Şeyma: "Ben Şeyma. Emirhanın kuzeni olan." Bu ne demekti?
Bedenim karıncalanırken şaşkın ve bi o kadar gergin yüzümle ona baktım, istemsizce kasıldığımda beni süzmeye başladı.
Şeyma: "Az önce esip gürlüyordun? Süt dökmüş kediye döndün." Tiz kahkahası kendime gelmemi sağladığında diklenip ona baktım.
"Belliydi zaten aynı kandan olduğunuz, şerefsizlik damarlarınızda var."
Şeyma: "Ağzını topla yoksa-" Bileğimi tuttuğu elinden hızlıca kurtularak sertçe ittirdim.
Geriye adımladığında ben onun üstüne yürümeye başladım, bende diyorum bu ne kadar kaşar.. sebebi belliydi.
"Yoksa ne? Napıcaksın! Sende adam tutup beni mi dövdüreceksin?" Aklıma dolan görüntülerle yutkunduğumda saniyesinde dolan gözlerimi sildim. "Sende kızsın.. sende hemcinsimsin.." Mırıldanıp inanmak istemeyerek başımı salladım, bu arsızlık ve yüzsüzlükten sıkılmıştım.
"Bana bu yapılanlardan sonra karşıma gelipte dalga geçer gibi konuşuyor musun! Başını eğip özür dileyeceğine, mahcup hisseceğine konuşuyor musun? Sana diyorum!" Omuzlarından tutup sarsmamla şaşkınca baktı, benden beklediği bu değil gibiydi.
"Allah hepinizin belasını versin.. ne bana ne de yakınlarıma bir bok yapamayacaksınız, mikrop sürüleri." Omzuna çarpıp çıktığımda derin nefesler aldım, gözlerim titreyen ellerime iliştiğinde yumruk şeklini alarak sıktım.
En zor zamanlarımdan birisiydi belkide hayatımın dönüm noktası diyebilirdim.
Hatırladıkça içim daralıyor, kötü oluyordum.
"Pislik.. marifetmiş gibi konuşuyor bide." Titreyen sesimle elimi dahada sıktım, dudağım bile titrerken güçlükle ilerledim.
Nereden çıkmıştı ki bu kız? Amacı neydi.. Ne hedefliyordu?
Kerem'i kafalayacak ve aramıza mı girecekti? Daha neler!
"Ne istiyorsunuz benden.. ne yaptım size anlamıyorum ki.." Dolan gözlerimi sildiğimde sessizce küfür savurdum, kendimi dizginlemeye çalışıyordum ama geçmek bilmiyordu.
Kerem: "Kumsal? Sonunda.. neredesin sen?" Siktir.. hızlıca gözlerimi silip saçlarımı düzelttiğimde zorlaki gülümsememi takındım.
"Geliyordum bende, seni arıyordum ki geldin." Söylemeli miydim ona? Onunla tatile çıkmayı ve vakit geçirmeyi uzun zamandır beklemişken bu günleri huzursuzlukla geçirmek istemiyorum.
Kaşları çatık geldiğinde korkuyla baktım, belli etmiyordum bence..
Kerem: "Sen iyi misin?" İyi miydim? Hayır.
"İyiyim.. sen nasılsın?"
Kerem: "Sen ağladın mı?" Bana yaklaşmasıyla gergince baktım.
"Hayır ne alakası var?"
Kerem: "Gözlerin kızarmış.. hem sen neden titriyorsun?" Yüzüme çıkan eliyle yutkundum, hemende anlıyor..