43

3.4K 365 441
                                    

Bölümün genelini sınav çalışırken yazdığımdan saçma gelecek ama çok şükür bugün bitirdim finallerimi 🥲
_________________

1 hafta sonra

Nihal: "Hadi biraz yüzün gülsün kızım ya." Zorlaki gülümseyerek çatalımı didikledim.

"İyiyim ben. Sıkıntı yok." Kimse buna inanmazken onlara bakmamaya çalıştım.

Sude: "Allahım yarabbim. O kapçık için üzülüyorsun birde, yahu kızım elini sallasan ellisi."

Nihal: "Aynı şey Kerem içinde geçerli ya aşkım?" Sessizlik olduğunda ikisine baktım.

"Konuşmasak mı artık?" Fermuar çeker gibi yaptıklarında güzelim suffleye baktım, karman çorman etmiştim.

Sebebi çok belliydi.

1 haftadır aramızın bozuk olmasıydı.

Koskoca 7 gün, 168 saat, 10080 dakika ve 604800 saniye...

Yüzüm düşerken belli etmemeye özen gösterdim, biz her zamanki gibiydik. Birbirimizle atışır, uğraşır, iltifatlara boğar, gündem konularını ele alır (dedikodu) , eleştiriler yapardık.

Şuan yine öyleydi. Sude güzel hikaye eklemek için açı ayarlarken, Nihal kocaman gülümsemesiyle ekrana bakıyordu yani Barışla konuşuyordu.

Bende sufflenin akışkan kısmıyla bakıştım.

Onuda mahvetmiştim.

Sıkıntıyla kaşığı bıraktığımda öylece masanın üstünü izledim, içimde kaç gündür bir sıkıntı vardı.

Mesafeler vardı, özlem vardı. İkimizde çok mu inatçıydık bilmiyorum belkide bu zamana kadar hep birimiz alttan aldı ve farketmedik, akan zamanda onunla düzgün iletişim kuramamak bu beni üzüyordu.

Acaba o nasıl hissediyordu?

Bar'a gittiğimiz günün ertesi sabahı çok gerilimli gün geçirdik. Yoğunluktan mesajlarını göremememden ötürü azarlar işittim, o kadar çok atışmıştık ki Yunus oradan, Nihal buradan müdahale yaptı.

Anlamıyordum. Giydiğimde bişey yoktu. Gittiğim yer onun yapısına ters kalsada içmedim, daha neyin sorunuydu? Şarjım bitikti, varkende kızlarla ilgilenmem gerekti gayet geçerli sebeplerimde vardı.

Bir ihtimal beni çok korkutuyordu...

Belkide en çok bu ihtimale moralim bozuluyordu.

-
"Sende erkeksin. Mantıklı ol, ona göre yorum yap lütfen.."

Şahin: "Rahatsız olduğunu belirtmesine rağmen çokta takmamışsın, inat etmişsin. Üstüne gidildiğinden ve inat ettiğinden sinirlenmesi normal, belkide o siniri atamıyordur."

"Bu kadar mı?" Kararsız gibi durunca ısrar ettim, belli ki söylemek istemiyordu en sonunda pes etti.

Şahin: "Senden soğumuş olabilir. Yapar demiyorum sadece ihtimalini söylüyorum ama Kerem bu, senide çok seviyor. Sadece bana yapılsa ve rahatsız olduğumu söylememe rağmen devam edilse bende soğuyabilirdim."
-

Asıl kötü hissettiğim yer ise buydu. Neden yaptığına dair fikrim yok ama bok gibi hissettirdiği kesindi.

Gözlerim dolacak gibi olduğunda başımı kaldırıp gökyüzüne baktım, içim içimi yiyordu. Ondan soğuk mesajlar alırken bu ihtimali düşünmek canımı yakıyordu...

Şuan nerede olduğumuzdan bahsedeyim. İzmirdeyiz. Alaçatıdaki yazlığımızdaydık, hem yengemi ve Arzu teyzeleri görmeye hemde memleket hasretini giderip tatil yapıyoruz.

Gözlerindeki AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin