27'Kayıp Liman

68 58 4
                                    

Hayat gibi-Toygar Işıklı

Son mektubu bitirdikten sonra kağıt parçası yere düştü.Daha fazla tutmaya devam edemedim.

Yüreğim kaldırmadı.

"İyi misin güzelim?"Doruk'un sesini duyduğumda bakışlarım ona doğru kaydı.

"Doruk,affetmem demiştim."Sertçe yutkundum.

"Keşke affetseydim."

Daha fazla devam edemedim.Bomboş ama bir o kadar dolu olan bu odada hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

Doruk'un kolları yavaşça beni sardı.Başımı omzuna yaslayarak ağlamaya devam ettim.Gözyaşlarım kazağını ıslatıyordu.

Düşününce dedem beni çok sevmişti.Herşeyden çok sevmişti.

Dedemin bana olan sevgisi hiçbir zaman bitmedi,biten dedemdi.

Etrafındaki herkes birer birer eksildi.

Babası hiçbir zaman olmadı. Annesini kaybetti.Dostunu kaybetti.Ekip arkadaşlarını kaybetti.Karısını kaybetti.Çocuklarını kaybetti.Herşeyini kaybetti.

Bu kül evi bile kaybetti.

Kaybolan külü buldu ama o kaybetmek istedi.Külü onun herşeyiydi ama o herşeyini hiç etmek istemedi.

O kül bendim.Hala kaybolan o küldüm.

Hep onu suçladım,hep ona kinlendim.Buraya gelirken bile amacım onu affetmek değildi.Affedilmeye ihtiyacı olan o muydu ben miydim onu bilemiyordum.

Bütün bunlar olurken sadece bizim acımız aklımızdaydı.Onun neler yaşadığından haberimiz bile olmadı.Hiçbir zaman öğrenmedik.

Belki herşey onun hatasıydı belki de herşey bizim hatamızdı.Bilemiyorum.

Ben ondan özür bekliyordum.Hiç özür dilenmemiş bir adamdan özür beklemek ne kadar da acizlikti.Ben ise bunu bilmiyordum.

Bomboş odada saatlerce ağladım.Saatlerce gözyaşlarım Doruk'un kazağını ıslattı.Sesini bile çıkarmadı.Tek yaptığı şey elini saçlarımda gezdirmekti.

Hıçkırıklarımın yerini iç çekişlerim aldı.Başım ağlamaktan zonkluyordu,üşüyordum.

"Gidelim buradan." dediğimde Doruk başıma öpücük kondurup beni ayağa kaldırdı.

Dönüp mektupları yerine koydum ve küçük kutuyu kucağıma aldım.

Evden çıktığımızda hala gece olduğunu fark ettim.Bahçede yavaş yavaş ilerliyorduk.

"Saat kaç?"Doruk cebindeki telefonunu çıkarıp bana gösterdi.Saat gece üç buçuktu.

Bahçeden çıktığımızda arabanın arka koltuğuna kutuyu bıraktım.Geri çekildim.Tam o sırada gözümü alan beyaz bir ışık gördüm.Elimle ışığı kapamaya çalıştım.

"Ahu!"

Doruk'un sesiyle ona döndüğümde gördüm.Bir araba bana çarpmak üzereydi.Çekilme fırsatım yoktu.Gözlerimi kapayabildim.

Biri kollarını bana doladı.Doruk'un kokusuydu.Beni sıkı sıkı sardı.

Araba çarptığında yuvarlandık.Yere düştüğümüzde gözlerimi açtım.Tek gördüğüm şey Doruk'un kazağıydı.Hala bana sıkı sıkı sarılıyordu.

"Hassiktir!Ne yaptım lan ben?"Kim olduğunu anlayamadığım birinin sesini duyduğumda aldırış etmedim.

"Doruk?"Kollarını gevşetip kalktım.Kollarım ve bacaklarım camlardan dolayı kanıyordu.

KAYBOLAN KÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin