YARALI RUHLAR (TAMAMLANDI)

27.BÖLÜM : AŞK KADINI VE AŞK BÖCEĞİ

Merhabalarrr! 

Sizlere 2423 kelimelik bir bölüm ile geldimmm

Bölümde yetişkin içerikli sahneler var, aslında tam olarak yetişkin içerik denemez ancak rahatsız olacaklar varsa uyarıyorum buradan.

Vote verip satır arası yorum yaparak bana ve kitabıma destek olmayı unutmayın! 

İyi okumalar dilerim! 

"Dolunay abla!" dedi Duru neşeli sesiyle. Evin kapısında durduğumu görünce hızla gelip sarıldı bacaklarıma. Kollarını bacaklarımdan ayırıp yere diz çöktüm ve hızla kollarımı bedenine sardım. Hemen kollarını boynuma doladı. 

"Beni bu kadar çok mu özledin?" 

"Özledim seni Dolunay abla." 

"Aren nerede?" Diyen Mavi kapının kenarında durup arabalara baktı. Aren'in arabadan inmesiyle gülümseyip Aren'e doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. 

Burak da yanımda dikilip ellerini beline yasladı. "Benim aşkım nerede?" 

Ben sorusuna gülünce kaşlarını çatıp yüzüme baktı. Duru'yu bıraktım ve diğer çocukların yanına gitmesini işaret ettim. Hemen koşarak uzaklaştı. Yüzüme zoraki bir ciddiyet ifadesi yerleştirdim, yerden kalktım ve Burak'a döndüm. 

"Bana ne senin aşkından? Ayrıca," derken sinirli olduğunu düşündüğüm bir ifade yerleştirdim yüzüme. "Aren'i sinir etme, seni deşer ve ona senin aşkın bile engel olamaz." 

"Haklısın, beni cidden deşer." Benim ciddi olduğumu düşündüğü için o da ciddi bir şekilde konuşmuştu sanırım. Gerçekten ciddi miydi bilmiyordum çünkü yüz ifadesi ya da sesi genelde sabit oluyordu. Burak'ı anlamak zordu. 

"Benim ciddi olmadığımı biliyorsun değil mi?" dedim gözlerimi devirerek. 

"Biliyorum, ciddi olan benim." 

"Ne konuşuyorsunuz siz?" Aren'in sesini duyunca Burak hafifçe öksürüp yüzüne her zaman olduğu gibi tebessüm yerleştirdi. 

Gerçekten Barış'a benziyordu. 

"Hiçbir şey kumacım." Aren boş boş göz kırpıştırırken ben sırıttım. "Aşkımı soruyorum, özledim." 

"Ya sabır!" Diyen Aren hızla Mavi'yi kucağına aldı ve içeri girdi. Diğerleri de içeri girdi, sevgilimin de gelmesiyle elini tutup üst kata çıktım. Benim kalıyor olduğum odaya girdik ve kapıyı hemen kapattım. Gece lambalarından birini yakmakla yetindim. Sevgilimi yatağın üzerine itip üzerine çıktım. 

"Seni özledim." 

"Bende seni özledim," derken bakışları dudaklarımdaydı. Dayanamıyormuş gibi dudaklarıma yapıştı. Hemen sertçe öpüşüne karşılık verdim. Ben ne olduğunu anlamadan Evren üste çıktı ve ben altında uzanıyor halde olduğumu fark ettim. Ellerimi omuzlarında, sırtında ve karnında gezdirdim. Öpüşmemiz git gide daha sertleşirsen bedenim terlemeye başlamıştı. 

Dudaklarımızı ayırdım. Ellerimi gömleğinin düğmelerinde gezdirdim ve tek tek açmaya başladım. Birkaç tane açmıştım ki Evren hızla iki tarafından tutup çekiştirdi. Düğmeler etrafa saçıldı ve o bunu umursamadan üzerindeki gömleği hızla çıkarıp odanın bir tarafına savurdu. 

Gece lambasının ışığının yansıdığı vücud kaslarında bakışlarımı gezdirdim arsızca. Buğday teni gece lambasının ışığında parlıyordu. Kollarına bakarken ellerim çıplak sırtındaydı, o da benim gibi terlemişti. Karın kaslarına bakarken alt dudağımı ısırdım. Düzenli bir şekilde spor yaptığımız için vücudumuz gücünü yitirmiyordu ve Evren'in vücudu günden güne irileşiyordu.