25'Dördüncü mektup'

88 63 8
                                    

28 Mayıs 2007

Ben herşeyi batırdım sanırım.İşkencem bitmemiş.Ben bitti sanmışım.

Derler ya hani...İnsan dertli olunca hiç bitmezmiş çileler.Sahiden de öyleymiş.

Bu iğrenç hayatımı güzel anılar biriktirmek üzere bitirdim ve yenisini başlattım sanıyordum.Öyle olmadı.

Gittiğim son operasyon bir uyuşturucu satıcısının yerine gitmek oldu.Çetenin başını alıp çıkacaktık.Gittiğimizde her tarafa dağıldık.Mekanı çevreledik.

Fakat biz fark ettirmeden onlar da bizim çevremizi sarmışlar.Tuzağı tahmin bile edememiştik.Daha doğrusu ben tahmin edememiştim.

Ateş açtıklarında bana hiçbir kurşun isabet etmedi.Keşke,keşke,keşke...Keşke bana kurşun isabet etseydi.

Aklıma sadece ekibin geri kalanı geldi.Benden daha açıkta olanlar vardı.Onlar için bu kadar kurşunun önünde hayatta kalma ihtimali bile söz konusu olamazdı.

Kalbime saplanan sızıyla hedef aradım.Sıkanlar gözükmüyor,sadece ses çıkıyordu.Saniyeler sonra sesler kesildi.

Ufak ufak haraket ettim.Mekanın içine girdiğimde etraf kan gölüne dönmüştü.Dostum dediğim adamda orada yatıyordu.

"Onur!Yapma bunu bana!" diye bağırdığımda eli kanlar akan göğüs kafesine gitti.Eli kana bulandı.Elindeki kanı gördüğünde yüzünde tebessüm oldu.

Yanına ulaşır ulaşmaz eğilip göğüs kafesine baktım.Bir sürü kurşun gelmişti,neredeyse dikiş bile tutmayacak kadar paramparça haldeydi.Dizlerimin bağı çözülür gibi olmuştu.

"Git buradan."Öksürerek konuştuğunda ellerini sıkı sıkı tuttum.Bir daha ona dokunamayacağımın farkındaydım.

"Sonuna kadar yanında kalacağım kardeşim."Zoraki konuştum.

"Ulan sende öleceksin kurtarsana kendini!"Konuştuktan hemen sonra öksürdüğünde ağzından kan geldi.Sertçe yutkundum.

"Canın çok yanıyor mu?"Evet dese birşey yapabilecek gücüm varmış gibi sordum o soruyu.

"Artık o kadar yanmıyor."Gözlerimden yaşlar akmaya başladı.Hani erkek adam ağlamazdı?Sadece iç çeke çeke ağlamak istiyordum.

"Ben öldükten sonra...Ayşegül'e sahip çık olur mu?Onu çok sevdiğimi söyle mutlaka."O da biliyordu.O da öleceğini çok iyi biliyordu.

"Sen nasılsan o da benim kardeşim. Onur,gözün arkada kalmasın."Sona yaklaştığımızı hissettim.

"Seni korumam gerekirdi.Hakkını helal et."Bunu dediğimde acıyla karışık gülümsedi.

"Helal olsun..."Öksürdü.

"Kardeşim."Eli yere düştü.Başı ise yana kaydı.Gözleri açık kaldığında bağırdım.Hüzünle karışık öfkeyle bağırdım.

"Kardeşim..."

Annemin ölümü kadar koymuştu bana.

KAYBOLAN KÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin