10. Bölüm/ Kabus Gibi

68 6 1
                                    

Sully lerin gitmelerinden yaklaşık 5 ay geçmişti. Onlarsız burası bir cehennemdi. Sıkıcı ve üzücü. Artık Kiysu, Moa ve Tselmayn da bizimle savaşlara ve yağmalara katılıyordu. Son zamanlarda eski modumda değilim. Kabuslarım arttı. Uyumak zulüm gibi geliyor ve artık çok ciddiyim. Herkese karşı. Ailem artık Tsakrem olduğum için biraz daha ciddi olmam gerektiğini söylüyorlar.

( NOT: Tsakrem; Tsahik olma eğitimi alan demek. Yani ilk filmdeki Neytiri ya da ikinci filmdeki Tsireya gibi. )

Tabi somurtmakta üstüme yok! Onlar benim katı halimi görmesinler.

Taarruz planı hazırlarken arkama Atey sarıldı.

Atey: Ablaa!

Lirit: Hey! Kimler varmış burda? Ne oldu kim seni kovalıyor?

Atey: Theodore!

Lirit: Theo!

Theo: Saçımı çekti. Ben de onun saçını çekmek istedim ve kaçtı.

Atey: Yalancı! ( Dil çıkardı)

Theo: Sensin o!

Etnak: Hey! Biz burda plan hazırlıyoruz. Kavganızı dışarda edin! Hadi gidin şimdi.

Atey & Theo: Özür dileriz abi...

Ve dışarı çıktılar. Planlar hazırlandıktan sonra molada Etnak ile konuştum.

Lirit: Bu kadar kaba olmana gerek var mıydı?

Etnak: Benim de bir sabrım var.

Lirit: Anlıyorum ama, onlar daha küçük. Yani yaptığımız şeyin önemini anlayamıyorlar.

Etnak: O zaman öğretiriz. Ama program sırasında değil. Bunu sonra konuşalım. Hadi ava.

İkranlarımıza atladık ve aşağıya uçmaya başladık. Kenarda birkaç hayvan avladık ve sonra yemeklerle eve gittik. Annem bizi bekliyordu.

Saeyla: Tatlım! Hadi gelin yemeyi pişireceğim.

Tsutey: Çocuklar annenize yardım edin. Doğumuna az kaldı. Zorlanıyor.

Lirit: Tamam baba.

Yemekleri pişirdik ve sonra yedik. Yemek bitince tabletten arama geldi. Bu Kiri! Hemen koşarak tablete uzandım ve aramayı açtım.

Kiri: Hey Li! Naberrr?

Lirit: Kiri! İyiyim nasıl olsun. Günlerdir aramıyordun, çok endişelendim.

Kiri: Yok be önemli bir şey olmadı.

Lirit: İyi bari. Günler nasıl? Hala zorbalar var mı?

Bunu hüzünle sordum.

Kiri: Şey, yani evet. Hala bazıları bizi sevmiyor.

Yüzü düşmüştü.

Lirit: Üzülme, bu onların aptallığı. Senin suçun değil.

Kiri: Bilemiyorum... Bazen gerçekten bi yabancı olduğumu düşünüyorum...

Lirit: Asla Kiri, sakın böyle düşünme. Bu onların patavatsızlığı ya da başka adlandırırdım da arkada annemler oturuyor.

Kiri: ( kıkırdar) belkide haklısındır.

Lirit: Sıkma canını.

Kiri: Tamam. Sizi ne zaman göreceğiz, yani gerçek hayatta?

Lirit: Bilmiyorum...

O sırada arkadan Lo'ak geldi.

Lo'ak: Hey! Naber kanka?!

Avatar: The Way Of LifeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin