4. Bölüm/ İlk Sabah

109 6 0
                                    

Sabah erkenden uyandım. Kimse etrafta yoktu. Çadırdan çıkıp etrafı dolaşmak istedim. Bir yandan da dün olanları düşünüyordum. Ailemi, sevdiklerimi, geçmişimi... Bir gecede ne kadar şey olmuştu. Kamp yukarıdaydı. İnsanlardan uzakta. Etrafa baktım. Her yerde yusunlar vardı. Gündüzleri de güzel görünüyordu orman. Temiz havayı ciğerlerime çektim. Biraz başım döndü. Dolaşmaya devam ederken kenarda bir yol gördüm. İki dakika hemen gidip gelirim diye düşündüm. İlerledim. Bir patika vardı. Kenardan bakınca orda güzel meyvelerin olduğunu fark ettim. Karnım kazınıyordu zaten. Bir tane alsam nolurdu ki? Oturup meyvemi yerken bacaklarımı uçurumdan sarkıttım. Güneş doğuyordu. Kendi kendime birşeyler mırıldanırken arkadan ayak sesleri duydum. Kim arkamdan geliyordu? Elime hançerimi aldım.

Lirit: Kim var orada?!

Çalıların arasından tanıdık bir ses geldi. Ayy, yine şu çocuk! Talihsiz miyim bilmiyorum. Kafa dinlemek için geldiğim yerde bu vardı.

Neteyam: Burda ne işin var!

Aklıyla dalga geçmek için bir elimdeki meyveye baktım, bir de ona baktım. Sinirlendi. Yani bu iyiye işaret. Algılayabiliyor.

Neteyam: Ne yaptığını görüyorum! Neden burdasın?!

Lirit: Meyve ağacı gördüm ve geldim. Ayrıca sana ne bundan?

Neteyam: Daha dün buraya geldin, bakıyorum hemen bir yerlerin kalkmış!

Lirit: ANLAYAMADIM!?

Neteyam: Bak, bunu bile anlamıyorsun!

Lirit: Kelimelerine dikkat et!

Neteyam: Yoksa naparsın? Üstüme falan mı atlarsın?

Lirit: Üstüne atlasam ne yarar! Boşa enerji kaybı! Hem ben hayvana şiddete karşıyım.

Neteyam: SENİ-

Tam o anda kulaklığına bir ses geldi. Yüce anne beni kurtardın!

Lo'ak: Abi hadi annemler yemeğe bekliyor.

Neteyam: Tamam geliyorum. Seninle işimiz bitmedi.

Lirit: Hay hay efendim. Yine bekleriz.

Burun kıvırarak ayrıldı. Öküz, sankı birşey dedim de! Ne kadar ayıp insanlarla böyle konuşulmaz. Çadıra geri döndüm. İçerde herkes uyanıktı. Annem Theo ya kıyafet çıkarmıştı. Etnak ın eski kıyafetleriymiş. Babam Atey ile oynuyordu. Atey beni görüp seslendi.

Atey: Sen abla mısın?

Lirit: Ee.. şey, evet...

Atey: Saçların niye açık değil? Ablaların saçı açık olmaz mı? Neden tsaheylu nla bağlı saçın? Komikse gülmem söz! Hem Tuk sana saç yapar.

Aklımda binbir soruyla Atey in suratıma bakıyordum. Açık olmak gerekirse, bu kadar akıcı konuşmasını da beklemiyordum.

Lirit: Şey, ben..

Etnak: Atey, bu herkesin kendi zevki ve seçimi. Ne diyorduk?

Atey: Özür dilerim ve ... Abi diğeri neydi?

Etnak: ( Atey in kulağına fısıldadı)

Atey: Heh, güle güle kullan!

Sebebini bilmiyorum ama kalbim bir anda ısınıverdi. Babam bizi yemeğe çağırdı. Kurt gibi açtım.

Lirit: Ellerinize sağlık.

Saeyla: Afiyet olsun canım.

Tsutey: Lirit, yemekten sonra Theodore ile birlikte Sully lerin çadırına gider misin? Çocukları size burayı öğretecekler.

Avatar: The Way Of LifeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin