüş ve yarası kapansın diye kestirdiği perçemlerini yanaklarına bırakmıştı.

"Bir söz verdik"

Yoongi odasının kapısına uzandı ve kulpunu çevirerek açıp odasına girdi. Bu sırada arkasından gelen Namjoon konuşmaya devam etti.

"Yas dönemini geride bıraktığını görmek sevindirici bir durum açıkçası"

Taehyung ona bunu da yaptırmıştı. Omega ona yapmayacağım dediği birçok şeyi yaptırmıştı. Hoseok'un kalmasına izin vermiş, renkli giyinmeye başlamış ve onu kendi haline bırakmayı seçmişti. Gece onunla ve yavrusuyla uyuyabildiği sürece sorun değildi. Ne zaman bu hale gelmişti anlayamamıştı.

"Hyunwoo'nun çocuğunu bulmak için alfaları gönder. Onu bilenleri öldürüp çocuğu Qin'in uzağında bir yere evlatlık versinler. Sakın itiraz etme yoksa çocuğu öldürürüm! Daha zahmetsiz"

"Bir sorun olacağını düşünmüyorum"

"Şimdi değil ama gelecekte çocuklarımın başına ya da belki soyu torunlarımın başına dert olabilir! Yapacak mısın?"

"Tamam ayarlayacağım"

Namjoon ikna olmuş şekilde kafasını sallarken ellerini beline yerleştirmiş ve masanın üzerindeki çizimlere bakmıştı.

"Bir korsan gemisi mi tasarlıyorsun?"

Namjoon'un sözü üzerine dolabından arkasını dönen Yoongi oraya yaklaştı. Parmaklarını hassas kağıdın üzerine nazikçe yerleştirip sağ kolu olan adama döndü.

"Adaya ulaşması gereken önemli ürünlerimiz var. Bu daha çok yanıltmaca"

"Korsan gibi davranıp onları mı avlatacaksın"

"Bingo!"

Yoongi ardından masanın diğer tarafına döndü ve bir çocuk gibi heyecanla konuşmaya başladı.

"Sadece bize saldıranlara karşılık vereceğiz, böylece savunma yapmış olacağız kimse şüphelenmeyecek"

Namjoon bundan pek hoşnut görünmüyordu ama adanın durumu iyi gitmiyordu. Kendi kendine yetebilmek için fazla uzaklardı. Denizin ortasındaki tek kara parçası olmak. Elini ensesine kaldırıp kaşırken Yoongi onun kararsız tavrından hoşnut olmamıştı. Bu hayatta ona koşulsuz yardım edecek tek kişi oyken üstelik.

"Ne düşünüyorsun?"

"Yani"

Namjoon elini indirdi ve sol elini beline koyarken sağ eliyle masayı göstermiş ve bacağına bırakmıştı.

"Belki de Hyunwoo'nun yaptığı çok mantıksız değildi"

Yoongi duyduğu sözler karşısında öylece donup kalmıştı. Kirpiklerini kırparken Namjoon'a bakıyor ve tepkisizlikle tepki veriyordu. Namjoon dakikalar geçtikçe gerildikçe gerilmişti.