I Have a Happy Ending with the Mistress's Ex-Boyfriend [BL]

Kolaylaştırmana İzin Vermiyorum - 29

Telefon görüşmesini agresif bir şekilde bitirdikten sonra, Jian Qiaoxin sonunda kalbindeki son öfkeyi attı.

Telefonu Yan Gan'a geri verdi: "O kadar abartılı olmayacağını düşündüm, ama senin önünde bana iftira attı ve bu beni kızdırdı."

Yan Gan'ın ince bacakları, kanepede tembelce otururken, tonunda bir gülümseme vardı: "Bitti, daha iyi hissediyor musun?"

"..."

Bir cümle öfkeli kişiyi uyandırdı.

Jian Qiaoxin dürtüsel davranıyordu, ama şimdi hatırladığında, sadece yüzünün kızarmak üzere olduğunu hissetti. Kalbi hızla çarpıyordu ve bilinçsizce geri çekilmesine neden oldu: "Bu, Bay Yan... Az önce söylediklerimi ciddiye alma."

Yan Gan gözlerini kıstı ve kasıtlı olarak "Hangi cümleyi kastediyorsun?" dedi.

! ! !

Yan Gan'ı gücendirmek için çok şey mi söylemişti?

Jian Qiaoxin'in Adem elması yukarı aşağı kaydı ve daha önceki cüretkar bakışı ince havada kayboldu: "Birçok cümlemi."

Yan Gan somurtkan bir şekilde gülümsedi, Jian Qiaoxin'in ifadeleri oldukça canlıydı, bir aydır genç katı bir besleyici bir listeyi takip ediyordu ve cildi şimdi çok daha iyi görünüyordu. Genç konuştuğunda, her zaman gizlice ona bakıyordu; özellikle Wen Yuan ile tartışırken, kendini savunmak için insanları tırmalamak zorunda kalan küçük bir kedi gibi tavrı oldukça büyüktü.

Yan Gan, Jian Qiaoxin'in yüzüne vurdu: "Adaleti sağladığın için sana teşekkür etmeliyim; aksi takdirde, benim gibi yedek bir lastik adaleti nasıl sağlayacaktı?"

Jian Qiaoxin sertleşti, elleri kıvrıldı: "Sadece öfkeden ne dediğimi bilmiyordum."

Yarım aydan fazla bir süredir birlikte kaldıktan sonra, Jian Qiaoxin yeni bir Yan Gan anlayışı kazanmıştı. Yan Gan'ın aslında çelikten yapılmadığını keşfetmişti.

Çok meşgul olduğu için yemeklerini ihmal ediyordu ve sonunda mide sorunları yaşayıp ağrının geçmesi için ilaç almak zorunda kalmıştı.

Ayrıca sevmediği yemek söz konusu olduğunda seçiciydi.

Bazen alerji hapı alırken baş ağrısı ya da mide bulantısı oluyordu.

Yan Gan onu dışarı çıkardı: "O zaman cesaretin için seni ödüllendirmeliyim."

"Ah, ödül ne?"

Yan Gan başını çevirdi ve küçük bir küçümseme ve kurnazlıkla gülümsedi: "Gizli."

"..."

İkisi birlikte aşağı indi. Yan Gan onu kapıya sürükledi ve üzerine askıdan bir palto giydirdi ve mutfaktaki Zhang Teyze'ye dedi ki: "Onu yemeğe çıkaracağım, akşam yemeği yapmak zorunda değilsin."

Zhang Teyze kafasını mutfaktan çıkardı ve beklenmedik bir şekilde Yan Gan'ın çok daha iyi bir ruh hali içinde olduğunu gördü. İşten erken döndüğündeki sinirli bakışından çok farklıydı. Gerçekten de aşk, insanların ruh halini değiştiriyordu.

Hafifçe gülümsedi: "Tamam, biraz yulaf lapası yapayım. Xiao Xin acıkırsa, bu gece geç saatte yiyebilir."

Yan Gan başını salladı: "Uhm, onun için biraz hazırla."

Jian Qiaoxin, Yan Gan'ın ne yapmak istediğini bilmiyordu, ama adamın onu dışarı çıkardığını görünce Yan Gan'ın paltosunu indirdi ve adama giydirdi. Yan Gan'dan biraz daha kısaydı. Paltoyu onun için giydirirken, ayaklarının üzerinde durmak zorunda kaldı.