26.09.2016
Bildirim sesini duyunca telefonu elime aldım. Mesaja bakana kadar saatin o kadar geç olduğunun farkında bile değildim.
"Eve dönme vakti."
Telefonu cebime atıp koltuğumdan kalktım. Her yerim tutulmuştu. Biraz gevşeme hareketi yaptıktan sonra masamın arkasındaki askıdan kabanımı alıp odadan çıktım.
Şirketin ışıkları çoktan sönmüştü. Sessizlik, çalan telefonumla bir anda dağıldı.
"Efendim."
"Geliyorum. Var mı bir isteğin?"
"Görüşürüz."
Telefonu kapatıp seğirterek otoparka indim. Arabayı çalıştırdıktan sonra evin yolunu tuttum.
Yağmur ufak ufak atmaya başladığında silecekleri çalıştırdım. Radyoyu çalıştırıp sesi biraz açtım.
Bir sohbet kanalına denk geldim. Garip bir şekilde ilgimi çektiği için değiştirmeden dinlemeye başladım.
Sonbahar çiçekler için bir son gibi gözükse de aslında maziden geleceğe uzanan bir köprüdür.
Dinleyicilerimizden Hasret Hanım irtibatta. Merhaba Hasret Hanım.
Merhabalar efendim. Nasılsınız?
Teşekkür ederim. Bizimle paylaşmak istediğiniz nasıl bir anınız var?
Başka insanlar için çokta büyülü bir hikaye olmasa da benim için hayatımın en güzel zamanlarıydı. Liseye başladığım dönemde çok fazla sorunlu bir ergenlik geçiriyordum. Aynı sınıftaydık...
Kadın anısından bahsederken ister istemez bende lise yıllarıma gittim. İlk üç yıl çok fazla kavga eden sorunlu bir ergendim.
"Ne mal insanım amına koyayım."
Her insan geçmişte yaptıklarından utanıyordur diye düşünüyorum. Lisemin son yılı istesem bile kimseye anlatamayacağım şeyler yaşadım. Belki de gençliğimin en güzel senesiydi. Aykırı olmak herkes için kötü olsa da bunu seviyordum.
Neydi çocuğun adı... Unuttuğumun bile farkına varmamışım. İsmini hatırlamasam bile çok güzel şeyler yaşatmıştı.
Ben mi sorumluyum yoksa herkes 10 yıl öncesinde hayatında olan kişilerin isimlerini unutur mu? Gerçi ergenlik hevesi olmasa unutmazdım.
Evin kapısına vardıktan sonra radyoyu kapatıp arabadan indim. Anahtarı Salihe uzattım. Ardından evin içine girdim.
Hol'de bulunan kanepede oturan babamı görünce yüzümde gülümseme oluştu.
"Henüz uyumadın mı Burhan bey?"
Sesimi duyar duymaz bana dönen babam ağzı kulaklarında beni karşıladı.
"Kerem bey şirketi yönetirken nasıl uyuyabilirim? Ya uykumdayken şirketi satıp parayı karı kızla yerse?"
Sesli bir kahkaha patlattım.
"Bilardo oynayalım mı?"
"İlk önce bir şeyler atıştıralım. Karnım zil çalıyor."
Babam memnuniyetsiz bir şekilde kafasını salladı. 28 yıllık hayatımda bir şeyi biliyorsam o da ben yokken babamın yemek yemek için beni beklemesiydi.
"Gül!"
Hizmetli mutfaktan çıkıp yanımıza geldi.
"Efendim Kerem bey?"
"Sofrayı kurabilir misin?"
"Tabii ki efendim."
Mutfağa doğru ilerledi.
"Eee oğlum, şirket ne alemde?"
"Sanki bilmiyorsun."
Gülümsedi.
"Olsun sen yine de anlat."
"HK Grupla anlaşmayı imzaladım."
"İstemiyordun neden yaptın?"
"Şirketin geleceği isteklerimden daha önemli. Bu anlaşma sayesinde iyi yatırımlara ev sahipliği yapabileceğiz."
"Aferin evlat. Başka ne oldu?"
"Önümüzdeki ay Başkentte toplantı var. Zaten biliyorsun."
"Şirketi boşver kendinden haber ver."
"Nasıl yani?"
"Akşam yemeği hazır efendim."
"Hadi baba yemeğe geç sen ben de ellerimi yıkayıp geliyorum."
"Tamam."
Odamdaki banyoya girdip elimi yüzümü yıkadım. Ardından boynumdaki kravatı gevşetip çıkardım. Hızlıca takım elbisemi indirip üzerime rahat bir şeyler giydim.
Odamdan çıkıp sofraya indiğimde babam sofrada hala yemek yemeden beni bekliyordu.
Oturduğumda yemek yemeye başladık.
"Hala soruma cevap vermedin."
"Sorun neydi?"
"Birileri yok mu hala?"
"Maalesef. Oğlun evde kaldı biliyorsun."
"Evde kalamayacak kadar yakışıklı ve zenginsin."
Sanki dünyanın en komik şakasını yapmış gibi güldü.
"Canerin kızıyla bir görüşme ayarladım. Yarın iş çıkışı Café Ant'a git."
"Baba."
"İtiraz kabul etmiyorum. Artık kendine gel. 18 yaşında ki ergen Kerem değilsin artık."
"Senin için bir şans veriyorum. Fakat kafama takılan en ufak şeyde konuşmayı bitiririm. Bir ömür paylaşacağım kişiyi seçmeye hakkım vardır diye düşünüyorum."
"Seç, seç ama seninki seçmek değil. Direkt görüşmek istemiyorsun kimseyle. Aşık olduğun biri olsa veya gay olsan anlarım. Ama ikisi de değilsin."
"Gaylikle veya aşkla alakası yok. Sadece ilişki insanı değilim."
"Hadi yemeğini ye soğumasın."
Yemekten sonra birkaç saat bilardo oynadık. Gençken babamdan neden bu kadar uzak duruyordum acaba? Babamdan ayrı düşmek istemediğim için tüm herkesi reddettiğimi nasıl söyleyebilirdim ki ona?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYLARDAN KASIM +18 (GAY)
Fiksi Umum... Hoca elindeki orta boy tebeşiri uzanan kişiye fırlattı. Kafasına tebeşir yiyen çocuk kafasını sıradan kaldırmadan ilk bana ardından hocaya baktı. "Gökhan gönüllü olduğun için teşekkür ederim. Arkadaşımızın bu cömertliğini alkışlayalım." ...