yeni gurup24. bölüm

95 10 3
                                    

Kimse duyamaz...

     Sabah uyanır uyanmaz karşılaştığım ilk şey dağınık odam oldu. Akşam geç saate kadar uyuyamamıştım. Sürekli ağlarken öfkeden odamdaki her şeyi yıkıp atmıştım. Yatağımdan kalkıp duşa girdim. 20 dakika küvetin içinde durup çıktıktan sonra okul kıyafetlerimi giydim. Saçım başım umrumda değildi. Hayattan kopmuş gibiydim.

Çantamı koluma taktım. Defnenin kapısını çaldığımda kapı anında açıldı. "Ben de tam çıkıyordum"

Gülümseyip kimsenin duymayacağı şekilde "iyimisin?" Dedim.

Kafasını salladığında beraber salona gittik. Amcam kahve içerken "günaydın çocuklar" dedi.

Defne "Günaydın amca" dediğinde eliyle sofrayı gösterdi.

"Kahvaltı hazır"

İşaret dilimle "biz yemek yemeyeceğiz. Yani benim canım istemiyor. Okula gitsem iyi olur"

"Olur mu öyle şey?" Dedi amcam "aç aç kafanız çalışmaz"

"Amca lütfen" dedi Defne "canımız istemiyor."

Bir kaç saniye düşündükten sonra "şoför dışarıda bekliyor. Okula kadar bırakacak. İyi dersler"

İkimizle de sarıldıktan sonra tıpkı bir anne gibi uğurladı bizi. Şoför kapımızı açtığında içine girip oturduk. Yol boyunca cama baktım. Acaba şuan annem yaşıyor olsaydı ne olurdu?

Derin bir iç çektim. Ağlama ...ağlamayacaktım!

...

Defneyi okula bıraktıktan sonra benim okuluma gelmiştik. Şoför kapımı açtığında okulun yarısı arabanın içinden çıkacak kişiyi, yani beni izliyorlardı. Arabadan çıktığımda bizim arabanın arkasında bir araba daha durdu ve yaklaşık 23-24 yaşlarında biri indi. Mafya kılıklı biri desem daha doğru olacak.

Bizim yanımıza geldiğinde soförle bir kaç kelime bir şeyler konuştuktan sonra bana döndü. "Zeynep hanım"

Kafamı salladım. Ne var diye.

"Changir beyin, yani amcanızın isteği üzerine bundan sonra sizin şahsi korumanızım. Yanınızdan ayrılmamam söylendi. Bu arada" dedi tereddütle "işaret dilini de biliyorum"

Yuh!

Yuh amca ya...gerek yoktu. Çok saçma.

İşaret dilimle "buna gerek yok" yazdım.

"Mâlesef efendim. Changir beyin sözünden dönemem"

Ofladım. "Peki"

Ben sınıfa girerken herkesin bana bakmasından rahatsızdım. Merdivenlerden çıkıp kendi sınıfınıza girdiğimde gözlerim büyüdü.

Alara!

Alara ayağa kalkıp yanıma koştu ve bana sarıldı. Bu sırada arkamdaki koruma da müdürle görüşmeye gitti. "Nabersin?"

"İyiyim, onur nerede?"

Üzgün bir bakış attı. "Onu yan sınıfa aldılar. Neyse ben burdayım"

Gözlerimi devirdim ve sırama oturdum. "Senin sıran orası mı?" Dedi ve çantasını aldı. Tam yanıma oturacakken onu durdurdum.

"Alara şey...ben Ali'yle oturuyordum da"

"Hee şu çocuuuk" dedi "hastahanede senin başından ayrılmayan çocuk"

Benim başımdan ayrılmayan mı?

Kafamı salladım. "No problem" dedi ve kendi yerine oturdu.

Sınıfın içine koşarak giren Aleyna'yı gördüğümde yine ne yapacak acaba diyecektim ki bana doğru geldiğini gördüm. "Ayy Zeyneeeep! O araba da neydi öyleee? Peki kapıdaki koruma? O seninmiş duydum ben! O ne kadar da yakışıklı bir şey öyle! Mas mavi gözleri var! Ayrıca kaslı da! Ayyy Zeynep! Arkadaş olalım mı?" Diye cırlayınca ağazım açık kaldı.

"Iyyy" diye atıldı Alara "senin gibi bir kızla asla arkadaş olmayız"

Aleyna Alaraya dönüp "sen kimsin be? Seni ilk defa görüyorum"

"Zeynep'in kuzeniyim bebeğim"

Dediği sırada kapıdan giren Ayaz ve Ali'yi gördüm. Garip garip Aleynaya baktıktan sonra yanıma oturdu. Bana döndü "nasılsın?"

O kadar çok özlemiştim ki onu dayanamayıp sarıldım. Bir an afalladı ama sonunda o da kollarıyla beni sardı. "Seni çok özledim, sevgilim"

Kollarımı ondan çektiğimde "ben de" dedim.

Alara kıkırdarken ayaz benim elimi sıktı "naber zeynep? Artık ben de işaret dilini biliyorum".

Onu denercesine "iyi, senden ne haber?" Yazdım.

"İyi" dedi.

"Şu kapıdaki" dedi Ali "o kim?"

Başlıyoruz...

"Abi kavga arama ya" dedi Ayaz "yine uzaklaştırma alacaksın. Murat'ı daha yeni dövdün. Kimseyi dövmeden duramıyormusun sen?"

Ne??

Murat'ı mı dövmüş?

"Kim o?" Dedi Ali Ayaz'ı umursamayarak.

"Zeynep'in koruması" diye atıldı Alara. Ayaz Alaraya şöyle bir baktığında Alara Ali'ye elini uzattı "ben Alara, zaten hastahanede görmüştün"

Ali Alarayla tokalaştığında "ben de Ali" dedi.

Alara bu sefer Ayaz'a elini uzattığında Ayaz "ben de" dedi ve durdu. Alaranın elini tuttu "bende ...şey, bende" öfkeyle Ali'ye baktı "neydi lan benim adım?"

Hep beraber koca bir kahkaha attığımızda "heh! Hatırladım. Ben de Ayaz" dedi.

Sınıfın kapısından Onur girdiğinde "vay be! Bende bu sınıfa düşseydim" diye söylendi.

Bize doğru yaklaştığında Alara Onur'a bakıp "abi arkadaşlarla tanış istersen" dedi.

Onur onayladı ve Ali'nin elini sıktı. "Ben Onur, Zeynep'in kuzeni olurum. Abisi sayılırım"

Ha?!

"Ben de Ali. Zeynep'in sevgilisi olurum." Birbirlerine garipce baktıktan sonra Onur elini Ali'den çekip Ayaz'a uzattı.

"Memnun oldum, ben de Ayaz. Zeynep ve Ali'nin arkadaşı olurun"

"Onu anladık" dedi Onur.

O sırada ışık'da yanımıza doğru geldiğinde "Aaa! Agrasif çocuk" dedi Onur'a "sen de mi burdaydın ?"

Onur'un dudağının kenarı biraz kıvrıldıktan sonra"Aaa! Sarı civ civ. Evet bende buradaydım"

Agrasif çocuk?

Sarı civ civ?

"Senin ne işin var burada?" Dedi ışık.

Onur göz devirdi "ne işim olacak? Bu sınıfta kuzenim ve kardeşim var"

"Kimmiş onlar?"

"Kuzenim" dedi ve beni gösterdi "kardeşim" derken de Alarayı.

Işık bana bakıp göz kırptı. Gidip Alara'nın elini sıktı. "Merhaba ben ışık. Ali, Ayaz ve Zeynep'in arkadaşı olurum. Aynı zamanda da senin agrasif abinle de aynı sınıftayım. Hatta boş sıra olmadığı için sıra arkadaşıyım"

"Allah sabır versin" dedi Alara.

Onur "Alaraaa!!!" Diye bağırdığında;

Alara ağazını fermuarlıyormuş gibi yaptı. Bir yandan da Ali konuştu "ben bu koruma işini anlamadım" dedi.

Allah'ım ya, takmıştı! Anlarsın, anlarsın.

Eveeet! Gayet güzel bir gurup olduk. Hem de 6 kişilik"

Hey! Yeni bölüm nasıldı? 4 kişilik gurup 6 kişilik oldu! Sizce nasıl ilerler? Ayrıca şu koruma işini Ali ne yapar? Ayyy çok güzel olacak. Neyse, yorum ve oy atmayı unutmayın.


kimse duyamaz...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin