Toplantı sırasında telefonun titreşim sesiyle konuşmam bölündü.
"Affedersiniz."
Telefonu cebimden çıkarıp arayan kişiye baktım.
Arayan Tuanaydı.Genelde arayıp sormadığı için önemli olduğunu düşündüm.
"Seda hanım siz sunuma başlayın birkaç dakika içerisinde geleceğim."
"Pekala müdürüm."
Odadan çıkar çıkmaz telefonu açtım.
"N'oldu Tuana?"
"Aramam için bir şey mi olması gerekiyor?"
Soğuk bir ses tonuyla cevap vermişti.
"Estağfurullah. Nasılsın?"
"En son olan buluşmamızdan bu yana arayıp sormadığın için merak ettim."
"Kusura bakma şu sıralar biraz yoğunum."
"İş yerine gelmeyecek kadar seni meşgul eden şey nedir merak ettim."
"Anlamadım?"
"Geçen gün ziyaret edeyim dedim. Sekreterin 4 gündür gelmediğini söyledi."
Gökhan'ın koynundan çıkmak o kadar kolay değildi benim için.
"İş dışında da bir hayatım var Tuana."
Soğuk cevabım onu sinir etmiş gibiydi.
"Neyse düğün hakkında konuşmak istediğim için aradım."
"Şuan çok önemli bir toplantıdayım."
Camdan odaya bakındım. Sunumu yapan Seda arada bir bana bakıp yardım istiyor gibiydi.
Saatime baktım.
"Arabayı göndereyim 1 saat sonra yanıma uğra detaylıca konuşuruz."
"Peki."
"Görüşürüz."
Cevap vermeden telefonu yüzüme kapadı.
Ah be baba şu züppeyi niye başıma bela ettin ki? Diye geçirdim içimden.
Telefonu cebime koyup hızlıca toplantıya geri döndüm.
"Kusura bakmayın. Nerede kalmıştık?"
"Muhsin bey modelin halktan biri olması taraftarı olduğunu söylüyordu."
Sedaya baktım. -Seda hissedarlardan birisiydi.-
"Muhsin bey güzel düşünmüş."Suyuna gitmem çok önemliydi çünkü bu önemli projenin en büyük hissedarı Muhsindi.
"Ünlü bir isim olursa reklam daha ilgi çekici olur."
"Tanınmamış yakışıklı ve yeni bir yüz daha ilgi çekici olur diye düşünüyorum."
Muhsin beye ve bir diğer hissedar olan Meltem hanıma baktım.
"Sizin fikirleriniz ne yönde?"
"Aklınızda bulunan bir yüz var mı?"
Soruyu soran kişi bir başka hissedar olan Meltem hanımdı.
"Eğer sizlerin izni olursa aklımda birisi var."
***
"Kesinlikle olmaz."
"Neden? Sen demiyor muydun monoton hayatımdan sıkıldım diyen?"
"Kerem, Karun kadar zenginsin siktir git ünlü birini tut."
"Hiç mi hatrım yok?"
"Burhan amcanın benden nefret ettiğini biliyorsun. Şirketin reklam yüzü olduğumu öğrenirse sence elini sıkıp aferin oğlum der mi?"
"Babamı ne ilgilendirir benim şirketim amına koyayım."
"Olmaz. Babanla benim yüzümden kanlı bıçaklı olmanızı istemiyorum."
"Sen onu dert etme. Tuana yüzünden zaten kanlı bıçaklıyız."
"Ha? Yani Tuana yüzünden olan öfkenden dolayı beni mi kullanacaksın?"
"Ner'den çıkarıyorsun böyle şeyleri?"
"Cidden mi?"
"Pastane kirası ödemekten sana kar kalmıyor zaten. Reklamdan aldığın ücretle bir ev bir araba bir dükkan alırsın."
"Bunlarda gözüm yok. Ve zaten bir evim var."
"Benimle aynı şirkette çalışmak istemez misin?"
"Neden böyle bir şey isteyeyim?"
"Ben seninle çalışmak isterdim."
Gökhan'ın beline sarıldım. Omzumdan tutup geri çekildi.
"Sevgili olduğumuzu tüm dünyaya duyurmak istiyorsun resmen."
"Sadece sevgilimle yatak dışında bir proje yapmak istiyorum."
"Çıldırtıyorsun beni."
"Sende beni."
"Ne demek istediğimi iyi biliyorsun."
"Öyle mi dersin?"
Bir şeyler söylemeye çalıştı fakat sinirden kekelediği için pek anlaşılmıyordu.
"... O reklam filminde oynamayacağım son sözüm bu."
***
"Benim için hiçbir problem yok."
Meltem hanım onaylaması için Muhsin beye baktı.
"Bu proje için Kerem bey çok fazla emek harcadı modeli bile ayarlamış. Benim için uygundur."
Gülümsedim.
Gökhan ağzıma sıçacak...
Toplantı çıkışı Muhsin beyi Seda hanımı ve Meltem hanımı uğurladıktan sonra odama geçtim.
Tuana çoktan gelmiş bir dergiye bakınırken kahvesini yudumluyordu.
"Hoşgeldin."
"Yüzünü gören cennetlik."
Ayağa kalkma zahmetinde bulunmadı.
"O nedir?"
Elindeki dergiyi elime aldım. Düğün davetiyeleri kataloğuydu.
"Babam ve Burhan amca düğünün yakın bir tarihte olmasını istiyorlar."
"Senin buna herhangi bir itirazın yok gibi."
Masama gidip oturdum.
"Sana aşık olduğumu düşünüyor olmalısın."
Aşağılayıcı bir gülümseme takındı.
"Bu evlilik şirketim ve bu şirket için çok önemli. Türkiyenin en ünlü iki şirketinin kırılmaz bağlarla bağlandıktan sonra gelecek hisse ve projelerden bahsetmiyorum bile."
Elimdeki kataloğu kapatıp masama fırlattım.
"Şirketin iyiliği için bu safsataya ortak olur muyum sanıyorsun?"
"Bu sadece kağıt üstünde olacak bir evlilik. Erkek arkadaşından seni kimse ayırmayacak korkma."
"Beni mi araştırdın sen?"
Tuana ayağa kalktı.
"Tercihlerin inan umrumda değil."
Daha önceden katlandığı bir sayfayı açıp bir davetiyenin üzerine parmak bastı.
"Bu davetiyeyi beğendim. Karar verdiğin an haber verirsin."
Arkasını dönüp kapıya doğru ilerledi. Kapıyı açarken arkasını dönüp yüzüme baktı.
"Yakışıklı erkek arkadaşına benden selam söyle."
İğrenç bir gülümseme takınıp odadan çıktı.
Kataloğu alıp kapıya doğru fırlattım.
Devam edecek...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYLARDAN KASIM +18 (GAY)
General Fiction... Hoca elindeki orta boy tebeşiri uzanan kişiye fırlattı. Kafasına tebeşir yiyen çocuk kafasını sıradan kaldırmadan ilk bana ardından hocaya baktı. "Gökhan gönüllü olduğun için teşekkür ederim. Arkadaşımızın bu cömertliğini alkışlayalım." ...