30

183 26 46
                                    

1

Sürüye düşen derin sessizlik adada hayatın varlığını sorgulatıyordu. Herkes ama herkes evlerine çekilmiş, melek olan liderleri için yas tutuyordu. Dükkanlar kapalı, sahiller bomboştu. Yağan kar adanın üzerine bir ölü toprağı gibi kalmıştı. Taehyung yaptığından sonra hissizleşmiş gibiydi. Artık eşiyle aynı kanlı ellere sahipti. Onunla yata yata ona benzemişti.

"Açıklama yapabilir miyim?"

Sürü evinin toplantı salonundalardı. Lider alfalar derin bir sessizlikle yerlerine dikelmişti. Dizleri üzerinde olan Hoseok ve kılıcına yaslanmış Yoongi konuşuyordu. Aylar önce ölümden kurtardığı alfa kehaneti yayanın kendisi olduğunu doğrulamıştı. Hoseok da tıpkı ablası gibi artık savunma yapacak gibi durmuyordu.

"Dinliyoruz"

Yoongi'nin eninde sonunda onu öldüreceği özellikle evinden alıp geldiği katanasından belliydi. Hoseok nefesini verdi. Afyon kokuyordu.

"Afyon kullandığım için önce akademiden sonda Qin'den atılınca eve geri dönmem gerekti. Geri döndüğümde yanına gelip izin isteyecektim ama ablam tahttan inmekte olduğunu bunun için sadece biraz halkı ateşlemem gerektiğini söyledi. İntikam almak istediğim için ben de kabul ettim. Birkaç yalandan kehanet ile işi kolayca halledebilmiştim üstelik. Sürü kıtlık için birilerini suçlamak istiyordu zaten"

Hoseok konuştuğunda alfalar birbirine baktı ama kimse konuşmadı. Taehyung iç sıkıntısı ile gözlerini kapattı. Ağlamaktan güçsüz bir haldeydi ama olanları dinlemek istiyordu.

"Aslında sadece seni tahttan indirmek istemiştim geri kalanlar konusunda bir fikrim yoktu. Minhye beni terk ettiğinden beri zaten aklım hep dumanlıydı. Ta ki o geceye kadar"

Taehyung, siyah makyajlı adamın suratına baktı. Hoseok'un kendisine karşı mahcup olduğunu görebiliyordu. En azından onun masum bir bebeğe karşı vicdanı vardı.

"Ablam birkaç gün önce bana gelmişti. Elleri titriyordu ve oldukça üzgündü. Bana kitaplarımdan bazılarını okuduğunu ve bir zehri uyguladığından bahsetti, geri döndürmek istediğini söyledi ama ne yazık ki yaptığını kurtarabilmemin bir yolu yoktu. Özellikle o gece bundan iyice emin olmuştum. Bundan sonra ikimizin de dünyası yıkıldı zaten"

Taehyung akan yaşlarıyla kafasını çevirdi. Her şeyi yanındaki adam gerçekleştirmişken acı çeken minik bebeği olmuştu. Onu sonsuzluğa uğurlamak bile defalarca bayılmasına neden olmuştu.

"Omega Taehyung, Hana'yı ablama vermiş. Ona onun ikinci annesi olabileceğini ve bir prenses olarak yetiştirmelerini söylemiş. Öyle bir prenses olsun ki tüm sürüler ona hayran olsun demiş hatta. Ablam ilk kez canlı bir bebeği tutmanın, bir anne olmanın nasıl hissettirdiğini o zaman anladığını söyledi. Başta siz onu görmezden gelip, bebeği eline vermeyince çok sinirlenip zehri karıştırmış ama o gece geldiğinde iki gözü iki çeşme ağlayarak kurtarmam için yalvarmıştı. Onu savunduğumdan değil ama ablama da bir kez olsun anne olmanın mutluluğunu ve birine bağlanmanın ne demek olduğunu hissettirdiği için omegaya teşekkür etmeliyim. Kurak topraklarında çiçek açtırmıştın. Sen inanılmaz birisin Taehyung"

Taehyung elini kaldırıp yüzüne kapattı. Öyle çok gözyaşı döküyordu ki artık gözleri acıyordu. Yoongi kılıcı çektiği sırada Taehyung'un kolundan tutması ile eli havada kaldı. Kılıcın parlaklığı Hoseok'un gözlerini alıyordu. Taehyung kafasını iki yana salladı.

"Onu öldürmeye hakkın yok. Yolcu gemisine bindir gitsin"

Yoongi bir süre onun yüzüne baktı. Ardından muhafızlara dönüp kafasıyla işaret verdi. Hoseok'un kollarından tutup kaldırırlarken Hoseok gözleri dolu şekilde Taehyung'a baktı. Her ne olursa olsun omega ona bir insan gibi davranıp arkadaş olmuş ve maceralarını dinlemişti. Hoseok duygulu bir şekilde teşekkür etmişti.

Yalnız Çiçek | TaeGiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin