7

5.9K 415 584
                                    

Doğdu içime, ayrılacağın
Selamını aldım, yalnızlığın
Bak da gözüme, söyle yüzüme
Yakıştı mı bu, haksızlığın,

Kırsam döksem ne şe yarıyor
Almış bak başını yine gidiyor
Ben aşkı kurtarayım derken
Kalbim elden gidiyor,

Yıkılır her gece, üzerime dünya
Ben sandım sahici, meğer seni rüya
Gönlünü gönlüme, ömrünü ömrüme
Yazmıştım sildiler zorla...

Yıkılır her gece, üzerime dünya
Ben sandım sahici, meğer seni rüya
Gönlünü gönlüme, ömrünü ömrüme
Yazmıştım sildiler zorla...

Kıvırtarak dans ediyordum, elimde mikrofon niyetine tuttuğum vileda ile kalçamı oynatıp duruyordum.

Nihal: "Lan, bi pazarım var onuda sal gözünü seveyim!" Kıçım.

"Üf kes be, git zıbar." Ne var sabahın 8'inde temizlik yapıyorsam?

Gece boyu uyumamıştım, gram uykum yoktu Kerem'i düşünmüştüm, olmayan ailemi, hayatta olduğundan emin olmadığım annemi...sabahlamıştım haliyle. Bugünde işe akşama doğru gitmeyi planlıyordum, herhalde birazdan uyurdum öğlen 2, 3 gibi kalkardım sonrada hazırlanıp çıkardım.

Ama şimdi temizliğe devam etmem lazımdı, kafamda dağılıyordu. Zaten evi düzenli temizliyorduk, yinede vileda yapıp tozları almıştım. Bibloları düzeltip oturacakken camlar dikkatimi çekmişti, onuda Barış efendi geldiğinde silsin banane.

Koltuğa oturup telefona bakıyordum, ilk durağım son zamanlarda aklımda dolanan o kişinin profiline bakmak olmuştu. Kerem Aktürkoğlu... yine profilindeydim, hikaye atıyorsa fake hesabımdan bakıyordum işimi garanti altına almak için.

Bozuk olan moralinin düzelmesini istiyordum, ama bu benim dememle yada isteğimle olmuyordu ne yazık ki. 2 gün önce Samsun maçını 2-0 Galatasaray kazanmıştı, üçlü dedikleri şeyi Kerem'e çektirmişlerdi hatta, ben o anları izlerken onun hasta olduğunuda görüyordum, öksürük krizine girmişti.
Onun yanı sıra hiç konuşmamıştık, ama ben konuşmak istiyordum. Numaramı alınca içim huzurla dolmuştu, kıpır kıpır olmuştum. Akşamında numarasını kaydetmem için yazmıştı, ertesi gün maç zamanıda tebrik etmek için yazmıştım başkada konuşmamıştık.

Yinede numaramı gelip almıştı, bu beni fazlasıyla heyecanlandırmıştı, salak salak sırıtmama ve midemde sayamayacağım kadar çok kelebeklerin uçuşmasına sebep olmuştu.

Profilinde biraz fazla takılmıştım, gözlerim kapanacak gibi olduğunda yerimden kalkmıştım. Viledayı yerine bırakıp odama geçtiğimde yatağıma zıplayarak yorganı üzerime çekmiştim, aklıma Keremin ela gözleri gelince tebessüm ederek uyuya kalmıştım.

Ne kadar süredir uyuduğumu bilmiyordum ama içeriden gülme sesleri geliyordu, gözlerimi ovuşturarak açtığımda yatakta oturur konuma gelmiştim. Elim ağzıma gitmişti, esniyordum. Midemde kazınmıştı, karnımı doyurmam lazımdı resmen herşeye üşeniyordum.

Yataktan kalktığımda aynadaki yansımamı görmüştüm, horoz gibiydi saçlarım. Elimle hafifçe dağıtmıştım, puflarımı giyerek paytak paytak salona gidiyordum. Merdivenlerden inene kadar full esnemiştim, içeriye geldiğimde hala rüya gördüğümü anlamıştım bi türlü ayılamıyordum resmen.

Barış: "Kız uykucu, günaydın mı diyeyim yoksa tünaydın mı?" Gülmüştüm, perma bi rüyamda da salmıyordu ya.

Gözlerimi tekrar ovalayarak koltuğa oturacaktım ki duraksamıştım, rüya görmüyordum ve şuan bunu farketmiştim.

Gözlerindeki AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin