saat sabahın 6 sı idi. biz ise yaklaşık 30 dakikadır yoldaydık. ikimizde asla ama asla ağızımızı açmıyor ve konuşmuyorduk. içim öyle bunlamıştı ki dokunsalar kusacaktım. öyle sıkılmıştım ki içimden 100 defa falan koyun saymıştım.beynim hatta o kadar ters işliyordu ki, şu an bu araba patlasa nasıl kaçacağımı falan planlıyordum. öyle sıkılmıştım yani.
"Allah aşkına şarkı açalım be!" dedim en sonunda radyoya uzanıp.
"kızım ne bağırıyon ya? dalmışım yola, sesini duyunca ürktüm bi."
"içim bunlardı içim! kusacağım şimdi şuraya!"
sabır çekercesine sola doğru çevirdi. bende radyoya dokundum. vallahi şu an hiç telefonumu bağlayacak durumda değildim.
"halimden çok mu belli, görmeyin kız zilli. yine gözleri mavi, mavi, mavi masmavi!"
açacağım şarkıya tüküreyim diye geçirdim içimden.
şansımdan çıkan şarkıya bakın. radyo bile zilli diyor bana ulan! ulan hayaat..."bu şarkıyı denk getirmeyi nasıl becerdin?" diye sordu gülerek.
"ben nereden bileyim ya!" dedim ve şarkıyı değiştim. tüm sinirlerim hoplamıştı zaten, üstüne birde bu şarkı tam olmuştu.
adam akıllı bir şarkıya denk geldiğimde durdum ve ayakkabılarımı çıkarıp bağdaş kurdum.
"seni seven, seni seven, seni seven delidir."
başımı cama çevirdim ve yolu izlemeye başladım.
aklımda deli deli sorular vardı. mesela özgürün yazması. hala benden mi hoşlanıyordu cidden? acaba tekrar denemeye değer miydi?
saçmalama ılgın! tükürürüm ağızına...
bencede saçma bir fikirdi. once şeyden sonra gel ve affet. hah! babanın çiftiği ya burada.
"o hatayı bende yaptım her aptal aşık gibi. sonra aydım ya kaybolaydım peşimde sarhoş gibi..."
durduk yere mesaj atması da ayrı bir kafaydı zaten. hayır madem beni başkalarıyla görünce kıskandın, o zaman ne diye tuananın pis ellerini gözüme sokup öpüyorsun ki? bazı erkeklerin şu kıskandırmaya çalışma çabası beni benden alıyor.
ayrıca tuana ve özgüründe randevuya çıkması ayrı bir alemdi. ayrıldıklarını duymuştum aslına, demekki yeniden barışmışlar. mükemmel bir çift olmuşlardı cidden. artık birbirlerini duvarlara kelepçeleyip bıçak falan çekerler karşılıklı.
tam adam akıllı efkarlanacağız, eskileri düşüneceğiz, güzelce şarkı dinleyeceğiz derken şarkı değişti.
akıl yokki başta
ne işin var aşkta?
aşkın kabahati yok,
sevmeseydim keşke...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOPYA
Teen Fiction"onun kalbi durduğu için herkes ağlıyordu. ancak kimse bilmiyordu ki kalp tekrar atmaya başladığı için saatim ötüyordu..."