hayatım falan yok!!! 25. bölüm

90 8 2
                                    

Kimse duyamaz...

Sülük gibi bana yapışmış, peşimi bırakmıyor olan korumamı umursamayarak hep beraber yemekhaneye çıkmıştık. Ali korumama yiyicekmiş gibi bakıyordu.

Yemeğimi masama koyup oturduğumda koruma adam sağ tarafımda dikilmiş beni bekliyordu. Ali karşıma oturdu. Onun yanına Ayaz onun yanına da Onur oturdu. Benim yanıma Alara onun yanına da ışık oturmuştu.

Işık "Ben bu agrasif çocukdan kurtulamayacakmıyım ya?" Dedi ve yemeğini eline alıp kalktı. "Alara, yer değişelim mi?"

Alara kafasını sallarken Ayaz atıldı"yav ışık! Ne gerek var şimdi? Otur işte kızım"

"Sana ne oluyor be?!" Dedi ışık.

Ayaz omuz silkerken Alara çoktan kalkmıştı. Işıkla yer değiştirdiklerinde Ali'ye baktım. Asla yemeğini yemiyor, gözlerini korumamdan ayırmıyordu. Ali'nin kolunu dürttüğümde sonunda gözlerini bana çevirdi.

"Yemeğini ye!" Dedim.

"Şu koruma niye senin başında dikiliyor?"

Omuz silktim. Onur Ayaz'ın kafasını yana ittirip Ali'ye baktı. Daha sonra da bana baktı. "Zeynep! Amcam neden bu korumaya senin başına dikti ki? Ben senin koruman olurdu-"

"Bende olurdum" dedi Ali.

Koruma adam artık bu muhabbetten sıkılmış olacak açıklama yapmaya başladı. "Efendim, Zeynep hanımın koruması olmak isteyen ben değildim. Beni buraya Changir bey dikti. Ayrıc-"

"Sen bizi mi dinliyorsun?" Dedi Ayaz. Ali'de ona hak veriyormuş gibi onayladı.

"Yok efen-"

"Ne yok ne? Duymuşsun işte. Kulaklarındaki kulaklıklar çalışmıyor mu senin?"

"Af edersiniz efendim. Bir daha olmaz"

"Çok konuşma" dedi bu sefer de "git benim yemeğime biraz daha çorba al gel"

"Ama efendim, ben sadece Zeybep hanımı korumakla, ve sadece onun dediklerini yapmakla işe girdim"

Ayaz bana baktığında göz kırptım ve sandalyemden geri dönüp korumama baktım. Ve işaret dilimle şunu söyledim. "Git Ayaz'a çorba koy"

Koruma afallamış gibi 5 karış açılmış ağazıyla bana bakarken yapmak istediğim tek şey onu benim başımdan atmaktı. Masadaki herkes kıkırdarken Ali sırıtıyordu. En sonunda koruma Ayaz'ın önündeki tabağı alıp "peki efendim" dedi ve yemek doldurmaya gitti.

"Yandan yandan, sağdan sağdan bebeğim!" Diye bağırdı Ayaz.

"Helel lan Ayaz!" Dedi Ali.

"İşimiz bu cnm"

...

Işık'ın anlatımıyla...

Ders zili çaldığında Alilerin sınıfından çıkmıştık. Ve kendi sınıfımıza geçmiştik. Şu, agrasif çocukla beraber yani.

Şimdi hepinizin benimle ilgili merak ettiği bir şey var. O da ilk günleri neden Zeynep'e karşı kötü davrandığım. Şöyle ki; şimdi hepiniz empati kurun. İki tane çoook yakın erkek arkadaşınız var. Ve o iki erkeğin arasında tek kızsınız. Yeni bir kız gelip sizin guruba girmek istiyor. Siz de bu kızı tanımıyorsunuz. İsyermiydiniz? Yani yaptığım yanlıştı tamam. Ön yargılı davrandım ona da tamam. Ama küçük bir haklılık payım var, değil mi?

"Geçiceksen geç artık sarı civ civ. Kök saldım burda"

Gözlerimi devirip sırama geçtim ve Onur'da yanıma oturdu. "Söylesene" dedi bana "neden beni sevemedin sen?"

Omuz silktim. "Sevmek zorundamıyım?"

"Yoo"

Ya havle...

"Hoce geldi, sus artık"

Kaşlarını çatarak bana baktı. "Sen kurallara uyan bir kızmıydın? Hem de Ali'nin arkadaşı olarak???"

Omuz silktim. "Sana ne bundan?"

O da omuz silkti. "Ali senden saha çok Zeynep'e seviyor"

Ha?!

Bu sefer kaşlarını çatan taraf ben oldum. "Ne alaka?"

"Görmüyormusun?" Dedi bana "ona çok değer veriyor"

Küçük bir sessilikten sonra cevap verdim. "O konuşamıyor. Ali'de ona yardım ediyor. Daha çok da sevebilir. Çünkü aşık"

"Anlat" dedi bana belli belirsiz.

"Neyi?" Dedim.

"Hayatını. Nasıl bir hayatın var?"

O an hayatım gözlerimin önünden geçti. Derin bir iç çekerken "hey!" Dedi bana "yanlış bir şey mi söyledim?"

Gözümden ne zaman aktığını anlamadığım göz yaşımı baş parmağıyla sildi. Yüzümü ondan çekip kafamı sıraya gömdüm.

Hayatım falan yok!!!

Işık'ın nasıl bir hayatı olabilir? Neden böyle bir tepki vermiş olabilir? Yorumlarda bekliyorum...

kimse duyamaz...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin