Sallamasyon bölümle ben geldim, projem vardı günlerimi ona ayırdım bir tık boş ve sıkıcı olucak bölüm şimdiden iyi okumalar...
Sınır 320 oy 370 yorum 🎀
___________________
"Allahım sen yardım et, nolursun..." Deli gibi dönüyordum ama nafile, iyice ruhum daralıyordu.
Kolumdan sertçe tutulmasıyla duraksadım, geriye çekilmemle nefes almaya çalıştım.
Barış: "Kerem sakin ol! Daha kimse çıkmadı, bişey söylemediler kafanı hemen kötüye yorma." Kötüye yorma mı? Sinirle göğsünden ittim.
"Sen dalga mı geçiyorsun benimle? Her yanı kan içindeydi, mahvetmişler, canını yakmışlar! Sen neyden bahsediyorsun? Sen gördün mü o halini? Görmedin, ama ben gördüm!" Aklımdan çıkmıyordu, çıkmıyordu ve kafayı yemek üzereydim.
"Kim, kim neden yaptı, hangi şerefsiz, hangi piç zarar verdi!" Elimi çoktandır sıkıyordum, canım yanıyordu hemde fazlasıyla.
Onu o şekilde yerde kanlar içerisinde gördüğümde kendime gelemedim. Tepki veremedim, nefesim kesildi, ilk kez bu kadar kötü hissediyorum.
İzler vardı. Ellerinde, omuzlarında, yüzünde, görebildiğim yerlerde hep izler vardı ve ben bunları gözümün önünden silemiyorum.
Kim ne ister ki? Kim neden zarar vermek istedi? Neden sevgilimin canını yaktılar, neden ben bişey duymadım, koskoca nedenler dönüyordu aklımda ama hepsi cevapsızdı.
Sude: "Ya kim girdi eve? Kim bu hale getirdi ablamı aklım almıyor, evin adresini kim nereden biliyor?" Yere çöküp ağlayan Sudeye baktım.
Nihal: "Onu geçtim güvenlik her geleni alıyor mu? Sikerler böyle işi, kim ne istesin ya bu kızdan." Yüzümü sıvazladım, ellerinin üstünde, omzunda hep izler vardı mosmordu, yüzü kandı. Çok kötüydü, çok...
"Uyanmadı, seslendim uyanmadı. Dokunamadım ona, canı acır mı bilemedim çok korktum. Kaç dakika oldu hala acil kapısında bizi bekletiyorlar, şaka mı lan bu!" Titriyordum elimde olmadan.
Kaç tur attım bilmiyorum, Barışın kenardaki yere oturtmasıyla soluklanmaya başladım, kızlar bir kenarda ağlarken Barış herkese yetmeye çalışıyordu.
O panikle Yunus'u aradım. Yunus ne alaka ama değil mi? Aradım işte. Herkesede o haber verdi, ta yurtdışından bişeyler yapmaya çalıştı.
Geldiğimden beri sadece bir kez görebildim onu, ondada mr çektirmek üzere götürüyorlardı.
Öylesine korkuyorum ve merak ediyorum ki, bunu yapanı bulup boğazlayacaktım.
Şahin: "Geldim! Lan? Bu haliniz ne, Kumsal nerede? Anlatın nolmuş, birimi yaraladı naptı?" Nefes nefese kalan Şahin'e yorgunca baktım.
Söylemeye dilim varmıyordu, parmaklarımla oynadım sertçe.
"Döv... dövmüşler, it yada itler dövmüşler, hiç acımadan hemde." Yüzümü ellerimle kapattığımda nefesimi verdim. "Canını yakmışlar, mahvetmişler çok kötüydü." Gözümden akan yaşlar kendisini bıraktığında karşımda kal gelmiş kişiye baktım.
Şahin: "Ne?" Tam karşımda durduğunda şakaklarında belirginleşen damara baktım. "Ne demek dövmüş- kim lan! Hangi orospu çocuğu dövmüş? Uyanık mıydı? Nasıl durumu?"
"Uyanık değildi, bilmiyorum hala acilde müşade altına almışlar." Kalbim sızlıyordu, öyle böyle değil.
Dakikalar birbirini kovalıyordu, burada dönüp durmaktan başka ağlamaktan başka bişey yapamıyordum bu zoruma gidiyordu, kimin yaptığını deli gibi merak ediyordum.