Haykıracak Nefesim-Ajda Pekkan
2 Ekim 2023
"Ben çıkıyorum!"Anneme seslenip aceleyle ayakkabılarımı kapının önüne koydum.
Çıkacağımı planladığım saatten epey geç çıkıyordum.Ve bu en nefret ettiğim şeylerden biriydi!İşlerim yolunda gitmeyecek gibi hissettirirdi.
"Ne bu acele?Kaçırıyorlar mı Alp'i?"Anneme gülüp ayakkabılarımı giymeye başladım.
"Anne ya!Çok geç kaldım zaten."Sadece kırk dakikanın sinirlerime etkisi buydu.Buna yeniden gülmeye başladım.
Annem,içinde birkaç kap olan bir bez çanta verdi.Onu da alıp son kez kendime baktım.
"İçinde börek,sarma,kısır falan var dikkatli git çok çalkalama.Ayrıca sarmayı bitirme oğlumda yesin!"
"Sen çok değiştin anne.Ben kızın değilimde o oğlun sanki..."Gözlerimi devirip sahte sinirimi sonlandırdım.Yanaklarına öpücükler kondurup yola çıktım.
Çok uzun bir yol yoktu.Bu yüzden daha bir saat olmadan eve varmıştım.Yani,gerçek evime varmıştım.
Kapıyı anahtarla açıp içeri girdim.Evde Sema abla ve Beyza yoktu.Doruk ise evde tek başınaydı.İncinen kemikleri henüz iyileşmemiş,dikişleri henüz alınmamıştı.
Yaklaşık on gün önce de evin yedek anahtarını bana vermişlerdi.Sürekli arayıp durumunu soruyordum ve bu onları biraz sıkmıştı.
"Doruukkk!"Mutfağa kapları bırakırken içeriye doğru seslendim.Ses gelmeyince merakla içeriye yöneldim.
"Doruk?"Odasına gittiğimde hala uyuyor olduğunu fark ettim.Doruk yine ve yine uyuyordu.
Kazadan beri yedi yirmidört uyuyordu.Koala gibi yatağına yapışmıştı.
Hiç kıyamadım falan diyemeyeceğim.Elimle koluna dokundum.
"Biraz daha uyursan koalaya dönüşeceksin ya da kış uykusuna yattığını düşünmeye başlayacağım.Tarafını sen seç."
Yine uyanmamıştı.
"Hadi kalk sarma yiyelim."
Tam o sırada kolumdan tutup beni kendine çekti.Dengemi sağlayamayıp yatağa düştüğümde gözleri açıldı.Güldüğünü fark edince bende güldüm.
"Sen iyileştin baya.Hiçbir şeyin kalmadı.Tü tü tü maşallah!"
"Yanımda sen varken nasıl hasta kalabilirim?Senin için burdan eski eve kadar bile koşabilirim."
Gözlerimiz kesiştiğinde kısa bir süre sessizlik oldu ve elini ensesine götürdü.
"Yanii bacaklarım yüzünden henüz rahatça iki üç merdiven inemesem bile yapabilirim bence..."
Kısık sesle konuştuğunda yanaklarını sıktım.İşte şimdi gerçekten de kıyamıyordum.
"Neyseki ben varım.Kalk bakalım yemek masasına gidiyoruz."Hızla yerimden kalktığımda onaylamayan gözlerle bakıyordu.
"Yapmasak mı?Ağrım başladı bak."Yalan söylüyordu ve bu gözlerinden fazlasıyla belli oluyordu.
"Yalancı!Ben ne dediysem o."Elimle sırtından tutup onu dikleştirdim.Artık isyanı bırakıp bana uyuyordu.
Kalktığında yeniden oturacak gibi olsada kolunun altına girip yükünü hafifletmeye çalıştım.
Yavaş adımlarla yemek masasına ulaştık.Onu oturttum.Masaya kapları dizdiğimde Doruk'un gözleri beni izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLAN KÜL
Short Story"Ahu ben seni seviyorum." dedin ve gözlerini kapadın.Kıkırdadım. "Ben de seni çok seviyorum Doruk." dediğimde ofladın.Yüzün öylesine garipti ki neden bunu yaptığını anlayamadım. "Beyza'ya ya da bi başkasına karşı beslediğim bir sevgi gibi değil bu."