Duş alırken bende kırılan cam parçalarını temizledim. Yanımda fazladan giysi getirmemiştim ve Gökhan dan izin almadan giysilerini giymek istemediğim için hala çıplaktım. Gökhan duştan çıkınca doğru yatak odasına girdi. Deli danalar gibi salonun ortasında ileri geri yürüyüp duruyordum.
Kısa bir zaman sonra salona gelen Gökhan hala çıplak olduğumu görünce göz devirdi.
"Duşa gir."
Bana hala öfkeli olduğu yüzünden anlaşılıyordu. Başımı sallayıp sözünü ikilemeden banyoya doğru ilerledim.
Şuan onun evindeydim ve ne derse itaat etmekten başka şansım yoktu.
Duş alırken seks anında olanları düşündüm. Kendimi fazla mı kaptırmıştım? Kesinlikle hayvanlık etmiştim.
Hızlı bir duşun ardından banyodan çıktım. Gökhan'ı ikiletmeden hızlıca banyoya girdiğim için yanıma havlu almayı unutmuştum. Bu yüzden çırılçıplak bir şekilde Gökhan'ın yanına gittim.
"Kerem ne yapıyorsun amına koyayım?! Heryer ıp ıslak oldu. Geç banyoya havlu getireyim."
Cevap vermemi beklemeden beni omzumdan itekleyerek banyoya geri soktu.
"Sadece su korkma. Güzelim halılarına zarar gelmez."
Az sonra elinde bornozla Gökhan yanıma geldi.
"Al kurulan."
Bir anda fırlatınca bornoz yüzüme çarptı.
"İnsan ol!"
Bastırılmış öfkem bir anda patlak vermişti.
"Bana insanlıktan bahsedene bak."
"Ne varmış bende?"
"Var olan nedir bilemem ama olmayan tek şey bana olan sevgin."
Beni beklemediğim yerden vurmuştu. Seviyorum diye cevap vermek istedim ama ona olan hislerimin sevgi mi yoksa arzu mu olduğundan emin değildim ki.
"Baksana cevap bile veremiyorsun."
Arkasını dönüp salona doğru gitti.
"Özür dilerim."
"Ne için?"
"Seks anında söylediklerim için ve kaba olduğum için."
Aşağılayıcı bir gülümseme takındı.
"İtilip katılmasına alışığım ben paşam. Rahat ol sen."
Bornozu elimden atıp hızla Gökhan'ın yanına gittim.
"Böyle yapma."
"Kerem yerleri ıslatıyorsun."
"Islansın amına koyayım. Daha kalitelisini alırım olur biter!"
Bir anda sert yumruğunu yüzüme yiyince kendime gelir gibi oldum.
"Her şeyi paranla çözemezsin."
"Kadın mısın sen? Ne bu haller edalar?"
"Senin özrün bu mu gerçekten?"
"Hayır amına koyayım. Yaptığımdan it gibi pişman olduğumu belirtip özür diliyorum. Karşılığında aldığım tek şey tokat mı?"
"Yumruğu ne için yediğini biliyorsun. Verdiğim bornozu giy seni böyle görmek istemiyorum."
Bir anda kahkaha attım. Fakat bu neşeden ötürü değil öfkeden ötürüydü.
"Sen beni görmek istemiyorsun ki. Çıplaklığım bahane."
"Yatağın üzerinde giysiler var git giyin."
"Cevap ver."
"Kerem."
"Cevap ver dedim."
"Git giyin."
"Gökhan."
"Kerem siktir git giyin!"
Sesi titremişti. Cidden kırmış mıydım onu?
Hızla yatak odasına gidip kapıyı sertçe kapadım.
Gökhan arkamdan bağırıp çağırarak söyleniyordu fakat öfkeden dolayı duyamıyordum.
Yatak üzerinde olan giysileri giyinirken odaya Gökhan girdi.
"Seni görmek istemesem o sikini içime almazdım."
"Cinsel ihtiyacını gidermene yarayan bir oyuncak olmadığıma sevinmem mi gerekiyor?"
"Kerem cidden mi? Bu cümleden cidden bu anlamı mı çıkardın?"
Hızlıca giyindikten sonra Gökhana döndüm.
"Nasıl bir anlam çıkarmamı istersin?"
"Boşver."
Salona gidecekken hızla kolunu tuttum.
"Şunu yapmayı kes."
"Ne yapıyormuşum ben?"
"Konuşmanın ortasında devamlı arkanı dönüp gidiyorsun."
"Sinirli olduğumuz için olma ihtimali minik beyninden geçmiyor anlaşılan."
"Bu anlamsız tartışmayı cidden uzatmak mı istiyorsun?"
Odayı terk edip salona gitti. Odadan çıkmayıp yatağın üzerinde bekledim. Yarım saat sonra Gökhan geldi.
"Şimdilik bunların hepsini kaldırıp bir rafa koyuyorum. Seni affettim sanma."
Gökhan'ın elini tuttum.
"Gerçekten özür dilerim."
Pişman olduğum çok belli oluyordu diye umdum. Az sonra yüzünü yumuşattı. Bu affettiği anlamına geliyordu.
Yüzüme dokundu.
"Ben de özür dilerim. Canın çok yandı mı?"
Yüzümdeki elini tutup yanağımdan hafif kaldırıp öptüm.
"Pamuk kalpli prensim."
"Vicdandız şövalyem."
Bir anda ikimizde kahkaha attık. Ardından Gökhan bana sokulup sıkıca sarıldı. Ensesini kavrayıp dudaklarına yumuşak ve tutkulu bir öpücük kondurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYLARDAN KASIM +18 (GAY)
Narrativa generale... Hoca elindeki orta boy tebeşiri uzanan kişiye fırlattı. Kafasına tebeşir yiyen çocuk kafasını sıradan kaldırmadan ilk bana ardından hocaya baktı. "Gökhan gönüllü olduğun için teşekkür ederim. Arkadaşımızın bu cömertliğini alkışlayalım." ...