Kimse duayamaz...
Yaklaşık 10 dakika sonra kapı zili çaldı. Hizmetcilerden önce ben gidip açacaktım. Çünkü şu lanet koruma hemen beni teyzemin yanına götürmesi gerekiyordu. Kalıyı hemen açtığımda karşımda Ali çıkınca şaşırdım.
İşaret dilimle "sevgilim? Senin ne işin var burada?"
Burukca gülümsedi "artık senin koruman benim"
Kaşlarımı çattım "nasıl yani?"
"Bunları sonra konuşuruz" dedi ve elimi tuttu "hadi teyzenin yanına gidelim"
Onayladığımda bana kapımı açtı. Ben de şoför koltuğunun yanındaki koltuğa oturdum. Çon sitresliydim. Teyzemin ne halde olduğu gözlerimin önündeydi.
"Korkma" dedi bana "merak etme bir şey olmaz"
Bir yandan da Ali'nin benim korumam olmasına şaşırıyordum.
Bir kaç saat önce Ali'nin anlatımıyla...
Zeynep'in yanında başka bir erkek görmek beni delirtiyordu. Çok öfkeleniyordum. O adam sakız gibi sevgilime yapışmıştı. Bir an bile yanından ayrılmıyordu. Benim yapamadığımı yapıyordu. Benim kıyamadığım için istediğim zaman tutamadığım ellerini tutuyordu. Ama benim buna bir son vermem şarttı.
Derin bir nefes alıp kapının ziline bastım. Bu eve daha önce gelmiştim. O yüzden az çok biliyordum. Kapı kendiliğinden açıldığında havuzlu bahçenin yanından geçerken bu kadar korumaya ne gerek var diye düşünmeden edemiyordum. İç kapının zilini çaldığımda kapıyı bir hizmetci açtı. "Changir beyle görüşmek istiyorum" dediğimde beni onayladı ve Changir beye haber verdi kadın.
Changir bey onaylamış olacak ki "geçin efendim" dedi. Bende içeriye geçtim. Büyük salonda şöminenin yanına oturmuş kahve içiyordu. Yanına doğru gittiğimde oturmam için işaret verdi bana.
"Derdin ne delikanlı?" Dedi kalın sesiyle. Derdim ne olabilirdi ki?
"Changir bey, ben sizden iş isteyecektim" dedim.
Tek kaşını kaldırdığında aynı Zeynep'e benzeyen mavi gözleri ortaya çıktı. "Ne işi?" Dedi.
Kendimden emin bir şekilde "koruma olmak istiyorum" dedim.
Changir bey gülümsedi "Zeynep'in koruması, değil mi?"
Başımla onayladım.
"Bak delikanlı" dedi doğrulurken "bu dünyada iki kişiye değer veririm. Zeynep ve onun kardeşi Defne. Annem babam öldü. Abim de öldü. Zeynep'in de aynısı oldu. Yani benim tek değer verebileceğim kişi onlar. "
Bunu zaten anlayabilmiştim. Yoksa kim birine özel koruma tutardı ki?
"Kısacası" diye devam etti "sana neden güveneyim?"
Haklıydı.
"Mustafa koç" dedim "istanbuldaki en iyi dövüş koçu bilirsiniz" dediğimde devam et dercesine onayladı.
"Ben ondan eğitim aldım. Daha da devam ediyorum. Ayrıca zeybeple de çok yakın arkadaş-"
"Orda dur delikanlı" dedi sertçe "yalandan hoşlanmam. Hastahanede seni gördüm. Anladığım kadar erkek arkadaşısın"
Kafamı salladım. "Evet, yani onu canım pahasına korurum. O da korumasından memnun olmadığını bana belirtmişti zaten"
Adam gülümsedi "aferin. Severim böyle adamları. Cesaretli ve hırslısın. Peki, ne kadar istiyorsun?"
"Para için korumayacağım. Para istemiyorum"
Changir bey bana gurula baktı. "Sevdim seni" dedi ve ayağa kalkıp bana elini uzattı. "Yağenim sana emanet." Çenesini kastı "saçının teline zarar geldiğine duyarsam...! Kendini tahtalı köyde bulursun"
Elini sıktığımda "anlaştık" dedim ve içerdeki odalara doğru baktım "şuan ne yapıyor kendisi?"
"Uyuyor" dedi.
Onayladım ve evden çıkıp gittim.
Zeynep'den devam...
Acil kapısının önünde durmuş bir o yana bir bu yana yürüyüp duruyordu. Ağlamaktan gözleri şişmişti. Amcamsa onu avutmak için elinden geleni yapıyordu. Beni ve Ali'yi gördüğünde Ali'yi başıyla selamladı ve benim yanıma geldi. "Zeynep" ne dediğini dinlemeyerek Teyzem'in yanına gidip boynuna atladım.
Teyzem hıçkırıklarının arasında bana sarılıyordu. Uzun süre sarıldıktan sonra onun kolundan tutup oturtturdum. Amcam elindeki suyu teyzeme uzattığında teyzem suyu alıp içti. O sırada arkadan koşarak gelen Alara, Onur, halam ve eniştemi gördüm. Hepsi Teyzem'in başına toplanıp onu toparlamaya çalıştılar.
Alara gelip bana da sarıldı. "Ne oluyor böyle?" Dedi "ard arda"
Haklıydı ama ölümdü bu. Ne zaman geleceği bilinmezdi. Ben teyzemi üzülüyordum. Eniştemle çok konuşmuşluğumuz yoktu çünkü. Ama enişteme bir şey olursa teyzem Elif'e nasıl bakacaktı?
Sahi elif nederdeydi?
Amcama dönüp işaret dili yaptım. "Defne ve Elif nerede?"
"Teyzenlerdeler. Haberleri yok"
Kafamı salladığımda acil kapısından doktor çıktı. Hepimiz doktorun başına toplandığımızda doktor açıklama yapmak için bize baktı.
"Doktor bey" dedi teyzem "kocam iyi değil mi?"
Domtor kafasını sağa sola salladı. "Mâlesef. Hastamızı kaybettik..."
Eğer eceli geldiyse, kapı deliğinden bile girer...
Demişti rüyamdaki kadın. Haklıymış...
Yorumlarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kimse duyamaz...
Adventurebabasının ateşler içinde bedenini gören zeynep. artık hiç konuşamaz olmuştur. bakalım zeynep hayatının geri kalanını sessiz bir sekilde nasıl devam ettirecek?