Öncelikle;Yeterli yorum gelmediğinde bölüm aksıyor, bunu tekrar tekrar söylüyorum satır aralarına yorum yapar mısınız? İyi okumalar <3
______________________
Hande: "Yine mi sen?"
"Evet, yine ben. Hep ben, sürekli ben." Histerik gülüş atarak karşımdaki kızı süzdüm.
Hande: "Eksik kalsan keşke." Tek kaşım havaya kalktığında yavaşça ona yaklaştım.
"Tamda ağzımdan aldın lafı; eksik kalsan keşke. Eksik kal Hande, hayatımızdan eksil; git yani." Kollarını göğsünde birleştirdiğinde bende belime koydum ellerimi. "Gerçi ikimizinde hayatında dahi değilsin, Keremin umru dışısın." Güldü, bu gülüşü bilirdim ama içi içini yerken ki hiçbir şey yok, iyiyim gülüşlerinden birisiydi.
Hande: "Keremin gözünü hırs kapladı, sen bunu görmeyip hala sende kalması için çabalıyorsun." Ne? Sesli kahkaha attığımda kendimi durduramadım, çok şükür gerçekleri algılayabileceğim zihniyetim vardı.
"Ha öyle mi olmuş? Anlatsana biraz, başka napıyor muşum? Yada Keremden bahset." Okumuş, eğitimli ve kariyerli bir kızın bu kadar takıntılı ve kör olması çok üzücüydü. Üstelik psikoloji mezunu birisiydi ve kendisi düzelemez iken insanlara yardım edicek olması...
Hande: "Yağmur dönemini bilmezsin sen. O zamanda dedim sevmiyorsun diye ama bana kulak asmadı, bak sonuca ayrılar. Şimdi senide sevdiğini söylüyor ama sonunu görebiliyorum. Bana inat başkalarıyla birlikte, sense futbolcu nasıl olsa parası pulu var diye peşinden koşuyorsun tıpkı zamanında Yağmurun yaptığı gibi." Sinirlenme Kumsal. Sinirlenme kızım... bu neden beni Yağmur denilen o kızla kıyaslıyordu? İkimizi bir tutuyordu!
"Öncelikle beni tanımadan yargısız infaz yapman senin adına üzücü, her insanın aynı ve bir olmayacağını bu yaşa kadar öğrenmiş olman lazım ki öğretenin olmadıysa bile gördüğün derslerden kapman gerekiyor nede olsa okurken staj yapıyordun değil mi? Yada şey mi demem lazım, kişi kendinden bilir işi? Bak bu sana uyar." Sinirimi bastırmayı denerken bu kızın karşısında olmuyordu, yinede içten içe kendimi dizginleştirmeyi deniyordum.
Hande: "Ben biliyorum herşeyi için rahat olsun, Keremin herşeyini bildiğim gibi." Dişlerimi sıktım. "Sahi sen ne kadar iyi biliyorsun Kerem'i? En sevdiği rengi, yemeği, hayalini kurduğu avrupa kulüplerini, başka hayallerini yada bunları geçtim benim onun sevdiği börekleri yaptığımdaki mutluluğunu biliyor musun? Ben onun ilk aşkıyım, tüm ilklerini benimle gerçekleştirdi. Sana şuan yaptıkları öncesinde birlikte gerçekleştirdik, yemek mi yapıyor? Banada yaptı, sarılıp öpüyor mu? Banada yaptı yani bunlarla boş yere övünme." Gülümsediğinde çenemi kasmayı bırakıp yutkundum, bir soğukluk kaplamıştı vücudumu ve garip bir histi bu. Evet zoruma gitmişti dedikleri, benimde bunları Keremden önce yaşadığım birisi olmuştu ama geçmiş ve bitmişti önemli olan şu anımdı.
Alay edercesine beni baştan aşağıya süzdüğünde kendime geldim.
"Ben en azından gurursuz değilim." Az önceki halim uçup gitmiş, yerine gülümseyen yüzüm gelmişti o ise duraksayıp gözlerime baktı.
Hande: "Ne diyorsun kızım sen?" Bir adım daha ilerlediğimde mesafemiz kapanıyordu.
"Diyorum ki sevgilisi olan insanın peşinde kuyruk sallayan gururu olmayan bir kızsın ve gerçekten çok yazık. Kendini burada harcayıp düşürüyorsun oysa ki güzel kızsın, hayatını yaşamalısın. İlla ki karşına şanslar çıkıyordur, bunları değerlendirmelisin burada kalıpta seni iplemeyen 'eski' sevgilinin yolunu gözleme çünkü Kerem benim sevgilim. Sen ister kabullen istersende kendi kendini kurduğun yalanlara inandır ama gerçek bu, Keremle yaşadığın şeyler geçti ve bitti şuan benimle birlikte ve sandığındanda mutluyuz bunu sen yada senin gibisi aramızı bozamayacak." Tekrar gülümsediğimde pancar suratını izledim.