6.BÖLÜM : YENİ EKİPLE İLK GÖREV

195 101 78
                                    

İyi okumalar! 

"Bana gelen notta," derin bir nefes alıp gözlerini yumdu. Bal rengi gözlerini aralayıp gözlerimin içine baktı. "Bir kardeşim olduğunu, kardeşimin annemizi ve babamızı öldürdüğü yazıyordu." 

Bize bu notları gönderen kişi hassas noktalarımızı hedef almak istiyordu. Benim hassas noktam geçmişim miydi? Kesinlikle değildi. Evren'in bu kadar düşünmesine sebep olan şey bir kardeşinin olması mıydı yoksa kardeşinin anne ve babalarını öldürmüş olma düşüncesi miydi? 

"Sen, bir kardeşin olması ihtimaline mi kafayı taktın yoksa kardeşinin ailenizin diğer üyelerini öldürmüş olma ihtimaline mi?" Sanırım hayatımda ilk kez bu kadar uzun bir cümle kurmuştum. 

"Bilmiyorum," dedi sıkıntıyla. Kafamı aşağı yukarı sallayıp etrafta bakışlarımı gezdirdim. "Bu kadar kafaya takma bence. Kafanı karıştırmak istedikleri için bunu yapıyor olabilirler." Sözümü bitirince tekrar yüzüne çevirdim gözlerimi. Onun bakışları zaten üzerimdeydi. 

"Neyse, içeri geçelim," dedi. "Yağmurun şiddeti artıyor." Burnuma dolan toprak kokusuyla kafamı iki yana salladım. 

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Toprak kokusu benim için beynime yapılan bir masajdı. Büyülü bir iksirin yeryüzüne dökülmesi ve muhteşem kokusunun etrafa yayılması... 

Evren arkasını dönüp eve doğru yürürken bir anda durdu. Yere eğilip ayakkabısının önüne bir yere dokundu. Tam arkasında olduğum için ne yaptığını göremiyordum. Evren yerden doğrulup eline bakarken merakla birkaç adım yaklaştım. Meraklı Bakışlarım eline kayarken bana dönüp avucunu açtı. Kelebek şeklinde, yeşil taşlarla süslenmiş, gümüş rengindeki bir broş Evren'in avucunda duruyordu. 

Başıma saplanan ağrıyla gözlerimi kapatıp ellerimi saçlarımın içine geçirdim. Gözlerimin önüne gelen bulanık görüntü ve kulaklarımı dolduran seslerle dişlerimi kenetledim. Git gide netleşen görüntüye odaklanmaya çalıştım. Beyaz renginde bir elbise giymiş, başında beyaz şal olan kadının dizlerinde uzanıyordum. Şalının uçlarına taktığı kelebek broştan gözlerimi çekmiyordum. Bu broş Evren'in elindeki broştu... Görüntü bulanıklaşarak yok olurken başımdaki ağrı hafifliyor gibiydi. 

Gözlerimi tekrar aralayıp merakla bana bakan Evren'e baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Gözlerimi tekrar aralayıp merakla bana bakan Evren'e baktım. Bir şeyler diyordu ama duymuyordum. Kafamın içindeki sesler azalmaya başlarken birbirine kenetlediğim dişlerimi araladım. Ellerimi saçlarımın arasından çıkarıp derin bir nefes aldım. Saç köklerimde hissettiğim hafif sızı umurumda değildi. Kafamın içinde dönen sorular beni bunaltıyordu. 

Az önce gördüğüm şey bir anı mıydı? Eğer anıysa o kadın kimdi? Broş buraya nasıl gelmişti? Bizim odalarımıza notları bırakan kişi mi broşu buraya bırakmıştı? 

Kafamı iki yana sallayıp beynimi meşgul eden düşünceleri susturmaya çalıştım. Evren kolumu tutmuş, çattığı kaşlarıyla bana bakıyordu. 

YARALI RUHLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin