"Şunun ayaklarına bak"
Yoongi, koskoca bir ayı geçirmiş olan kızına bakıyordu. Yumuşak halının üzerinde dışarıda ilk kar taneleri uçuşurken içeride oynaşıyorlardı.
"Onu giydirmeye çalışıyorum Yoongi"
Taehyung kendisini toparlamıştı ve artık yavrusuyla ilgilenebiliyordu. Yoongi ise munzurluk yaparak onun hafif kavruk tenini okşuyordu.
"Ama bir baksana babası"
Yoongi ondan beklenmeyecek şirinlikle kızının ayaklarını öperken Taehyung hafifçe güldü. Gitmekten bahsettiğinden beri Yoongi değişik birine dönüşmüş gibiydi. Bazı geceler uyandığında hâlâ uyumamış ve kendisine sarılırken, kızını izler halde buluyordu. Aslında onu bir gecede aniden terk etmeyecekti sadece gitmek istiyordu.
"Dün sen gelmediğin için fotoğrafı Namjoon ile çekilmek zorunda kaldım! Bu sürünün lideri sen misin o mu o da belli değil. Her şeyi o hallediyor, insanlar sürekli ona soruyorlar"
"İnsanların evlenmesini emretmemi isteyen sendin hayatım? Gidip kutlamam gereken insanlar vardı, yetişemedim. Ayrıca en azından muhatap olacak birilerini bıraktım sürüye daha ne?"
Taehyung cevaplar ile yüzünü asıp homurdandı. Eşi yerine yardımcısının fotoğrafını gönderecekti. Tamamen saçmalıktı ama ona çok fazla kızmıştı. Bunları düşünürken kapının çalması ile Yoongi'nin tek kaşı havalanmıştı.
"İyi insan da lafın üzerine gelir diyeceğim de Namjoon sen iyi insan mısın?"
Yoongi eğlendiği belli olan bir ses tonuyla bahçeye açılan kapıyı açıp onu içeri almıştı. Namjoon paltosunu düzeltip nefesini verdi.
"Kusura bakma rahatsız ettim ama senden acil izin almam gerekiyor"
"Ne için?"
"Teyzenin durumu pek iyi değilmiş. Özelikle evin baş hanımı geldi kasabaya. Doktorun yanına uğramasını hatta belki biraz kalmasını istiyor. Doktor ona emir verdiğinden beri kasabadan ayrılamıyor"
"Teyzemin şifacıları ne güne duruyor?"
Taehyung, Hana'nın üzerini örttü ve onu rahatça hareket etmesi için bırakırken ayaklandı.
"Ben ve Hana iyiyiz Yoongi. Ailenden kalan tek kişi ne olursa olsun iyi bir tedavi almalı"
Taehyung onun omuzlarına elini yerleştirip sıkarken konuştu. Hemen ardından kollarını okşadı. Yoongi nefesini verdi.
"Tamam ama tek emrimle geri dönecek kendisini buna hazırlasın"
Namjoon kafasını hızla salladı. Hemen ardından evden çıkmak için döndü.
"Pek şıkmışsın bugün de"
Yoongi onunla uğraşmaya devam ediyordu.
"Sen ne zaman evleniyorsun Namu?"
Taehyung daha önce sormadığı bir ayrıntıyı sorduğunda Yoongi buna güldü. Namjoon gözlerini devirmekle yetindi.
"Yoongi'yle evleneceğim ben sıramı bekliyorum. Başka türlüsü mümkün mü bak bensiz yapamıyor"
Taehyung buna gülse de haklı olduğuna dair söyleniyordu. Alfanın karnına vuran Yoongi onu dışarı itti ve kapıyı kapattı. İtina ile gidişini izlediklerinden sonra Taehyung geri döndü ve Hana'yı yerinden aldı. Onu göğsüne yasladı ve birlikte merdivenleri çıkmaya başladılar.
"Hemen yatacak mısınız?"
Yoongi sorarken Taehyung kafa salladı.
"Tüm gün beni yeterince yoruyor"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Çiçek | TaeGi
FanfictionAlfa Min Yoongi'nin ipek gibi sarı saçları, porselen gibi bir teni ve kibar bakışları vardı. En azından Omega Taehyung'un ona ilk görüşte aşık olmasına yetecek kadar.