18 yaşında olduğum zamanlar da bile hayat oldukça zor geliyordu. Hani her şey mükemmel giderken bir anda kötü bir olay olur da tüm kötü şeyler üst üste gelmeye başlar ya.
İşte tam olarak hayatımın boka sardığı anlar 2006 Kasım'ının ilk haftasından itibaren ardı ardına gelmeye başlamıştı.
Psikyatriye istesem de anlatamıyordum. Evdeykense aklımdan çıkmıyordu olanlar.
Düşünmeden edemediğim tek şey, eğer Gökhan şuan burada olsa ne yapardı? Sanırsam bunu asla bilemeyeceğim.
Şuana kadar anlattıklarım sanırsam 35 yıllık hayatımın en güzel kısımlarıydı. Her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi ne yazıkki hayatımın da güzel kısmı sona ermişti.
Eğer toz pembe bir hikaye okumak istiyorsanız lütfen okumayı şimdi bırakın. Çünkü benim hayatımda ki bütün toz pembeler Gökhanla birlikte gitti.
Grinin her tonunun bulunduğu ağır dram olan hayatıma hoşgeldiniz.
AYLARDAN KASIM'a hoşgeldiniz...
***
Babamla tüm gece tartışmıştım. Elimden hiçbir şey gelmiyordu. Okulumu değiştirmişti bir kere. Ve iki gün sonra koleje gidecektim.
Gökhanla çok fazla konuşamıyorduk. Sıralarımız ayrıldığından beri sadece teneffüslerde konuşabiliyorduk. Genellikle o sıradan kafasını kaldırmıyordu. Bense yanında oturup konuşuyordum.
Her seferinde anlatacak bir şeyleri nasıl buluyordum? Peki ya neden Gökhan yüzüme bile bakmazken çabalıyordum? Hani zoruma gitmiyordu da.
Sakin bir cumartesi sabahı Gökhan'ın evinde buluşmuştuk.
Gökhan kanepede arkasına yaslanıp sigarasını içiyordu. Bense bacaklarına kafamı dayamış onu seyrediyordum.
"Bir şey demeyecek misin?"
Ciğerlerindeki dumanı bıraktı.
"Ne gibi?"
"Bir daha birbirimizi göremeyebiliriz."
"Yani?"
Kafamı dizinden kaldırıp doğruldum ardından yüzüne baktım.
"Cidden bu kadar çok mu kurtulmak istiyorsun benden?"
Gökhan sessizce sigarasından bir fırt daha aldı.
"Alakası yok. Cumartesi pazar günlerinde görüşürüz. 5 gün birbirimizi görmesek ölmeyiz herhalde."
Çok fazla gaddardı.
"Haklısın. Sadece okulum değişiyor evim hala yerli yerinde."
Gökhan gülümseyip sigarasından bir fırt daha aldı.
"Morluklar ne alemde?"
"Oldukça azaldılar."
Haklıydı. Artık morluklar kendini belli etmiyordu. Derin bir nefes alıp iç geçirdi.
"Yoruldum Kerem. Nereye kadar böyle devam edecek?"
"Ne devam edecek?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYLARDAN KASIM +18 (GAY)
General Fiction... Hoca elindeki orta boy tebeşiri uzanan kişiye fırlattı. Kafasına tebeşir yiyen çocuk kafasını sıradan kaldırmadan ilk bana ardından hocaya baktı. "Gökhan gönüllü olduğun için teşekkür ederim. Arkadaşımızın bu cömertliğini alkışlayalım." ...