10.BÖLÜM : ALIŞVERİŞ MERKEZİ

180 97 103
                                    


Merhabalar! 

Yeni bölüm ile geldimm. 
Umarım bölümü beğenirsiniz. 

Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnn. 

Şarkı kitapta geçtiği için yukarıya bıraktım. 

İyi okumalar! 

Sabah uyandığımda odamda kimse yoktu. Buraya geldiğimizden beri her sabah Ayza ve Aren'in başımda dikildiğini görüyordum. Ama bu sabah ikisi de yoktu odada. Bütün vücudumu gererek esnediğimde kapının dışından gelen sesler dikkatimi çekmişti. Yataktan kalkıp üstüme baktım. Beyaz bir tişört ve şort pijama vardı üzerimde. Bazen gece sıcak olduğunda üstümdeki giysileri çıkarırdım. Çıplak bir şekilde olmadığımı görünce kapıyı açtım. 

Ayza, Aren, Evren ve Barış ellerindeki bardaklarla koltuklara oturmuş sohbet ediyordu. Etrafa yayılan kahve ve bitki çaylarının kokusu aç olan mideme pek yardımcı olmuyordu. Aç açına bir şeyler içmeyi sevmezdim. Ben sevmiyor olsam da guruldayan midem seviyordu... 

Benim kapıda boş boş hepsine baktığımı fark eden Barış bir anda yerinden kalkıp hazır ol duruşuna geçti. Hepimiz 'ne yapıyor bu salak 'der gibi bakarken yüzünde ciddi bir ifade belirdi. "Ekibimizin lideri olan hanımefendi," dedi Barış bağırarak. "Gününüz aydın olsun!" Sözlerini bitirince asker selamı verdi. 

Gözlerimi devirip Evren'in yanındaki boş yere oturdum. "Günaydın," dedim sakince. Herkes Günaydın derken Barış sırıtarak bana bakıyordu. Sabah sabah nereden geliyordu bu çocuğa enerji? Nereden geliyorsa bana da gelmeliydi, zira her an oturduğum yerde uyuya kalabilirdim. 

"Kahvaltı yapıp dışarı çıkalım diyorduk bizde." Ayza'nın sesini duyunca gözlerimi tekrar araladım. Ne zaman kapanmıştı gözlerim? Benim neden bu kadar uykum vardı? Yanımda oturan Evren'in elindeki bardağa baktım. İçinde kahve vardı. Hiç bir şey demeden elinden bardağı alıp içmeye başladım. Boş eline bakıp bir kaç saniye gözlerini kırpıştırdı. Gülmemek için dudaklarımı ısırmaya başladım. Kafasını kaldırıp bana baktığında aniden bir sırıtış belirdi yüzünde. Tek kaşımı kaldırarak kafamı iki yana salladım. 

"Benim dudağımın değdiği yerden kahve içiyorsun." Boş boş göz kırpıştırdım birkaç saniye. Bakışlarım dudaklarına kaydı bir an. Tekrar bakışlarımı yüzüne çevirdiğimde yüzündeki sırıtış büyüdü. "Görev için ekibimdeki neredeyse her erkeğin dudağını öptüm. Şuan senin bardağından kahve içmiş olmamın seni neden bu kadar eğlendirdiğini anlamıyorum." aklıma gelen şeyle yüzümde kocaman bir sırıtış belirdi. "Belki bir görevde de seni öpmem gerekir ha?" 

Yüzündeki sırıtış donuk bir hal alırken bu defa sırıtan bendim. Barış kahkaha atmaya başladığında Aren ve Ayza da gülmeye başladı. Kahkaha atmamak için dudaklarımı ısırırken yerimden kalktım. Evren yine sırıtmaya başlamıştı. Bu adam neden hep sırıtıyordu? 

"Kahvaltı yapalım şimdi. Sonra da dışarı çıkarız hep birlikte. Diğerleri geliyor mu?" Sözlerimi Barış kafasını sallayarak onayladı. Sakince odama doğru yürüyüp içeri girdim. Evreni dudağından öptüğümü hayal edince yüzümü buruşturdum. Bu güne kadar kimseyi mecbur kalmadıkça öpmemiştim. 

Odanın Kapısını kapatıp beyaz rengindeki giysi dolabımın kapısını açtım. İçinden gri rengindeki dizlerime kadar gelen elbiseyi alarak banyoya geçtim. Elbiseyi üzerime geçirip banyodaki işlerimi hallettim. 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
YARALI RUHLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin