20'Hak edilmeyen saygı

119 83 9
                                    

Duman-Haberin yok ölüyorum

17 Eylül 2023

"Melih ben,Melih Duman." dediğinde kafamın içinde bir sürü soru dönmeye başladı.

"Soyadınız...Duman mı?"Dedemin soyadı Duman'dı.
"Evet Ahu."
Doruk koluyla beni arkasına aldı.Önüme geçtiğinde neler olduğunu anlayamıyordum.

"Kimsiniz?"
"Ahu'nun amcasıyım."Beklemediğim bir anda geçmişim yine beni bulmuştu.Ne yaparsam yapayım beni buluyordu.

"Ne işiniz var burada?"Doruk'un beni arkasında kalmam için tuttuğu kolu artık daha sıkıydı.Muhtemelen söylediğinde kim olduğunu hatırlamıştı,doğal olarak küçüklüğümüzde tanışmış olmalılardı.

Doruk'un sinirli ve sert haline kıyasla o adam sadece kederli gözüküyordu.

"Sadece Ahu'yla konuşmak istiyorum."Doruk daha fazla karışmak istemezmiş gibi arkasına döndü ve bana baktı.

"Konuşmak istiyor musun,balım?" sorusu aklımda dönen bir sürü soruyu susturdu. Neden bilmiyorum ama bu adamla konuşmam gerektiğini hissediyordum.Bu his onaylamamı sağladı.

"Gelebilir miyim içeri?"Başımla onayladığımda ayakkabısını çıkardı.Biz içeriye doğru ilerlerken bizi takip etti.Koltuğa oturduğumuzda oda karşımızdaki koltuğa oturdu.

"Anlatın derdinizi.Uzun sürmesin."Doruk'un sert çıkan ses tonu gerilimi arttırdı.Adam ise bir süre düşündükten sonra konuşmaya başladı.

"Yıllar önce babam komaya girip uyandığından bahsetmişti.Ancak hafıza kaybın olduğunu bilmiyorduk,beni unutmana biraz şaşırdım biraz da üzüldüm."Burada bir terslik vardı.
"Bir dakika bir dakika.Beyefendi,dedem nasıl benim uyandığımı öğrendi?"

"Babam zaten hep biliyordu neler yaptığınızı.Bu evin adresinide onun ajandasında buldum.Sorun ne?"İşte bu sorundu.Dedem yerimizi net bir şekilde bilmesine rağmen buraya gelmemiş miydi yani?

"Peki siz neden babam diye bahsediyorsunuz dedemden?" dediğimde gülümsedi.
"Babam beni terk etti çok küçük yaşımda.Deden bize sahip çıktı.Ondan ona hep baba dedik.Baban ölmeden önce oda ona hep baba derdi."

"Devam edin."
"Doruk'u hatırlıyorsun ama beni hiç hatırlamıyor musun?" dediğinde kafamı karıştıran anılardan birini anımsadım.
"Bir anı var fakat pek net değil."
"Ne olduğunu anlatırsan yardımcı olabilirim hatırlamana."

"Bir cezaevindeyiz,pasta var...Doğum günü kutluyoruz.Senin doğum günün."Yüzünde bir tebessüm oluştu.
"Sana onu anlatayım o zaman."Birşey demeden sessizce dinlemeye devam ettim.

"2000'li yıllarda yirmi yıllık dostumla ortak olduğumuz bir iş yapıyorduk.Galerilerimiz,havalimanlarımız,cafelerimiz ve buna benzer bir sürü yerimiz vardı.Anlayacağın üzere tanınan biriydim eskiden.2006'da canım dostum kazığını attı bana.

Benim legal işlerimi illegal gibi gösterdi.Orada olmamam gereken bir yerde ordaymışım gibi gösterdi,görüntülerle oynadı.Sizin evinize sözde benim çaldığım paraları,tapuları,anahtarları sakladı.Polislere ihbarda bulunduğunda herşey bitti.Rüya gibi hayatım sona ermişti.İflas ettim.Herşeyimiz gitti.Tek giden param değil onurumdu.Herkes benim hakkımda kötü konuştu,hiçbir şey bilmeden.Polisler beni gözaltına aldı ve ilk duruşmada on iki yıl cezam kesinleşti ve doğru cezaevine gittim.

Hayatımın en kötü zamanıydı.Sana cezaevini anlatıp daha fazla canını sıkmayacağım.O gördüğün anıda benim doğum günümü kutladık.Yengenler zar zor izin almıştı o gün için.O günden dokuz yıl sonrada benim suçsuz olduğum ortaya çıktı.Tabi yıllarımı bana geri veremediler ama bende böyle olması gerekiyordur belki diye sesimi çıkarmadım."

KAYBOLAN KÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin