25.BÖLÜM : KÜÇÜK BİR İNTİKAM

53 14 144
                                    

Merhabalar!
Yeni bölümle geldimmm
Bu bölüm 2834 kelime💫
Şu an için en uzun bölüm bu bölüm

Yıldıza basmayı ve satır arası yorum yapmayı unutmayınnn!

İyi okumalarrr!

"Öncelikle," dedim Evren'in yanına otururken. "Üstlere nasıl ulaşabiliriz? Hepsinin toplandığı bir yer illaki vardır, ancak orayı öğrenirsek onlara ulaşabiliriz."

İhtiyar kafasını sallayarak beni onaylarken içeriye takım elbiseli bir adam girdi. Korumalardan biri olduğunu düşündüğüm adam elindeki telefonu İhtiyara verip salondan ayrıldı. Dikkatle telefona bakan İhtiyarın yüzüne bakıp neler olduğun anlamaya çakıştım. Kafasını telefondan kaldırıp yüzüme bakan İhtiyarın gülümsemesiyle kaşlarım çatıldı.

"Hastaneden kaçan kişilerden birisi senin teyzen Dolunay." Ben ifadesizce yüzüne bakmaya devam ederken kıkırdadı. "Biraz teyzene benziyorsun sanırım, o kadar korunan bir hastaneden kaçmayı başarmış olması bunu düşünmemi sağlıyor."

"O kadına benziyor olmayı istemiyorum," dedim içimde hissetmeye başladığım sinirle. "Eğer o kadın beni hangi yetimhaneye bıraktığını söylemiş olsaydı ben bu hayatı yaşamak zorunda kalmayacaktım belki de."

"Haklısın," dedi İhtiyar da ciddiyetle. "Yağız'ın ablası ve birkaç kişiyi de yanlarına alarak kaçmışlar."

Yağız'ın aile üyelerinden birinin o hastanede olduğunu biliyorduk ancak o kişinin ablası olduğunu bilmiyorduk. Yağız biliyor olacak ki hiç şaşırmamış ya da bir tepki vermemişti.

"Onlar başlarının çaresine baksın," dedim ciddiyetle. "Biz konumuza dönelim."

"O hastanedeki herkesi çıkaracağız oradan Dolunay." dedi İhtiyar ciddiyetle. "Anlaşmamıza bu da dahildi."

"Anlaşmamıza dahil olan şey lanet akrabalarımızı da oradan çıkaracağımızdı, kaçtıklarına göre başlarının çaresine bakabilirler. O hastanedeki herkesi çıkaracağımıza dair bir şey söylemedin."

"Şimdi söylüyorum o halde. O hastanedeki herkesi çıkaracağız."

"Orada yardıma ihtiyacı olan insanlar var Dolunay," dedi Ayza. "Onları oradan çıkarmamız mümkünse bunu yapmalıyız."

"Tamam," dedim sıkıntıyla. "O kaçakların nerede olduğunu biliyor musun?" dedim İhtiyara bakarak. Kafasını aşağı yukarı salladı. "Buraya getir o halde. O hastanenin ya da hastanelerin nerede olduğunu söyle, gidip oradaki insanları çıkaralım o cehennemden."

"İşte benim tanıdığım Dolunay Ayda Akinal bu." Aren'in sözlerine bir şey demeden derin bir nefes aldım.

"Hadi İhtiyar." dedim bıkkınlıkla. Çok sıkılmıştım. "Önce hastaları o cehennemden çıkaralım ki üstler iyice kafayı yesin."

"Hastanelerin nerelerde olduğunu biliyorum," dedi İhtiyar ışıldayan gözlerini yüzümde gezdirirken. Heyecanlanmış mıydı? "Ancak ikisi bu şehirde yani İstanbul'da. Diğeri ise Ankara'da."

"Üç tane mi var?" dedim dikkatle İhtiyara bakarken. Kafasını aşağı yukarı salladı. Daha fazla olduğunu düşündüğüm için biraz şaşırmıştım.

"O halde," dedi İhtiyar hafifçe sırıtarak. "Göreve çıkıyoruz ekip."

"Yaşlı başlı adamsın İhtiyar," dedim alayla. "Seni mi korumaya çalışalım kendimizi mi?"

"Senden iyi olduğum kesin ukala," dedi sırıtarak. "Sizler için giysi istemiştim, odalarınıza çıkıp giyinin."

Hep birlikte salondan çıkarken merdivenlerin yanında bekleyen çalışanların elindeki elbiseleri aldık. Hepsinin siyah renkte olmasına yüzümü buruşturdum. poşetinde adımın yazılı olduğu elbiseyi alıp üst kata çıktım. Gece Evren ile birlikte kaldığımız odaya girip giyindim.

YARALI RUHLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin