Sabah uyandık ve eşyalarımızı toplamaya başladık. Kıyafetlerimizi toparladık. Ben uzun yolculuk için üstümü değiştirdim.Li nin kıyafeti
Üstümü değiştirdikten sonra eşyaları bir bir çantalara koydum. Hepimiz mutsuzduk. Hüzünlüydük. Çünkü evimizi belkide birdaha göremeyeceğinizi biliyorduk. Aynı zamanda korkuyorduk da, nasıl bir yere gittiğimizi bilmiyorduk.__________________________
Ruh ağacının olduğu yerde bir tören yapılacaktı. Veda etmem gereken herkese zaten veda etmiştim. Ama arkadaşlarım... Vedalar yeterli gelmiyor gibi hissediyordum. Yeni Olo'eyktan güçlü görünüyordu. Babamın yokluğunu hissettirmez gibiydi. Babamın göğsüne hançerini dayadı ve bir çizik yaptı. Babam, annem, abim ve kardeşlerim çok üzgündü. Annem bir yandan Tsula yı uyutuyordu. Bizim kültürümüzü hiç bilemeyecekti. Atey, Etnak ın kucağında, Theo ise benim yanımdaydı. En son ikranlarımıza doğru yürüdük. Öğlen saatleriydi. Gitmeden önce arkadaşlarıma bir daha sarıldım. Kiysu yanıma geldi ve ellerimi tuttu.
Kiysu: Ne zaman ihtiyacın olursa burda olacağız. Bunu bil...
Lirit: Sağ ol Kiysu...
Tselmayn: Gidiyor olduğuna inanamıyorum. Sanki daha, ( gözleri dolar) çocukmuşuz gibi ama artık 17 yiz ve sen de gidiyorsun. Sonsuza kadar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Avatar: The Way Of Life
Teen Fiction~> Küçükken sebebi bilinmez bir yangında ailesinden koparılan Li, yıllar sonra arkadaşlarıyla kaçırıldıkları bu insan üssünden kurtuldu. Ormanda ailesiyle tanışacağından bihaberdi. ~> Neteyam kurgusudur. İyi okumalarr <3