Öncelikle Bismillahirrahmanirrahim
Koltukta, ellerim önümde birleşik utanarak otururken gerim gerim kasılıyordum.
Neden Keremin ailesiyle karşılaşmaların düzgün olmuyor?'
Reyyanla düzgün tanıştım.
Filiz: "Kumsal kızım daha daha nasılsın, biraz solgun duruyorsun hasta mısın?" Çekingen bakışlarımla çaprazımdaki güleryüzlü kadına baktım, tam bir anne profili vardı o derece şefkat dolu sesi vardı.
Utana utana ağzımı araladığımda Kerem önce davrandı, niye böyle olmuştum ya? Annesi diye heyecanlanmıştım, hazırlıksız ve olmayacak zamanda karşılaşmıştık çok ani oldu bu.
Kerem: "Annecim Kumsal biraz rahatsız o yüzden masaj yapıyordum, gel güzelim sana ilaç veriyim ben." İlaç almıştım oysaki, sadece gerginliğim gün yüzüne çıkmıştı ve bunu farketmişti haliyle bilerek diyordu.
Filiz: "Geçmiş olsun kızım, ilaçla geçmez o ben çorba yaparım. Oğlum girişte torbalar kaldı, onları mutfağa götürüver sen." İçten içe gülümsedim, gerçek anneler böyle oluyordu işte yengem gibi, Filiz teyze gibi...
"Teşekkür ederim efendim, ilaç içsem iyi gelir zaten siz hiç yormayın kendinizi hem yeni atıştırmıştık."
Filiz: "Efendim demene gerek yok kızım, şimdilik teyze desen yeterli. Sen ilacını iç bir ona göre yaparım bende, sağlık hafife alınmaz." Gülümsemekle yetindim, Keremle ayaklandığımızda eli hemen belimi bulmuştu ve mutfağa yönlendirip içeriye girmemizi sağlamıştı.
Girer girmez nefes alıp durdum, sanki salonda oksijensiz kalmış ve nefesim tükenmiş gibi bir hale büründüm.
Kerem: "Aşkım tamam sakin ol, anneme çok anlattım senden rahatta kal." Aşkım diyor ya! İyice kalbim gidicekti.
"Ay Allahım! Kerem su ver, su." Ellerimle yüzüme hava yapmaya çalışırken Keremin uzattığı suyu alıp diktim, lıkır lıkır içtiğimde tekrar sesli nefes aldım. "Yok geçmiyor bayılcam şimdi." Hayır abartmıyorum! O pozisyonda sevgilinizin annesi gelse ve bu ilk karşılaşmanızsa sizde böyle olurdunuz.
Kerem: "Bebeğim, bebeğim bak ama bana. Annem yargısız infaz yapmaz kalkıp o şekilde gördü diye sana bakış açısıda değişmez az sakin ol. Tamam bende beklemiyordum şaşırdım, ilk karşılaşmanızı o şekilde- ee oldu bitti. Sakin ol." Demesi kolaydı.
"Çok gerildim Kerem, napıcam ben? İki kelimeyi bir araya getiremiyorum, diksiyonum kaydı resmen." Mutfağa gelen Reyyanla bakışlarım ona dönmüştü, Kerem görmediğinden yanağımı okşuyordu.
Reyyan: "Abi Yunus abim dediki, çok ilaç yan etki yapar." Gözlerimi yumdum.
Kerem: "Tamam abicim şimdi git Yunus abine de ki, abim sana Tuğçe abla üstünden başka etkiler kullanacakmış diye ilet." Reyyan çok büyük bir şeymiş gibi dinleyip içeriye fırladığında tekrar su içtim, az biraz iyi hissettiğimde üstümü başımı düzeltmeye çalıştım.
"Şu halime bak ya..." mırıldandığımda alnımda dudağını hissettim, birşey demeden sarıldığında karşılık verdim.
Kerem: "Her halin çok güzel, hadi geçelim içeriye." Onu onayladığımda Kerem'i itekliyordum, o da önden gitmem için beni itekliyordu nihayet ben kazanmıştım.
Geri oturduğumuzda, Filiz teyze bana sorular soruyordu doğal olarak. İş, güç, eğitim vs. diyerek konuşurken birazcık alışmıştım. Çok güler yüzlü ve iyi kadındı, sohbet ederken iyi hissettiriyordu öyle yapmacık değildi, samimiyeti yüzünden akıyordu o halleri karşısında iyi hissettim.