BU BÖLÜMDE +18 İÇERİK BULUNMAKTADIR RAHATSIZ OLACAKLAR LÜTFEN BU BÖLÜMÜ OKUMASIN.
CİNSELLİK SEVENLERE İSE KEYİFLİ OKUMALAR.
Sabahın ilk saatlerinde penisimin zonklamasıyla tatlı uykumdan uyandım. Bu sabah ereksiyonları tam bir uyku katiliydi.
Sikimi biraz okşadım. En son ne zaman mastürbasyon yapmıştım hatırlamıyorum. Sebepsiz bir şekilde canım mastürbasyon yapmak istedi. Yavaştan kendime asılmaya başladım.
"Ağhh! 28 yaşında olmana rağmen ergenler gibi 31 çekiyorsun."
Boxerımdan çıkardığım sikime asılırken yatağımın yanındaki komodinden peçete rulosunu çıkardım.
Hızlı ve hafif sert bir şekilde kendime asılırken sebepsizce lise zamanım aklımda canlandı.
Bir erkekle olan ilk seksim. Şuan erkeklere o kadar da ilgim yoktu fakat o zamanlar adını hatırlayamadığım o çocuğu düşününce bile dimdik oluyodum.
Seks yaptığımız ilk geceyi aklımdan geçirince unuttuğum o kokuyu anımsadım.
Kütük gibi serttim şuan. O günü hayal etmeye başladım. Bana sakso çektiğinde çılgına döndüğüm zamanki gibiydim şuan.
"Ağhhhh! Ağhhhhh! Iğhhhh! Geliyorum!"
Sesim istemsizce yüksek çıkmıştı. Sol elimle sikime asılırken sağ elimle ağzımı kapattım. Çok fazla zevkliydi. Boğuk boğuk inlerken bir anda tutamayıp dolu dolu boşaldım. Bir kısmı yüzüme kadar geldi.
"Huh, huh, huh, sik-tir."
Nefes nefese kafamı yastığa bıraktım. Göğsüm hızlı hızlı inip kalkıyordu.
Yatağımdan çıkıp banyoma girdim. Üzerimdeki sperm dolu tişörtü çıkarıp yüzümdekileri sildim. Ardından kirli sepetine fırlatıp duşu açtım.
Sıcak bir duş ile tertemiz olduktan sonra duştan çıkıp şirkete gitmek için hazırlanmaya başladım. Kendime çok fazla sert asıldığım için penisim hala sızlıyordu. Aldırış etmemeye çalışarak uygun bir şeyler giyindim.
Sabah 7 suları olduğu için babam dahil herkes uyuyordu. Asansöre binip otoparka indim.
Arabamı çalıştırıp giderken karın açlığım ağrı vermeye başlamıştı. Penisimin acısıyla kapışabilecek kadar güçlü bir ağrı veriyordu. Şirketin istikametine yakın bir yerde yeni açılan bir pastane gözüme takıldı.
Pastane'nin önüne park edip dükkana girdim.
"Hoş geldiniz."
Sesin sahibi arka odadan çıkıp tezgahın önünde durdu.
Bu gözleri sanki daha önce görmüş gibiydim.
"Simit alacaktım."
"Maalesef henüz hazır değiller."
Garip bir şekilde bu kişiyi tanıyor gibiydim.
"Olsun. Zamanım var. Beklerim."
Çocuk ilk sağ gözüme sonra sol gözüme ardından dudağıma baktı. Dudaklarımdaki gözlerini tekrardan gözlerimle buluşturdu.
"Simitleri fırına atayım. 15 dakika sonra hazır olurlar."
"Pekala."
Çocuk arka odaya tekrardan geçerken. O gözleri nerde gördüğümü hatırlamaya çalıştım. Bir takım gürültüden sonra düğmeye tıklama sesleri geldi. Ardından çocuk tezgahın arkasında ki çay ocağını çalıştırdı.
"Burası yeni mi?"
"Sekiz ay oldu neredeyse. Çok yeni sayılmaz."
Etrafı incelemeye başladım. Duvar kağıdı açık mavi ve beyaz renk kombinasyonlarıyla dizayn edilmişti. Birkaç sertifika ve tabloyla hoş bir görünüm vermişlerdi. Bir pastaneye göre çok fazla hoş ve ferah bir yerdi.
"Buranın yabancısı mısınız?"
"Pek sayılmaz. İş yerim buraya çok yakın bir konumda."
"Belki de küçük bir dükkan olduğu için pek ilginizi çekmemiştir."
"Bilemiyorum. Böyle tatlı bir yeri asla görmezden gelmezdim."
Çocuk gülümsedi.
"İlginiz için teşekkürler."
Çocuk cebinden paketi çıkarıp bir dal sigara aldı.
"İster misiniz?"
"Teşekkürler."
Genelde sigara içmezdim fakat bu çocuk uzatınca reddedemedim.
Pastanenin kapısına çıkıp ilk benim sigaramı ardından kendi sigarasını ateşledi.
"Yanlış anlamazsanız eğer bir şey sormak isterim."
"Tabii ki."
"Sizinle daha önceden karşılaştık mı? Simanız çok tanıdık geldi."
Sigaranın dumanı yüzünden bir anda öksürmeye başladı. Biraz öksürdükten sonra dudağını ısırıp ilk sağ gözüme sonra sol gözüme ardından dudağıma baktı. Dudaklarımdaki gözlerini tekrardan gözlerimle buluşturdu.
"İnsan insana benzer. Belki mazinizden birine benzetmişsinizdir."
"Peki sizde de aynı durum var mı?"
"Mazimde böyle yakışıklı biri olsa unutmazdım."
Gülümseyip sigarasını içmeye başladı.
"İnsanlara aniden iltifat etmeniz garip değil mi? İnsanlar hakkınızda yanlış fikirlere kapılabilir."
"Doğru söyleni dokuz köyden kovuyorlar. Sen de haklısın."
"Teşekkürler. İltifat için."
"Sadece olanı söyledim."
İçeriden gelen siren benzeri sesle gözleri arkaya doğru gitti. Elindeki sigaradan derin bir nefes çektikten sonra sigarayı yere atıp arkaya doğru yol aldı. Bende elimde ki bitmeye yüz tutmuş sigaradan bir nefes çekip yere attım.
Az sonra içeriden bir tepsi simitle geldi.
"Paket mi olacak yoksa burda mı yiyeceksiniz?"
Kolumdaki saate baktım. Mesaimin başlamasına 18 dakika kadar vardı.
"Paket olsun."
Simitin birini kese kağıdına koyup bana uzattı.
"Borcum ne kadar?"
"3 TL."
Cebimden çıkardığım 200 lirayı uzattım.
"Üstü kalsın. İyi çalışmalar."
"Afiyet olsun tekrar beklerim."
Pastaneden hızla çıkıp arabama atladım. Sol elimle direksiyon sallarken sağ elimle de simitimi yiyordum. Sıcacık ve lezzetliydi. Az sonra şirkete vardıktan sonra anahtarı valeye bırakıp şirkete adım attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYLARDAN KASIM +18 (GAY)
General Fiction... Hoca elindeki orta boy tebeşiri uzanan kişiye fırlattı. Kafasına tebeşir yiyen çocuk kafasını sıradan kaldırmadan ilk bana ardından hocaya baktı. "Gökhan gönüllü olduğun için teşekkür ederim. Arkadaşımızın bu cömertliğini alkışlayalım." ...