30.BÖLÜM : YARALI RUHLARIN IŞIĞI (FİNAL)

69 11 161
                                    

Merhabalar!

Final bölümü ile karşınızdayım.

Bu benim ilk kitabımdı. İlk göz ağrım derler ya hani tam olarak öyle.

Çok büyük bir hevesle yazmaya başladığım kitabımın son bölümüne kadar hem heyecanı hem de hevesi hep hissettim.

Yaklaşık 7 ay kadardır yazıyor olduğum kitabımın final bölümünü yazarken bazen güldüm bazen duygulandım ancak bölümü tamamladım ve sizlerle paylaştım.

Kitap yazmaya başladığımdan beri bana ve kitabıma destek olan, bu yolculukta yanımda duran herkese çok teşekkür ederim. Kitabımız sizler sayesinde günden güne daha fazla insana ulaşmaya devam ediyor.

Her şeyin bir sonu vardır.

Dolunay ve ekibinin hikayesinin sonuna geldik. 

Umarım final bölümünü seversiniz.

Yaralı Ruhlar kitabı için son kez
İyi okumalar dilerim!


İnsanlar yıldızlara benzerdi. Bazıları parıldardı, bazıları kayardı. Bazıları göz alıcıydı, bazıları görülmeyecek kadar küçük.

Karnımda küçük bir bebek vardı. Küçücük, minicik bir bebek...

Doğar mıydı, nasıl bir hayat yaşardı ya da yaşayabilir miydi bilmiyordum. Şu an Evren'le birlikte tek düşündüğümüz o bebeğin varlığıydı.

"Sence kız mı olacak yoksa erkek mi?" Sorusuyla kollarının arasından çıkıp güldüm.

Böyle bir tepki vereceğini düşünmemiştim. Daha önce çocuk konusu hiç açmadığı için istemiyor olduğunu düşünmüştüm ancak o bebeğin varlığından emin olmamasına rağmen ayaklarımı yerden kesecek kadar mutlu olmuştu.

"Bilmiyorum," dedim gülen yüzüne bakarak. Yanaklarımdaki ıslaklığı ellerimin tersiyle silerken test hâlâ elimdeydi. "Henüz bunu öğrenmek için erken sanırım."

Aren, Ayza ve Serra balkondan çıkıp içeri girdiler. Üşüdükleri için yüzleri kızarmıştı.

"Sonuç nedir Dolunay?" dedi Serra ellerini birbirine sürterek ısınmaya çalışırken.

"Geliyor," dedi Evren sırıtarak. "Bebek geliyor!"

"Ne!" dedi Aren yüksek bir sesle. Üçü birden bedenime kollarını sarınca çığlık attım.

"Bebek gelmeden 'hadi bana eyvallah' diyecek sanırım," dedim nefes alacak yer ararken. "Bırakın nefes alayım!"

"Sevgilimi ve bebeğimizi bırakın," dedi Evren. Beni aralarından alıp sırtımı göğsüne yasladı. Kollarını karnıma sararak ikimizi de sardı.

Beni ve bebeğimizi...

"Şimdi ben hala mı oldum, teyze mi?" Ayza'nın sorusuyla kaşlarımı çattım.

"Peki ben?" dedi Serra. "Ben hala olurum. Aren teyze oldu zaten. Bir halası bir de teyzesi olmuş olur."

"Bu konuda bile mantıklı düşünmeye çalışan yüce gönüllü Barbie." Serra dışında herkes dediğime gülüyordu. "Asma suratını, lakap sana yakışıyor."

YARALI RUHLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin