5 Aralık 1984
Uzun zamandır yazamadım.Ancak ben başardım.
Babamı alt ettim.Bunu başardım.
Bir sürü kez 'Acaba ben başaramayacak mıyım?' diye düşündüm.Umutsuzluktan kendi canıma kıymayı bile düşündüm.
Şimdi o zamanlara gülerek geçiyorum.Ne kadarda tuhaf değil mi?Canıma kıymayı düşünürken nasıl da değiştim?
Umutsuzlukla boğuştuğum yıllarda kızın babasıyla tanıştım.Şaşırdığım üzere katiyen mesleğimi sormadı.Ailemi de sormadı.
Tavla oynadık,onu yendiğimde bir hayli mutlu oldu.Kızar gibi yapıp omzuma vurduğunda çok mutlu oldum.
O günden aylar sonra sınava girdim.Zorlayıcı olsada çalışmalarım başarıyla sonuçlandı.İlk denememde yapamam desemde olmuştu.Ben artık polistim.
Babamı alt etme yolundaki ilk maddem çoktan elenmişti bile.
Sonrasında ise çok geçmeden evlendim.Allah'ım bana çok güzel bir kız evlat nasip etti.Gözlerini açtığında dünyalar benim oldu desem azdır.
Adını annemin adı olan 'Zeynep' koyduk.Onun gözlerini almıştı,onun adını da taşısın istedim.Onun kaderini değilde onun adını yaşasın istedim.
Evde durumlar gayet iyi.Kayınvalidem ve kayınpederim sık sık bize yemeğe geliyor.Beni kendi oğullarından ayırmıyorlar.Sevip sayıyorlar.
Hiç bilmediğim baba sıcaklığını tatmıştım.Hiç yaşamadığım aile ortamlarını yaşamıştım.En önemlisi benim bir parçamın doğuşuna şahit olmuştum.
Memur olmam konusunda da mesleğimi seviyordum.İnsanları kurtarmak,kötüleri yakalamak falan mesele değildi.Mesele babamın üst rütbesinde olmaktı.
O mutlulukla beraber çalışmak herşeyi fazlasıyla güzelleştiriyordu.
Tabii başlarda biraz zorlandım.Yeni başladığım için beni çaylak ve toy olarak görüyorlardı.Her işi bana yüklüyorlardı.
Bende seve seve kabul ediyordum.Gelişmek için onlara itaat etmek zorunda olduğumu bildiğimden rütbe atlayana kadar sesimi çıkarmadım.
Rütbe atladığımda daha da kolaylaştı işlerim.Bana iş yükleyemediler.Onlar bana kötülükler yaptılar,arkamdan konuştular ama ben onların üstü olduğumda hiçbir şey yapmadım.
Onlar gibi olmadım.Bu da benim bir hayat metodum olsun dedim kendi kendime.Benden güçsüzlere hiçbir şekilde zarar vermem dedim.
Psikolojik yada fiziksel zarar vermeyeceğim.Bu da benim sözüm olsun!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLAN KÜL
Short Story"Ahu ben seni seviyorum." dedin ve gözlerini kapadın.Kıkırdadım. "Ben de seni çok seviyorum Doruk." dediğimde ofladın.Yüzün öylesine garipti ki neden bunu yaptığını anlayamadım. "Beyza'ya ya da bi başkasına karşı beslediğim bir sevgi gibi değil bu."