46

3.5K 382 466
                                    

Satır aralarına yorum yapar mısınız? <3
___________

Dilim damağım kururken etrafıma bakındım.

Resmen alerjim en zirveyi görmüştü, kendimden geçmiş baygınlık yaşamıştım fakat çoğu kısmı hatırlamıyorum bile.

Saçımı okşayan elin sahibine döndüm.

"Kenan?" Gülümseyerek çarpık çarpık konuştuğunda anlamadım.

Kenan: "Çok korktum yosun gözlü, iyi misin?" Kurumuş dudağımı ıslattığımda dudağımı büzdüm, su istiyordum sadece.

Gözüm serumlu koluma gittiğinde yukarıya doğruda baktım, daha yarısına gelmemişti.

"Su var mı?" Etrafına bakınıp ayaklandığında bende baktım, acil bölümünün farklı yerindeydik ve kimse yoktu.

Kenan: "Ben bulup gel..ecek enişte haber edecek tamam?" Türkçeyi zar zor konuşarak ilerlemesiyle kendimce gülümsemeye çalıştım.

Çok geçmeden içeriye giren Nihal ve Keremle sesli nefes aldım.

Kerem: "Canım, iyi misin? Ha güzelim. Su istemişsin ama henüz içemezmişsin." Üzüntüyle baktım.

Nihal: "Kızım korktum ya. Bir anda fenalaştın o kadar panik olduk ki sana anlatamam." Tahmin etmesi zor değildi.

Serumlu elimi Kerem tutarken diğer elimi Nihal tuttu, ikisinede bakmaya başladım.

Nihal: "Acili birbirine kattık hatta gizlice videoya çekenler oldu, yayılmasın diye rüşvet teklif ettiler bu Almancılar neymiş böyle? Formaları sömürdüler, gerçi sizin paranız var yapın." Konuyu anında başka yöne çekmesiyle güçlükle güldüm.

Kerem: "Niye yapalım kızım?"

Nihal: "Şimdi üniversite oku, sınavlara gir et sonra meslek sahibi ol üstüne iş bul... yinede yedeklerde oturan futbolcu bile senden daha çok kazansın. Hani adalet?"

Kerem: "Hasbinallah konuyla alakası ne?" İkisi didişirken durmadan dilimle dudağımı ıslattım, cidden boğazım kurumuştu ve çok susadım.

"Çok susadım." Durup baktıklarında Nihal ayaklandı.

Nihal: "Bu hemşirede ilgilenmiyor ama Barış'ı görünce öküz gibi bakıyor, dursun hele o." Yanımdan geçip gittiğinde elimi okşayan Kerem'e döndüm.

"Siz kaç kişi geldiniz?" Durup hesaplamaya başladı.

Kerem: "Sizinkiler. Yunus, Kenan, Barış, Samet birde İsmail." Alakasız isimlerle yüzüm değişik hallere girmişti, ne alaka ne alaka!

"Yuh ama. Samet ve İsmail ne alaka?"

Kerem: "Şimdi seni duyunca haliyle panik olduk. Yunusta çok panikledi, Samette ona bişey olur diye geldi. Barışta ilk Nihal'e bişey oldu sandı o da panikledi, İsmailde bayılır eder diye geldi." Gülmeye başladığımda o da gülüyordu.

"Alemsiniz ya." Bakışları değişirken ciddileştim.

Kerem: "Sana çok kızgınım. Neden dikkat etmiyorsun kendine?" Sitem dolu sesiyle sessiz kaldım bişey diyemezdim ki.

Kerem: "Ya şu haline bak. Acillik olmuşsun, yolda baygınlık geçirmişsin maç sonrası o kalabalıkta o trafikte akla karayı seçtim gelmek için." Ellerimize bakıp iç çektim.

"Bir an için unutmuşum alerjim olduğunu."

Kerem: "Sem bundan sonra bana liste veriyorsun ona göre gideceğiz olmaz böyle. Hatta tekrar alerji testine gideceğiz ki bende bileyim, baksana şu kollarına. Boynunun kızarıklığı bile yeni geçiyor." O kısmı göremezdim yinede korkmuştu ve çok haklıydı ses edemezdim.

Gözlerindeki AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin