I Have a Happy Ending with the Mistress's Ex-Boyfriend [BL]

Yan Gan Ayrılmayı Teklif Ediyor - 16

Basın toplantısında, hayatın her kesiminden basın mensubu bekleyen gözlerle izledi, tüm gözler Wen Yuan'daydı.

Muhabir ona tepki vermesi için zaman vermedi, çünkü muhabir bir sahne önerdi: ""Wang Jiang Köşkü"nü her zaman sevmişimdir. İki kardeşin Genç Kahraman Zhan için kavga ettiği bir geçit var. Xiao Xin'i hatırlıyor musun?"

Jian Qiaoxin çenesini hafifçe kaldırdı ve bir an için gözlerini kıstı: "Bölüm 51, sayfa 2'deki kısım mı?"

Muhabir çok sevindi: "Evet, harikasın!!"

"Hayır, beni pohpohluyorsun." Jian Qiaoxin Wen Yuan'a baktı ve "Yapalım mı?" dedi.

Wen Yuan bir anda dondu, yüzü beyazdan maviye döndü ve "Önce sen başla." dedi.

Jian Qiaoxin umursamadı, Wen Yuan'ın karakteri bu sahnede ilk konuşan olsa da, önemli değildi. Bakışlarını indirdi ve tekrar kaldırdığında, duyguları biraz inatla değişmişti: "Sen ve ben yıllardır kardeşiz, gerçekten bir yabancı için benden şüphe mi ediyorsun?"

Wen Yuan mikrofonu sıkıca sıktı: "Ben..."

Mekan sessizdi ve Wen Yuan'ın alnından gözünün altına bir damla soğuk ter düştü.

Arkadaki menajer bunun devam etmesine izin veremiyor gibiydi, endişeyle sahneye çıktı. Wen Yuan'ın belini tuttu ve "Yuan Yuan, Yuan Yuan, rahatsız hissediyor musun?" dedi.

Wen Yuan şaşırdı ve menajerin kollarına bayıldı.

çn: rezil herif

Olay yerinde kaos vardı ve buluşma ve tanışma konferansındaki başrol oyuncusunun aniden bayılması önemsiz bir mesele değildi. Sahne arkası personeli aceleyle acil durum numarasını aradı ve ev sahibi aceleyle muhabirlerden özür diledi ve ayrılmalarını istedi.

Wen Yuan'ın menajeri muhabiri buldu: "Merhaba, şu anda konferansın o bölümünden bahsetmeseniz olur mu, çünkü izleyiciler için pek iyi bir izlenim bırakmayacak."

Muhabir hafifçe gülümsedi: "Bunun hakkında yazmasak bile, şu anda tüm konferansı canlı yayınlayan biri vardı."

Menajer yıldırım çarpmışa döndü ve muhabirin kolundaki elini bile çekmedi: "Burada mıydılar?"

"Tabii ki," kadın muhabir getirdiği aletleri bir kenara koydu ve anlamlı bir şekilde şöyle dedi: "Söylenildiği gibi, bir kasede yeteri kadar pirinç var ama midenize dikkat etmeniz gerekiyor."

Bu cümle açıkça başkalarına vücutlarına bakmalarını söylüyordu, ancak arkasındaki anlam Wen Yuan'ın nasıl iyi rol yapılacağını bilmediği ve karşılığında onun çöküşüne yol açtığıydı.

Yönetici sertçe gülümsedi: "İlginiz için teşekkürler."

Muhabir el salladı ve uzaklaştı.

Kulis.

Wen Yuan yalandan bayılmıştı, bu insanların acımasını almak için başka bir bahaneydi. Kulise geri dönünce doğal olarak uyandı ve mizacını kaybetmeye başladı. 

Masanın üzerindeki personel tarafından getirilen bardak parçalara ayrıldı ve iki asistan uzaklaştı.

Wen Yuan kırık parçalara şiddetle bastı: "Jian Qiaoxin sonsuza kadar benim baş düşmanım!"

Jiang Cheng, odadaki kişinin öfkesini kaybettiğini gördüğünde anda kulise geri dönmüştü. Wen Yuan bir yastık fırlattı ve menajerin alnına çarptı.

Jiang Cheng gözlük takıyordu ve gözlüğü birdenbire yüzünden düştü: "Wen Yuan, ne yapıyorsun!"

Kükremeyi duyan Wen Yuan dikleşti : "Kardeş Jiang?"