26

4.8K 401 518
                                    

"Yeter! Her kafan estikçe kapıma gelemezsin, kapılara dayanamazsın şimdi çık git."

Kerem: "Kumsalım lütfen..." Benim dahi zor duyduğum kısık sesiyle konuştu, günlerdir kovmama rağmen gitmiyordu artık sabrım tükeniyordu.

"Git dedim sana! Güvenliğe dememi istemiyorsan git, yaka paça seni atarken birisi tanıyıpta görürse ben karışmam." Soğuk sesime karşı badem elması hareketlendi, anladığını varsayarak kapıyı yüzüne kapattığımda tuttuğum nefesimi vererek dolu gözlerimle yere çöküp oturdum.

Yüzümü avuçlayıp sıvazlarken, tuttuğum gözyaşlarımı saldım. Günlerdir kapıma geliyordu, evde yoksam kafeye geliyordu bir şekilde karşıma çıkmaya çalışıyordu ama ben çok kırgındım, kırıldım. Beni anlayanda vardı, anlamayanda.

Eski sevgilisi komşusuydu, konusu geçmesine rağmen sakladı. Aile hayatıma birebir şahit iken sustu, benim şahit olduğum anlarda bile o kız kapısına geliyordu üstelik gecenin o vakti bile geldi, o da yetmezmiş gibi burnunun dibine girip temaslarda bulundu ve tekrar söylüyorum bunlar sadece benim gördüğüm anlardı yani şahit olmadığım, kandırıldığım, ruhumun duymadığı anlarda neler döndü haberim bile yoktu ve enayi yada geniş olamam o kadar.

Gözyaşlarım arasında soluklanmak isterken tıkırtı sesi duydum dış kapıdan, yaklaştığımda kulağımı kapıya yasladım. Birkaç nefes alış veriş sesi duyuyordum, birde zor duyabileceğim tonda konuşma sesi.

Kerem: "Yemin ederim seni seviyorum, Allahım yardım et bana nolursun." Mırıldanışıyla yutkundum.

Sesli nefes alıp verdiğimde kapıya yaslandım, benim Emirhana eski sevgilim diye hitap etmemi istemiyordu ama kendisininki burnunun ucundaydı hemde kaç zamandır üstelik ikide bir çat kapı geliyordu.

Ona çok güvenirken şimdi öyle değildi; güvenemezdim, inanamazdım. Affedemezdim onu, tekrar bana yalan mı söylüyor, beni kandırıyor mu diye içim içimi yer, kuşkulanırdım.

Ses duymam ile kulağımı kapıya yasladım, evde tektim.

Kerem: "Oradasın güzelim biliyorum, ama gir içeriye yere oturma hasta olursun Allah korusun." Yorgun sesiyle duraksadım.

Kırgınlığım kadar kızgınlığımda vardı, dibine girmişti resmen eski sevgilisi. Beni fark edene kadar itmemişti bile, geri çekilmemişti. Öpmüş müydü? Nereden bilecektim ki! Onun laflarına inandım, güvendim de ne oldu? Şimdi nasıl güvenecektim!

Elimin tersiyle göz yaşımı silerek ayaklandım, kapı deliğinden baktığımda göremedim. Buradaydı ama kapı dibinde olduğundan gözükmüyordu sadece ayakkabılarını görebiliyordum, kapıya yaslı oturuyordu.

Daha fazla orada durmayarak içeriye geçtim, ıhlamur yapmak üzere mutfağa girdim bende yorgun hissediyordum günlerdir.

Şahin saolsun işlerle ilgileniyordu, Nihal işteydi aslında mesaisi bitmişti ama U20 takımının antremanına kalmıştı, Sude ise okulundaydı zaten vize haftasıydı haliyle yoğun geçiyordu.

Haftanın başından, Pazartesiden evdeydim hiç çıkmak istemedim 2 gündür salya sümük ağlıyordum, aslında bizimkiler tek bırakmak istemediler ama ben ısrarcı oldum.

Yaptığım ıhlamur çayıyla salona geçtim, oturduğumda bacaklarımın altına yastık koyarak uzattım. Derin nefes aldığımda gözlerimi tavana dikerek o anı, anları düşündüm.

Siteden o gün apar topar koşarak çıkmaya çalışmamı, Keremin peşimden gelip beni bir türlü bırakmaması ve bağırışlarımız üstelik buna şahitlik eden bir ton insanda vardı.

Gözlerindeki AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin