1
Taehyung bir adım geriye atarak duvara baktı. Sadece bir duvarındaki ormanı anca resmedebilmişti. Koyu renkli ağaçlar ve önündeki çayırlar. Uzun zamandır gri kurdunun tüylerine rüzgar değmemişti ve bunu inanılmaz özlüyordu. Resme baktıkça kendisini onun içerisinde, güneş postunun altına kadar işleyen bir sıcaklıkla onu tepesinde aydınlatıyor gibi hissediyordu. Eşyalarını toparladıktan sonra resmi, geri döndüğünde tamamlamak adına kapıyı sıkıca kapattı.
"Hazır mısın Taehyung?"
Alfa birkaç gece onunla uyumuştu. Fırtınalı günlerde onunla bir battaniye altında sarmaş dolaş bir şekilde uyumak kesinlikle beklediği bir şey değildi. İtiraf etmek istemese de öyle havalar tam da bu yüzden favorisi olmuştu.
"Evet!"
Taehyung, mercan rengi kıyafetleriyle ilk yolculuğu için hazırdı. Onunla gerçekten adayı dolaşacaktı ve yaşanan kötü olaylara rağmen iyimserdi. Makyaj masasındaki kutudan ona güç vermesi için yeniden yanına aldığı işlemeli mendilin çiçeklerini okşarken merdivenleri indi.
"Çok heyecanlıyım"
Omega kafasındaki şapkayı tutarak heyecanla dışarı çıktı ve yeniden bahar gelmiş olan gökyüzüne bakış atarak ilerledi. Alfa bir görevle gittiği için yeniden işlemeli gömleklerinden birinin içerisindeyken kendisi tamamen bağımsızdı.
"Bir balıkçı köyü nesine heyecanlısın ki?"
Yoongi bezmiş bir şekilde homurdanırken Taehyung keyfini bozmasına izin vermemişti. Uzun zaman sonra evin sınırlarından çıkıp faytona binmişti. Bomboş bir arazi de olsa evden uzaklaşmak istiyordu. Alfa yanına yerleştikten sonra önlerinde ve arkalarında atlı alfalarla yola koyulmuşlardı.
"Uzun zamandır dönüşen kurtlar görmemiştim"
Bazı alfalar onları korumak adına dönüşerek eşlik ediyordu. Taehyung onların kızıl-siyah renklerine hayranlıkla bakarken alfası yeniden sesli bir şekilde nefesini vermek dışında pek tepki vermemişti. Dirseğini kenara yaslamış ve alnını eline yaslamıştı. Bu şekilde dümdüz karşıya bakarken Taehyung küçük bir çocuk gibi faytonun içerisinde görebileceği her şeye bakmaya çalışıyordu.
"Taehyung biraz sadece biraz ciddiyetini takınabilir misin? Eşim olarak daha usturuplu durmalısın"
Taehyung alfasının sözlerinden sonra dudaklarını hafifçe sarkıtarak arkasına yaslanmış ve kafasını manzarası hoş kısma çevirip oraya odaklanmıştı. Yanındaki adama odaklanmasa da olurdu.
"Bu köy daha yakın o yüzden yolculuk pek uzun sürmeyecek"
"Olsun"
Taehyung sakince cevap vermiş ve yerinde kıpırdanmıştı. Biraz sonra Yoongi yine aynı şekilde boşluğa dalarken elini kaldırmış ve omzuna yerleştirerek daha da uzamış buklelerini parmaklarına dolayıp, saçlarıyla oynayıp karşıya bakmaya devam etmişti. Omega alfasının bu hareketi ile ister istemez mutlu oluyordu. Dudaklarında minik bir gülümseme oluşuyor, onun için saçlarını daha da uzatmak istiyordu.
"Min sürüsü buraya ilk ne zaman gelmiş?"
Taehyung merakla yanına döndüğünde alnına dayadığı elini ofuldayarak bıraktı Yoongi. Omega kendi sürüsünü bildiği için onun da öğrenmek istemişti ama Yoongi buna sıkılmış gibiydi.
"Geçmişi geçmişte bırak Taehyung"
Taehyung bu cevabın ardından bir şey diyememişti. Yine de emindi ki alfa cevaplamamışsa tat kaçıran bir geçmişti. Bu yüzden boşvermiş ve kafasını çevirerek dışarıyı izlemişti. Alfaya sormak istediği şeyler çok fazla olsa da onun gözlerini kapatmış kendisini sakinleştirmeye çalışmasını bölememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Çiçek | TaeGi
FanfictionAlfa Min Yoongi'nin ipek gibi sarı saçları, porselen gibi bir teni ve kibar bakışları vardı. En azından Omega Taehyung'un ona ilk görüşte aşık olmasına yetecek kadar.