Hala evlenme teklifinin şokundaydım. Tekliften yaklaşık 6 dakika geçmişti ama ben hala tek kelime edemiyordum.
En son barana baktım. Gözlerimden hala yaşlar akıyordu ve bir anda üzerine atlayıp sıkıca sarıldım ona. Anında belimden kavradı ve beni etrafında birkaç tur döndürdü.
"Seni çok seviyorum..." diye fısıldadım kulağına.
"Bende güzelim, bende." Dedi beni yere indirdiğinde kulağıma fısıldayarak.
Herkesle fotoğraf çekinme faslımız bittiğinde bu sefer ayaklandık masadan.
"Nereye gidelim?" Siye sordu çağan.
"Koçum, ekipte 2 hamile var artık. Gece hayatını unut, evlere dağılıyoruz." Dedi yağız.
"Hayır ya, biryere gidelim. Evlere dağılmayalım." Dedi elanur yağızın koluna girerek.
"Nereye gideceğizki güzelim?" Dedi yağızda gülerek elanura bakarken.
"Sahile gitsek? Soğuk içecekler falan alsakta şezlonglara otursak?" Diye sordu alya.
"Sence üzerimizdekiler sahil için iyi mi?" Diye sordum bende.
"O da doğru..."
"E üzerimizi değişip gidelim sahile?" Diye bir öneri sundu sarp.
Herkes birbirine baktı. En mantıklısı buydu bence.
"O zaman yarım saate Marsa sahilinde buluşuyoruz." Dedi baran ve elimden tuttuğu gibi arabaya koşmaya başladı. Bende ona ayak uydurmak için boştaki elimle eteğimi kavrayıp hafif yukarı doğru çeke çeke koşmaya başladım. Diğerlerinin de arkamızdan geldiğini ayak seslerinden anlıyordum.
Baran hızla kapıyı açtı ve bende aynı hızla arabaya bindim. O tekrar koşarak arabanın önünü dolandı ve sürücü koltuğuna geçti. Arabayı çalıştırdığı gibi u dönüşü yaptı ve yola çıktı.
"Neden koşuyorsun?" Diye sordum gülerek.
"Öyle gerekiyor." Dedi gülerek.
"Söylesene,"
"Yarım saate gideceğimiz plaj kapanıyor." Dedi bir anda.
"Eee, ne var bunda?" Dedim ama sonrasında duraksadım. "Biz içerideyken plajın girişlerini kapatırlarsa ne olacak?"
Burnundan güldü.
"Baran!" Dedim omzuna vurarak. "İçeride mi kalacağız? Neden? Nasıl çıkarız ordan? Ya başımıza bir iş gelirse? Ya polisler bizi tutuklarsa?"
Bana çevirdi bakışlarını.
"İlk hangi sorudan başlamalıyım?" Hala gülüyordu.
"Baraann!!!!" Diye kükredim en sonunda gülerek.
"Tamam ya,... bakacağız duruma göre. Çıkabilirsek çıkarız. Çıkamazsak kalırız. Üşürsek diye ateş yakmak için bişeyler var hepimizin arabasında zaten. Sabah planlamıştık ve bu yüzden bir bagaj dolusu market alışverişi yaptık hepimiz ayrı ayrı." Dedi ve elimi öptü. "Evden bir battaniye alsak fena olmaz ama."
"Alırız, tamam. Ama kalırsak tehlikeli olur, biliyorsun değil mi?"
"Ne gibi bir tehlike?"
"Köpek gelip hepimizi yiyebilir mesela..."
"Güzelim, sence bundan korkmak ne kadar etkili?" Diye sordu ve kendini gösterdi. "Müstakbel 'kocan' yanında senin. Rahat ol."
Haklıydı. O varken korkmama gerek yoktu zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOPYA
Novela Juvenil"onun kalbi durduğu için herkes ağlıyordu. ancak kimse bilmiyordu ki kalp tekrar atmaya başladığı için saatim ötüyordu..."