Düşünürüm-Kalben
12 Ekim 2023
"Ahu!Ne yapıyorsun şuan?"Annemin içerden bana seslendiğini duyunca haraketlendim.
"Birşeyler karalıyorum,neden?"Birşeyler karalamıyorum,dondurduğum üniversitemdeki dersleri hatırlamaya çalışıyorum...Bunu bilmesine gerek yok.
"Biraz yanıma gelir misin?"Cevap vermedim.Direkt çıkardığım özetlerin ve belgelerin olduğu dosyayı toparlayıp içeriye ilerledim.
Salonda oturmuş,öylece etrafı izliyordu.
"Ne oldu annem?"Ellerimden tutup hafifçe çekti.Yanına oturdum.Ellerimi okşadı.
"Üzerine gitmek istemedim,soru sormaya devam etmedim.Ama bu demek değilki öğrenmek istemiyorum.Sence de artık zamanı gelmedi mi?"
Kaza günü neler olduğunu sadece polislere ifade de anlatmıştık.Ne annem ne de başka biri öğrenmedi.
Doruk tembihlemiş olacak ki kimse bana birşey sormadı.Annem bile sormadı.Şimdi ise konuyu açmıştı.
Haftalar sonra ilk kez.
"Anne..."Yutkunmam gerektiğinde devam edemedim.Nasıl başlayacağımı ya da neler diyeceğimi kestiremiyorum.
Birşey dersem,yanlış anlarsa daha kötü olur.Atlatamamaya devam eder.Fakat tam tersi de olabilir.Daha kolay atlatabilir.
Bilmeye de bir hayli hakkı var.Konu hem kendi babası hem kendi travması hem de tüm hayatını etkileyen bir kabustan oluşuyor.
"O adam gelmişti buraya,hatırlıyorsundur."En başından anlatmak daha iyi olacaktı.
"Adam mı?Melih'ten bahsediyorsun sanırım...Evet?"Saniyeler içinde anladığında devam ettim.
"Bana eski evde birşeyler olduğunu söyledi o gün.Dedeme ait birşeyler."
Dedem dediğimde kulaklarının kızardığını,tüylerinin diken diken olduğunu fark ettim.Yıllar sonra duymak bile hala aynı etkiyi yaratıyordu.Hem duyması hem de söylemesi.
"İlk başta önemsemedim.Açıkçası umurumda bile olmadı.Sonraysa...Rüyamda gördüm.Sanki o günü yeniden yaşıyormuş gibiydik.Aynı şeyleri yapmamız gerekiyormuş gibiydi."
Gözlerindeki ifadeyi tanımıyorum.Bana öylesine bakıyorki anlamıyorum.Ne hissediyor ne düşünüyor kestiremiyorum.
"Kanlar içindeyim,ölüyorum.Dedemin ağladığını duyuyorum.Yanına gittiğimde bakıyorum,dedem de bitmiş halde.Bana eve gitmemi söyledi.Evime dönmemi istedi.Onu öyle gördükten sonra umrumda değilmiş gibi davranamadım anne."
"Keşke bana da söyleseydin."Annemin tuhaf ses tonu gerginliği arttırıyordu.Kızgın gibiydi.
"Sana birşey deme şansım yoktu.Seni travmana götüremezdim çünkü sen benden daha çok acı çektin o evde.Benim en büyük acım fizikseldi,senin ise psikolojik.Benim acımı gördün çünkü."
Hiçbir şekilde cevap vermedi.Sessizce yüzüme baktı ve iç çekti.Devam etmemi hem istiyordu hem de durmamı istiyordu.Ben ise devam edeceğim.
"Doruk'a beni almasını söyledim ve beraber o eve gittik.Küller içinde bıraktığım ev bembeyaz bir eve dönüşmüştü.Her yer sapasağlam yapılmıştı.O adamın...Yani amcamın dediklerini düşündüm.Bana zaten yerini bildiğim birşey olduğunu söylemişti."
"Ben de düşündüm.Aklıma dedemin hiç yerini değiştirmediği,dostunun hediye ettiği tablo geldi.Onun yerinin arkasına baktığımızda duvarın arkasının boş olduğunu fark ettik ve duvarı kırdık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLAN KÜL
Short Story"Ahu ben seni seviyorum." dedin ve gözlerini kapadın.Kıkırdadım. "Ben de seni çok seviyorum Doruk." dediğimde ofladın.Yüzün öylesine garipti ki neden bunu yaptığını anlayamadım. "Beyza'ya ya da bi başkasına karşı beslediğim bir sevgi gibi değil bu."